Ona öyle bir bağlanmıştım ki,şuan ölmek istiyordum.Onun kollarındayken,kokusuyla ölmek istiyordum.
Kollarından hiç çıkmak isteniyordum.Sonsuza kadar böyle dursak ne güzel olurdu.Kalp atışını bile hissediyordum.Hala -koştuğundan olsa gerek- hızlı atıyordu.Nefesi boynumu gıdıklarken benden ayrılmak için bir hareket yaptığında hiç istemeden kollarından çıktım.O an çok büyük bir boşluk hissetmiştim.Niye hemen ayrılmıştı ki? Yoksa bana mı çok kısa gelmişti zaman? Gerçi onun yanında saniyeler hızla akıp gidiyordu.
"Şimdi anlatabilirsin." dediğinde yatağıma oturdum.Kapıyı kapatıp oda gelmişti.
"Babamla kavga ettik." dediğimde anladığına dair bir ses çıkarmıştı.
"Ne konuda?"
İşte bunu düşünememiştim.Anlatamazdım ki ona.
Senden hoşlandığımı duydu ve bağırmaya başladı,diyemezdim.Bu yüzden sadece "Boşver,önemsiz." dedim.
"Hadi ama ben senin psikoloğunum.Ayrıca da arkadaşın."
Arkadaşım...
Onun için sadece bir arkadaştan ibarettim...
Kalbimin sızladığını hissettim.Boğazımda oluşan yumruyu itip konuşmaya çalıştım.
"Anlatamam dedim ya.Hem sen gitsen iyi olur.Kusura bakma seni boştan bir sebep için çağırdım,arkadaşım." dedim ve umursamaz gözükmek için yüzüme yalancı bir gülümseme yerleştirdim.Babam ne kadar haklıydı...Onun için bir arkadaştan fazlası olamazdım.
Saçma sapan hayallerime bir küfür gönderdim.Ne kadar inandırmıştım kendimi öyle...
Hayır,şuan onun karşısında ağlamamalıydım.Gözlerimin bile dolmaması gerekiyordu.
Omzumda bir el hisettiğimde kaşlarımı çattım.
"Bana herşeyini anlatmanı istiyorum.Bunu psikoloğun olarak senden rica eriyorum.Şimdi anlat bakalım."
Omzumu sıvazladığında dokunduğu yerlerin yandığını hissettim.Bu ona göre dostane bir yaklaşım olabilirdi ama bana göre değildi.Sorun da buradaydı.Mesela o şuan ne kadar normal hissetsede benim kalbimin nasıl çarptığını,midemdeki o tuhaf hissi bilmiyordu işte.Elimi kaldırıp omzumdaki elini indirdim.
"Bana dokunma lütfen.Nasıl hissettiğimi bilmiyorsun."
Ağzımdan istemsizce dökülen bu sözlerden sonra avucumun içine tırnağımı batırdım.Ne kadar salak bir insandım ben! Niye düşüncelerimi sesli olarak dile getiriyordum ki!
"Yani,şey için demiştim," dedim ve bahane üretmeye çalıştım.
Lanet aklıma hiç birşey gelmiyordu!
"Ben en iyisi gidiyim."
Ses tonu şaşırmış ama bir yandanda üzgün geliyordu.Kesin anlamıştı ondan hoşlandığımı.Nasıl yapmıştım böyle bir hatayı?
Yataktan kalktığında ayak seslerini duydum.Sonra ise kapının kapanışının o tok sesi.
Gitmesiyle kafama vurmam bir olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
Teen FictionBir insana hiç görmeden aşık olmak... Onun kalbine aşık olmak... Elif 18 yaşında, hayatın ona gösterdiği karanlıkta kendi aydınlığını bulmak için kanat çırpan bir genç kız. Peki ya hayatına aniden giren bir adama kalbini emanet ederse? Dünyası kapka...