Over Again [ Niall Horan & Liam Payne Fanfic ]

Bölüm 10 : Son anlar

Over Again – 10.Bölüm : Son Anlar

Oyun hemen bitmişti çünkü hepimiz yakalanan Harry’nin çocuk gibi mızmızlanmasına gülmüş, bu sayede de Mitchie hepimizi bulmuştu. Ardından eve gittik. Saatler çabuk geçiyor hava sanki erken kararıyordu. Bir planım vardı. Bunu diğerlerine de anlatmalıydım. Herkes yataklarına yattıktan bi 10 dk kadar bekledim. Sessizce yan odaya gidip Niall’ı uyandırdım. Mitchie’e bakıp uyuduğundan da emin oldum. Niall’ı bizim odaya sokup kapıyı kapattım. Ardında diğerlerini de uyandırdım.

Niall: Neler oluyor dostum?

Louis: Bakın biliyorum burası çok güzel ve buradan gitmek istemiyorsunuz ama evimize dönmeliyiz. Bugün ormandan çıkmanın yolunu buldum. Bu yolu daha önce kimse kullanmamış. Mitchie’nin de bilmediğine eminim. Bu yol sayesinde asfalt bir yola çıkıyoruz. O asfalt yolda bizi şehre götürecek.

Liam: Bence Mitchie biliyordur bu yolu. O bizi götürür.

Louis: Üzgünüm ama ona haber vermeden gitmek zorundayız…

Niall: Ne? Neden?! Onu bırakamam…

Harry: Bu bizim içinde zor olacak ama ailelerimiz bizi merak etmiştir…

Zayn: O zaman yarın son günümüz olsun. Akşamda yola koyuluruz.

Herkes başını salladı. Niall’a baktığımda gözlerini yere dikmiş kendini zor tutuyordu. Liam ise yatağına yatıp arkasını dönmüş ve burnunu çekip ağlamamaya çalışıyordu. Bu hepimizi üzüyordu ama tüm dünya bizi bekliyordu ve sonsuza kadar burada kalamazdık. Niall sessizce odadan çıktı. Diğerleri de yataklarına döndü.

Mitchie’nin Ağzından ;

Sabah uyandığımda Niall’ın mavi gözleriyle karşılaştım. Tepemden dikkatlice bana bakıyordu. Ayrıca çok tatlı görünüyordu.

Niall: Günaydın!

Mitchie: Günaydın…

Niall: Dün sen beni uyandırmıştın bugünde ben seni uyandırıyorum.

Gülümsedim. Bunu sevmiştim. Dudaklarına bir öpücük kondurduktan sonra yataktan kalktım.

Mitchie: Evet bugün ne yapalım?

Niall: Ben planımızı yaptım. Akşam üstüne kadar çocuklarla birlikte nehirde takılırız sonrada sadece sen ve ben…

Elimi Niall’ın omzuna attım.

Mitchie: Hmmm… Güzelmiş o zaman planını uygulamaya başlayalım.

Aşağı indiğimizde çocuklar bizi bekliyorlardı. Bugün çok planlılardı. Beraber nehrin yolunu tuttuk. Yolda What Make Your Beatiful adlı şarkılarını söylediler. Sözleri o kadar güzeldi ki… Her söyledikleri şarkı bana huzur veriyordu. Çünkü çok anlamlı ve güzellerdi. Bugün biraz tuhaflardı. Sanki bir şey saklıyor gibilerdi. Ama bunu önemsemedim. Aralarında özel bir şey olmalıydı. Günüm güzel başlamıştı.

Şarkı bitince nehre gelmiştik.Ninemin verdiği ‘‘Mayo’’ dedikleri şeyi evde giymiştim. Üzerimdeki elbiseyi çıkarıp suya koştum. Çocuklarda tişörtlerini çıkarıp yanıma geldiler. Zayn her zaman ki çığlıkları yükseldi. Sudan korkmadığını söylese de her suya girişinde çığlık atıyordu. Birbirimize su atmaya başladık. Şuan ölebilirdim. Neden mi? Birde bunu  onlara sorun. Bir insan bu kadar mı seksi olur?! Bir tek Niall mı? Hayır hepsi… Harry’nin saçlarından akan sular, Louis’in şebek gülüşü, Zayn’nin bakışları, Niall’ın mavi gözleri ve Liam’ın kasları… Durmuş onlara salak bir sırıtışla bakıyordum. Onlar ise kendi aralarında şakalaşıyorlardı. Hiçbir şey yapmadan bu manzaranın tadını çıkartıyordum. Rahat iki saat boyunca onları izledim.

En sonunda yorulup sudan çıktık. Çıktığımızda parmaklarımız buruş buruştu. Louis bunun hakkında espriler yapmaya başladı. Sahile oturup güneşin altında kuruyorduk. Sebepsiz yere gülmeye başladık. Her zaman ki gibi çok eğleniyordum. Birkaç saatte sahile getirdiğimiz yemekleri yemekle geçti. Ardından çocuklar ayağa kalktı. Sonra beni de elimden tutup kaldırdılar. Liam hiç beklemediğim anda bana sarıldı. Öyle çok sıkıyordu ki sanki hiç bırakmak istemiyormuş gibi… Ardından Louis, Zayn ve Harry de sarıldı. Onlara garip garip bakıyordum. Bu ne içindi şimdi?

Harry: Teşekkürde mi edemeyiz?

Gülümsedim. Sorumun cevabını vermişti. Çocuklar arkalarını dönüp evin yolunu tuttular. Sahilde sadece ben ve Niall kalmıştık. Birlikte tekrar yere oturduk. Elimi tuttu sıkıca. Hiçbir şey söylemiyordu. Sadece beni daha çok kendine çekiyordu. Bende göğsüne yaslandım. Sıkıldıktan sonra ayağa kalktık.  Niall bana yaklaştı. Dudaklarımı öyle hızlı yakaladı kş sanki duvara çarpmış gibi oldu. İlk tutkulu öpüşmemdi bu. Ellerini belime koydu. Bende ellerimi saçlarında gezdiriyordum. Nefes nefese kaldığımızda ayrıldık. Hala elleri belimdeydi.

Niall: Benim olmanı isterdim. Ama şimdi olmaz. Seni her zaman seveceğim Mitchie.

Bana sarıldı. Ne diyeceğimi bilemedim. Sadece benimle kalmasını istiyordum...