Aşkı bazen güle benzetiyorum. Uzaktan bakınca çok şirin, tatlı. Mutlu bir çift. Ama gülü eline alınca hissedersin eline batan dikenlerin acısını. Aşk da böyledir işte. İşin içine girince, aşkı bir kez tadınca anlarsın kalbinin ne kadar acıdığını. Bu kez acıyan yanın elin olmaz, solun olur. Tam sol yanın, yüreğinin tam ortası. Yangın yeri olur kalbin ve beynin hükmünü kaybeder. Bahar yerini kışa bırakır. Zaman, zamansızlığa dönüşür vakit kalmaz kavuşmaya. Aşık olmuşsundur, dünyanın en tatlı hissidir belki ama zindan olur sana geceler o anda. Çünkü sen sevmişsindir, sevdikçe ona dönmüşsündür sen ona döndükçe o senden kaçmıştır. İşte kapatamazsın gözlerini gecelere. Her gece yağmur ağlar haline, izlersin damla tanelerini ve hüzün kapındadır zaten. Sadece birkaç damla bekler gönlüne düşmek için. Yağmurla beraber hüzünde düşmüştür kalbine artık. Ve sen asıl şimdi tam bir aşık gibi duruyorsundur. Ve eğer biliyorsan yazmayı iki damlalık bir göl olur kağıdın. Kağıtta küçük bir göl, dışarıda koca bir deniz. Ve kalbim her gece açılır devasa okyanuslara. Her gölde bir şiir, her denizde bir aşk ve her okyanusta kaybolmuş bir sevda. Aşk şimdi senden kalan, aşk sadece bende kalan. Kalbimdeki yangın var ya; ha, işte sen şimdi orada yanan, sen şimdi oradan çıkan bir külsün sevgili.
Aşka rağmen, aşka yelken açtım ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbini Öptüğüm Kadın
PoesiaBazen sadece susmak gerekir. Susarak konuşmak, susarak küsmek ve susarak özlemek... Seviyorsun mesafeler giriyor, seviyorsun insanlar gidiyor. "Mesafeler aşka engel değil" derler. Evet, mesafeler aşık olmaya engel değil ama aşık kalmaya engel olabil...