flu gözlerle görmek kadar zor sana dokunabilmek.
bu kent, koca bir hiç ilyeda.
koşup koşup hep aynı yerde, sende tökezlemek.
bıçağın ters tarafını kendine saplamak gibi.biliyorum ilyeda.
uzağız birbirimizden epeydir, yaklaşık bin kilometre hisce.
etrafa doğrulttuğum kollarım yalnız bir piç gibi dolanıyor artık sokakta.
dilimde, fransız lügatından yan çevirdiğim kıfayetsiz küfürler.unutmadan, seni gördüğümde hatırladığım bir şeylerim vardı ilyeda.
biri yüreğim, diğeri de özgürlüğüm.
devrim gibi bir şey olmalıydı bu!
yana yana, yan yana kül olmak seninle aynı mısrada.içimin karanlığı, odamı çepeçevre sardı yine.
saçlarındaki huzur karmaşasını yitirdim.
nutkum tutuldu yeniden o son bakışa.biliyorum ilyeda yemin ediyorum ki biliyorum.
sen de bende çok yandık ama burası hala karanlık,
hala hüsran,
hala sana hasret..