12. Bölüm Kıskançlık

113 16 0
                                    

Merti ilk defa boyle görüyordum. Çok soğuktu birşey saklıyor gibiydi. Bir bakişi vardi bana karşı çok sertti. Ama neden? Gerçekten merak ediyordum işte bu sorunun cevabini.

"Beyler ben çikiyorum. Birşey sormayin görüşürüz evde."

Tam bir şey diyeceklerken sadece kapinin sesiyle karşilaşti herkes. Hepsi şaşirmişa benziyordu en çokta ben. Mertin bu hallerine alışık değildim. Acaba birşey mi yaptim diye düşününce hemen arkasından koşmaya başladim. Hiç birşey demeden arabaya oturdum ve kapıyı kapattım. Ne yaptigimi zar zor anlasada o da oturdu ve bakti ve bakti sanki bir şeyleri söylemek istiyor ama diyemiyormuş gibiydi tavrı.

"Mert iyi misin?" cevap vermedi sadece gözünü yola dikti ve konuşmak istediğim her an daha hızlı sürmeye başladı.

"Yavaşlamalısın artik. Kaza yapıcağız. Korkutuyorsun beni lütfen durdur şu arabayı konuşalım."

Ne desem sanki boşa konuşuyor muşum gibi hissettim. Oturdugum koltukla bütünleştim resmen. Bacaklarimi karnima çektim gözümü kapatıp yavaşlamasını bekledim. Sanirim benim halimi gördü ve araba yavaşlamaya başladı ve düzgün bir yere park etti. Çok korkmuştum. Mira araba kullanirken bile bu kadar korkmamiştim.

"Özür dilerim."

"Önemi yok."

Tek diyebildiğim şey buydu çünkü hâlâ kalbim delicesine çarpıyordu. Sakin olmaliydim yoksa bayılıp kalacaktim.

"İyi misin? Bu kadar korkutacagimi bilmiyordum. Kahretsin! Neden geldin peşimden sinirliyim farkindasin?"

Sesinde soru sorarmişcasina bir ifade vardi.

"Haklisin ama duramadim yapamadim seni öyle birakamazdim iste."

"Neden? Senin için hiç bir şeyi ifade etmiyorum neden neden ya?"

Hâlâ sinirliydi bunu anlamak zor değildi. Ne yapmış olabilirim ki bu kadar sinirlendirecek.

"Mert biz arkadaşiz farkinda değil misin? Tabiki de önemlisin benim için."

"Ah dimi arkadaşiz ya ."

Alayci bir tavırla çok canı sıkıldı bu duruma fazlasıyla.

"Ne demeye calisiyorsun sen açık açık konuşur musun ya? Ya sen beni mi kıskanıyorsun?"

Gözünü kaçırıyordu hadi ama bu doğru mu simdi? Evet seviyor biliyorum ama ne biliyim sanırım bu tür duygulara alışkın değilim. Kimseyle çıkmadım komik gelebilir ama öyle gerçekten de kimseyle çikmadim. Mertle ben liseden tanışıyoruz ama hiç doğru düzgün konuşmamiştik. Mertin sesiyle düşüncelerimden ayrıldım.

"Melih senin neyin oluyor?"

"Ecrinin kuzeni sadece bir kaç kere konuşmuştuk. Neden?"

"Çok yakindiniz merak ettim sadece?"

"Melihle benim aramda hiç birşey yok sadece bu durum için konuştuk bu sıra da yakın olduk bu."

"Anladim."

Daha çok sinirliydi gerçekten de kiskaniyordu.

"Sakin olur musun lütfen?" Cevap vermedi sadece öyle bakti bakti yine önüne döndü.

Bende nasil yaptigimi anlamadan birdenbire ona sarıldım. İlkten hiç birşey anlamadı ama bu durum onu sakınleştireceğinden dolayi daha da sıkı sarıldım. Ne yaptigimi anlayinca o da sarıldı ilk defa böyle hissediyordum. Kalbim çok hızlı atıyordu. Geriye çekildiğimiz de yüzündeki o gülümsemesi gerçekten de etkilemişti beni.

