(Thanks for the permission killualover706 , i really enjoyed this story while reading :3)
--
Ne olur ne olmaz diye bazı terimleri yazıyorum; Alluka: Killua'nın kardeşi - Ohayo: Günaydın -
Killua'nın bakış açısından
Yüzümün ısınmaya başladığını fark ettiğimde yavaşça gözlerimi açtım.
''Ow!'' yüzümü aniden diğer tarafa doğru çevirip gözlerimi ovaladım
''aptal güneş.'' diyerek sessizce kendi kendime mırıldandım.
Sonra yanımda birinin yatakta hareketlendiğini fark ettim.
Görüşüm yavaş yavaş düzelmeye başladığında Alluka'nın hemen yanımda huzurlu bir şekilde uyuduğunu gördüm.
Yüzünün üstüne düşmüş saçlarını kulağının arkasına çekerken gülümsemekten kendimi alı koyamadım.
Kendi kendime 'Onu serbest bıraktığım için çok mutluyum' diye düşündüm, ve tam o sırada onu hatırladım...
Gon.
Birdenbire gülümsemem yavaşça söndü
'Acaba neler yapıyordur... Yani bana sürekli mektup ve fotoğraflar gönderiyor ama genede..'
'..o-onu özlüyorum.'
Kardeşim yanımda esneyerek ''abi-chan?'' dedi tatlı sesiyle
Yavaş yavaş kalkarken Alluka'ya dik dik baktım
Gülümsedim, ''Ohayo, Alluka''
Parlak bir şekilde gülümsedi ''günaydın abii-chan, bugün neler yapacağız?''
''hmm, sen ne yapmak isterdin?''
Beni gülümsetecek bir şekilde ''Ne olursa olsun, seninle olduğum sürece fark etmez.'' dedi
''A-anladım... Hmm''
*öksürük* *öksürük*
''o-oi Alluka, iyi misin?" sesim endişeli çıkmıştı
''M-Mhm, sadece bir öksürük''
İşte tam o sırada, yüzünün hafifçe kızarık olduğunu ve sesinin çatlak çıktığını fark ettim.
Gülümsedim, ''Alluka, yalan söylemek zorunda değilsin, eğer hastaysan söylemen yeterli, bugün hiçbir şey yapmamayı sorun etmem eğer sana bakmam gerekiyorsa.''
''Ha-hayır.. Ben iyiyim'' dedi kendini yavaşça yataktan atarken
''g-gördün mü?''
Yavaşça kapıya doğru yürürken bende yataktan doğrulmuştum, ama bir anda düştü, şanslıydım ki onu yakalayacak kadar hızlıydım.
''Alluka, dışarı çıkamayacak kadar hastasın, ayrıca dışarısı buz gibi. Bunun da üstüne daha doğru dürüst yürüyemiyorsun bile.'' onu kollarımın arasına aldım ve yatağa kadar taşıdım.
''A-Ama abi-''
Nazik ve yavaşça alnını öptüm ve ''sorun yok, şimdi hemen dışarı çıkıp sana ilaç alacağım, ben yokken dinlenmen lazım, tamam mı Alluka?''
Uyumaya çalışırcasına gözlerini kapattı ve güçsüz bir şekilde ''tamam, abi-chan'' dedi
Gardırobumun yanına gittim ve her zamanki kıyafetlerimi giyindim.
Giyindikten sonra yanıma biraz para aldım, ceketimi ve ayakkabılarımı da giyip kapıyı kilitlediğime emin olarak evden çıktım.
Binadan çıkmıştım 'tamam.. şimdi boğaz, üşütme ve baş dönmesi için ilaç almalıyım.. ve muhtemelen baş ağrısı için de... eh... lanet...! Bir ebeveyn gibi hissediyorum.'
'Eh, hazır başlamışken en iyisi yemek içinde bir şeyler almalıyım...hmmm...çorba, sandviç ve sanırım gitmişken biraz çikolata alabilirim!'
Kendi kendime düşünmeyi bıraktığımda çoktan markete gelmiştim
ilk önce gidip süt aldım, sonra sandviçleri, ardından biraz meyve ve birçok çorba.
Çikolataların olduğu bölgeye doğru heyecanlı bir şekilde yürürken kendi kendime 'Şimdi sıra kendim için bir kaç şey almaya geldi.'
Daha hiç bir şeye dokunmadan sabırsızlanmaya başlamıştım
'Sakin ol Killua hepsini alamazsın'
Ama tabi ki kendimi tutamadım ve diğer aldığım şeylerin haricinde üç poşet çikolata aldım
Mutlu bir şekilde 'tanrıya şükür bir Hunter'ım. Şekere harcayacak tonla param var.' diye düşündüm
'evet.. şimdi sıra eczaneye gidip ilaçları almada'
Eczaneye yürümeye başladığım andan itibaren kendimi çikolataya boğmamak için tutmaya başladım
sonra eczaneye girdim ve alluka için ilaç aldım
'vay be ilaçlar da amma pahalıymış'
(Y/N: Bunu üç poşet çikolata alan çocuk diyor -.-)onca alışverişten sonra sonunda eve varabildim
o kadar poşeti taşırken ''vay be, bu gerektiğinden fazla uzun sürdü'' diye söylendim
gece olduğundan hava çok daha fazla soğumuştu ve açıkçası çikolatalarımın donmasından endişeleniyordum, eğildim ve hızlıca elimle onları kontrol ettim
'Whev, henüz donmamışlar.'
Sonra hızlıca toparlanıp kalktım ve yavaşça önüme döndüm
İşte o zaman...
Tam o sırada kalbimin, hatta tüm vücudumun donduğunu hissettim..
Sanki nefes alamayacak gibiydim.. ama genede hayattaydım...------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tekrar karşılacak mıyız? (Killua ve Gon Fanfiction) Çeviri
Fanfictionbu hikaye HxH'den sonraki zaman diliminde geçmektedir. Neler olacak? Killua ve Gon hiç karşılacaklar mı? Ya birbirlerine karşı gizli hisler besliyorlarsa? Öğrenmek için okuyun :3 Not: Bu kitap bana ait değildir. Ben sadece çeviriyorum. Kitabın a...