Koridordan gelen seslerle ürpermeme rağmen yürüyordum. Korkmuyordum. Hiçbir şeyden. Çünkü biraz sonra çatıya çıkacak; oradan atlayıp bedenimi sonsuzluğa uğurlayacaktım. Çatıya çıkan merdiveni aşağıya indirdim. Uzun süredir kullanılmayan merdivenin gıcırtısı kulakları tırmaladı. Yavaşça merdivenlerden çıkarak tavan arasına ulaştım. Tozlar buranın zemininde bir tabaka oluşturmuştu. Vakit kaybetmeden çatıya ulaştım. Rüzgar eserken bir ses kulaklarıma doldu.
''Bana anlat.''
Bu ses her gece gördüğüm kabuslarda duyduğum sesti.
''Bana anlat. Hiçbir şeyden nasıl korkmadığını anlat. Fakat hissediyorum. Benim varlığım seni ürpertiyor. Bunun nedenini hatırlamak ister misin?''
Bu ses zihnime ulaşırken kendimi bir zaman tünelinin içinde buldum.
----------8 yıl önce---------
Kız kardeşim eşiyle sinemaya giderken çocuklarını bana bırakmışlardı. Kısa bir süre mutfağa giderken bebek ağlaması duymamla salona koştum. Balkonun kapısı kapalıydı en son hatırladığımda, fakat şimdi açıktı ve yeğenimi balkondan düşerken gördüğümde şok geçirerek sanki kurtarabilecekmiş gibi yeğenimi tutmaya çalışırken o çoktan düşmüştü. El kadar bebeğin o balkon kapısını nasıl açtığını bende bilmiyorum.
-------Şimdiki Zaman-----
''İşte şimdi hatırladın beni sanırım. Yaşasaydım 11 yaşında olacaktım.''
Bu ses beni korkutmaya başlamıştı. 8 sene önce dikkatsizliğimden dolayı ölen yeğenim benimle konuşuyordu. Zihnimde karışan sesler başımı ağrıtırken çatıdan kendimi yavaşça attım. Son duyduğum ise bebek ağlamasıydı.