Yb geldi.İyi okumalar....AlSel ♡♡
Sabah kahaltıda Ali sadece telefonu ile ilgileniyordu.Ben ise ne yapıyor diye meraktan çatlıyorum!Neden bilmiyorum ama acayip merak ediyorum.Öffff banane ya.Şu an ondan nasıl intikam alacağım bunu düşünmeliyim.Ona öyle bişey yapacağım ki canının yandığını iliklerine kadar anlayacak!Ya ben ne ara bu kadar acımasız oldum ya?Aslında ben bu kadar acımasız değilimdir.Sadece Ali'ye karşı böyle hissediyorumdur.Sanki içinde kalbi kırık bir çocuk var.Agresif ama masum.Odama çıktım ve üstümü giyindim.Aşağı inecekken Ali'nin odasının kapısının açık olduğunu fark ettim.Ona söyleyeceklerim vardı.Girmeden kapısını tıklattım.Daha sonra içeri girdim."Napıyorsun mavişim?" "Neden bana mavişim diyip duruyorsun?" "Gözlerin mavi olduğu için." "İyi de mavişim kelimesi sanki sevgiliymişiz gibi gösteriyor." "Bence sen öyle algılıyorsun.Çünkü senden nefret ediyorum!" "Bende sana bayılmıyorum!" "Bu beni daha çok mutlu eder!" "Ne söyleyeceksin?" "Sana bir sürprizim var!" "Neymiş?" "Gideceğimiz mekanda seni bekliyor!" "Hiç havam da değilim hem daha yapacak çok işim var!" "Yaa aliş lütfen!" dedim ve ona yalvarırcasına bakarak.O da öyle bir bakıyordu ki ona yapacaklarımdan habersiz masum bir insana bürünmüştü.Bi an vazgeçesim geldi.Ama onun canını yakacağıma söz vermiştim!"Tamam ama fazla kalamam." "Tamam." dedim ve mekana doğru yol almaya başladım.Mekana vardık.Ali'yi ortaya getirdim."Noluyo Selin?" "Ben sana ne demiştim?" "Ne dedin?" "Senin canını yakıcam dedim!" ve bana yine aynı şekilde bakmaya başladı."Arkadaşlar buraya bakar mısınız?" dediğimde herkes bana bakmaya başladı."Bu Ali Mertoğlu var ya ailesinden şiddet görüyor!" dediğimde Ali'nin suratında hayal kırıklığı vardı.O an keşke yapmasaydım dedim içimden.Ali hemen ordan ayrılmaya başladı.Sonra Tuğçe yanıma geldi."Sen ne yaptığını sanıyorsun!" "Birbirimizin canını yaka yaka anlaşıcaz." "Salak!Ali'nin en hassas olduğu nokta ailesi!" bu cümleden sonra kendimden daha fazla nefret etmeye başladım.Diyeceksiniz bu kız nerden öğrendi?Ali'yi telefonda konuşurken duydum.Babasının onu dövdüğünü söylemişti.Ama kime söyledi bilmiyorum.Herkes gitmişti ben olduğum yerde çivilenmiştim.Ben neden bunu yaptım?Hemen Ali'yi aramaya koyuldum.Fakat bulamadım.Bende eve gitmeye karar verdim.
Eve gittim annem yine düşünüyordu."Anne yine bir sorun mu var?" "Var Selin çok sorun var!" "Noldu yine?" "Boşver Selin hadi yat sen artık." "Tamam." dedim ve odama çıktım.Tam odama girecektim ki Ali'yi merdivenlerde oturur halde buldum.Bayağı dalgındı.Bişey demeden geçecektim ki konuşmaya başladı."Mutlu oldun mu?" "Ali ben konuşmak istemiyorum." dedim gidecekken kolumdan tuttu."Canını öyle bi yakıcam ki iliklerine kadar yaşayacaksın!" bende aynısını söylemiştim zamanında.Kolumu bırakıp odasına çıkmaya başladı.Cidden korkmuştum.Ne yalan söyliyeyim.Bende odama çıktım.Bana ne yapabilirdi ki?Benim hakkımda hiçbirşey bilmiyordu.Ne yapıcak bilmiyorum ama canımı cidden yakacak bunu fark ettim.Ben bunları düşünürken uykuya dalmışım.
Kahvaltıda Ali'yi göremedim.Bu beni daha çok korkuttu.İnşallah bugün başıma kötü birşey gelmez.Yaklaşık 5 dakika geçti sonra Ali güler yüzle içeri girdi."Günyadın benim güzel ailem!" dedi ben ölmedim dimi?Taş mı düştü kafasına acaba?Bana da güler yüzle bakıyor."Nasılsın Selin?" "İ-iyiyim." hala gülüyor ya.Bende zorla gülmeye çalışıyorum.Bu samimiyeti beni daha çok korkutuyordu.Melek yüzlü şeytan gibi."Size afiyet olsun." dedim ve kalktım.Kendimi hemen bahçeye attım.5 dakika sonra Ali yanıma geldi."Ee korku var mı?" "Bak Ali ne yapıcaksan yap!" "Korkma.Sana tavsiye korkma.Korktukça daha fazla bana yalvarıcaksın!" dedi ve yanımdan ayrıldı.Bende her zaman sakinleşebildiğim yere sahile gittim.Kumsala oturdum ve bir süre denizi izledim.Ne zaman deniz dalgalansa Ali'nin sinirli mavi gözleri aklıma geliyor.Gözümü kapattığımda bile gitmiyor.Çok korkutuyor beni çok!Ben güçlü bir kızdım.Noldu bana?Of Ali ne yapıyorsun sen bana?Yaklaşık 15 dakika sonra uykuya dalmışım.
Uyandığımda biri beni kucağında taşıyordu.Gözlerimi açtığımda bana bakan bir çift mavi göz gördüm.Bu gözlerin sahibi kim siz tahmin edin."Prensesimiz uyanmış." "Beni indirebilirsin artık." "Hiç sanmıyorum." "O neden afedersin?" "Sus Selin!" dedi bende susmaya karar verdim.Beni odaya getirdiğinde indim kucağından."Bana öyle bi bakıyorsun ki yalvarırmışcasına." "Sana ne yalvarcam be!" "Zamanı gelir merak etme." "Teşekkürler odama getirdiğin için." "Son iyiliğim olsun." dedi ve çıktı.Cidden artık ağlayacak duruma gelmiştim.Neden bu kadar korkuyorum ben?İnanamazsanız ama şu an ağlıyorum.Gözumden damlalar düşüyor.Beni bu kadar korkutuyorsa kim bilir intikam zamanında neler yaşayacağım?
Uyandım.Ama okul derdim yok çok rahatım.Neden bilmiyorum ama okul 2 ay tatilmiş.Kahvaltıya resmen korka korka iniyorum.İçimden bir oh çektim çünkü Ali yoktu."Selinciğim bugün Rana Hanım'ın doğum günü Nazlı ve Peri olmak üzere güzel hazırlanın." dedi mutlu oldum.Çünkü Ali böyle bir günde intikam almak için uğraşmaz herhalde.Hemen hazırlandım.Harika bir mavi elbise giydim.Akşam gelmişti çatmıştı.Bir masada beklemeye başladım.Daha sonra kolunda Tuğçe'yle bahçeye girdi.Suratında yine alaylı gülümsemesi vardı.Ama sadece bana karşı.Sonra Tuğçe ile yanımıza yaklaşmaya başladı."Naber Selin?" dedi Tuğçe."İyiyim." dedim. daha sonra Tuğçe Emre'nin yanına gitmeye başladı."Nasıl gidiyor Selin?" "Ali lütfen bu gece olay çıkarma." "Şşşşşş.Bu bana bağlı kendine dikkat et." dedu ve yanımdan ayrıldı.Yaklaşık 1 saat geçmişti.Ali yanıma hızla yaklaştı ve beni ortaya yere getirdi."Arkadaşlar buraya bakar mısınız?" dedi ve herkes bize bakmaya başladı."Selin'e bir sorum olacak.Acaba annesi eski kocasından ne kadar dayak yedi?" dedi.Hemen gözlerim dolmaya başladı"Bu yaptığın çok ağır Ali!" diye fısıldadım."Ben sana böyle bişey söyledim mi?Sende acı çek!" dedi sinirim son santimine gelmişti.Bir tane tokat attım.Başı yana kaydığında siniri artmıştı.Oradan ağlaya ağlaya ayrıldım.Gittiğim yer ise yine sahildi.Kumlara yine oturdum.Oturduğum an ağlamaya devam ettim.Ben bu kadar ağırını yaşatmamıştım ona.Aslında ben başlattım bu oyunu.Bu yüzden kendimden nefret ediyorum.Yaklaşık 20 dakika sonra yanıma Ali oturdu.Ama ben ona hiç bakmadım.Zaten denize bakınca ona bakmış kadar oluyorum."Şimdi sen mutlu oldun mu?" "Bilmiyorum.Açıkçası ben şu an vicdan azabı çekiyorum." "Bence de çekmen gerek!" dedim ve eve doğru gitmeye başladım.
Yb bittii.Lütfen vote verin o da olmazsa yorum yapın ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♡MAVİŞİM♡
Fiksi PenggemarBirbirine aşık olacağından habersiz iki üvey kardeş.Güzeller güzeli Selin Yılmaz yakışıklı mı yakışıklı Ali Mertoğlu.İlk başta birbirinden nefret eden ikili yavaş yavaş birbirine ısınırsa aradaki duvarlar yıkılır mı? ♡MAVİŞİM♡