"İyi misin?"

"Simdi daha iyiyim. Alistirma beni buna bu sefer daha çok özlüyorum seni."

Neye uğradigima sasirmistim hiç birşey diyememdim. Üzmek istemiyorum onu da hiç. Konuyu değiştirmem gerekiyordu. Mert benim aklımı okumuş gibiydi.

"Eve gidemeyiz simdi bir sürü sorular falan uğraşmak istemiyorum ya."

"Bende aynen ya off."

"Ne yapmak istersin peki?" Biraz düşündükten sonra. "Ben buldum"

diyip çocuk gibi ellerine vurdu. Bu hali çok tatliydi ama seversem ya daha çok acı çekersem gerçekten ben bundan korkuyordum. Ama şu an anı yaşamak istiyorum.

"Nee ?" diyip sevimli olduğumu düşündüğüm bir gülümsememle baktim.

"Gel benimle supriiiz." Mert bence hic büyümemeli bu haliyle çok tatli gözüküyor.

"Ya ama merak ediyorum."

"Olmaz söylemem sürpriz bu söylenmez."

"Tamam pess ediyorum."

Diyip arkama yaslandim merti izlemeye başladım. Kusursuz bir yüzü vardı neydi bu duygu şimdi.

"Geldik."

"Hadi canım buz pateni? Nereden biliyordun sen ya?"

Çok mutlu olmuştum bayadir buz patenine gitmemiştim. En son ecrinle gitmiştik çok güzeldi.

"Biliyorum iste. E hep konuşacak miyiz böyle yoksa eğlenmeli miyiz?"

"Gidelim hadi."

Ayakkabilari giyip buz pistine çiktik. Alişkindim o yüzden hiç zorlanmadan kayıyordum. Merte baktiğimda daha piste bile çıkamiyordu.

"Kaymayi bilmiyor musun?"

"Yok canım niye bilmiyeyim sadece ımm şeyy alışmaya çalişiyorum canım ya."

"Tamam hadi seni bekliyorum."

Arada merte bakiyorum girsem mi girmesem mi arasında kalmişti. Yanima birinin geldiğini sonradan farkettim.

"Selam güzellik. Takılsak mi biraz."

"Hayır."

"Çok sertsin sevdim seni."

"Her neyse."

"Bu evet demek mi oluyor." dedi en piç sırıtışıyla.

"Hayir demek oluyor."

"Melis ne oluyor orada. Gelir misin buraya. Gelemiyorum ben ya." gülümsedim çok komikti bu mertin bu hâli.

"Bekle geliyorum hemen."

Tam bir adim aticakken kolumdan tuttugu gibi kendisine çevirdi. Kollarından her ne kadar kurtulmaya calişsam da çok güçlüydü. Nasıl olduğunu bilmeden bir anda ittim. Hemen mertin yanına gittim çok sinirlendiğine emindim.

"İyi misin? Özür dilerim buz pistine hiç çikmadim ve çok korkunca benziyordu."
Mahcup bir şekilde bir o kadar da sinirliydi bu sefer bana değildi onaydi.

"Yok iyiyim merak etme gitmek istiyorum mert ben."

Birşey demeden yanımdan ayrıldı biriyle konuşmaya başladı. Bir yandan da gözü benim üzerimdeydi. Yanina cağirdi beni.

"Bir sorun mu var?"

"Var evet birazdan o sorunu kaldırcam bekle sen beni." diyip gitti yanimdan.

"Mert bey yaninizda durmam için beni görevlendirdi. Benden korkmaniza gerek yok."

Korktuğumu o kadar mi belli ediyordum şimdi ya. Sessizce merti beklesem daha iyi olucakti sanirim.

"Mertt ne oldu sana?"

Merhaba fazla okuyanim yok ama yine de teşekkür ederim okuyanlara. Sebebini bilmiyorum ama mesajlara cevap veremiyorum sormak istediğiniz birşey varsa yorum atın. Yorumlariniz değerli benim için. Keyifli okumalar...

Yasak  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin