÷ Final ÷

928 97 34
                                    

Arabasını mümkün olan en yüksek hızda sürüp hastaneye ulaştığında katları koridorları koşarak geçip neredeyse boş olan koridorda  eşini benzi atmış, gözlerinin parlaklığı solmuş, perişan bir halde sandalyeye yığılmış olarak buldu. Önünde eğilip bakışlarını kendisine çekmeye çalıştı.

" Durumu nasıl? O iyi değil mi?"

Kadın güçlükle yutkunup başını önündeki adama çevirdi. Bakışları onun endişesine çarptığında bir süredir akmayan yaşları yeniden gözlerinden süzülürken morarmış dudaklarından sözleri titreyerek döküldü.

" Onu kaybedebilirmişiz. Bu defaki çok daha ciddi bir durummuş."

Kadın aniden çoğalan yaşlarına karışan hıçkırıkları ile hırsla, titreyen ellerini saçlarına geçirdi. KyungSoo sarsılarak ağlayan kadının ellerinin saçlarından güçlükle çekip ona sarıldı.

" O iyi olacak."

Kadın hıçkırıklarını KyungSoo'nun omzunda dağıtırken itiraz etti.

" Hayır. Bu defa onu gerçekten kaybediyoruz. Onu kaybediyorum."

Kadının sesi kısılarak hıçkırıklarının arasında kaybolsa da KyungSoo onun son sözünü yakalamıştı.

" Babasının soyadını taşıyamadan ölecek."

KyungSoo ağlayan kadından kollarını çözdü. Ellerini tutup iradesinin kaydığı belli olan gözlerini yakalamaya çalıştı.

" Kendini bırakma. Güçlü olmak zorundasın. Bebeğin için,  onun için güçlü olmak zorundasın. Doktorlar henüz çıkmadı içeriden öyle  değil mi? Hemen pes edemezsin."

Kadın dudaklarını ısırırken başını salladı.

" Kalbi neredeyse atmıyordu. Kollarımda ölüsünü taşıdım sanki. Ufacık bedeni soluyordu. Ben iyi bir anne olamadım. İyi bir eş de olamadım. İyi bir arkadaş da. Senin hayatını da, kendi hayatımı da, onun hayatını da mahvettim. O ilk yavrumuzu doya doya sevemeden, babalığını yaşayamadan çocuğumuz ölecek."

Kadının hıçkırıkları hastanenin soluk duvarlarında yankılanırken bir anda kesildi. Bakışları tek bir noktada sabitlenirken öne geriye doğru sallanarak mırıldandı.

"  Ona bir şey olursa yaşayamam."

KyungSoo diğerinin düşen iradesine korku ile genişleyen gözlerini ne yapacağını bilemez bir halde etrafta gezdir. MinSae'nin annesi ve babası da biraz gerilerinde endişe ile onları izlerken KyungSoo evladını kaybetme endişesi taşıyan genç anneyi nasıl sakinleştireceğini bilemiyordu. Aklına gelen tek ve en doğru olan fikri uyguladı. Junho'yu arayarak hastaneye çağırdı.
Saate kalmadan korku ve endişe ile koridorda uzayan bekleyişe dahil olan genç adam ağlamaktan bitkin düşen sevdiği kadının yanına oturup kollarını ona sardı. Kadın kendisini saran kollara yaslanınca KyungSoo yavaşça onlardan ayrılıp kayınpederi ve kayınvalidesinin (!) yanına döndü. Gözlerinin önünde bebeği için sızlanan kızlarına yardımcı olamayışları onları da harap ediyordu. KyungSoo teselli adına iki söz etmek için dudaklarını aralasa da bulamadığı sözler yüzünden tekrar kapattı. Elinden bir şey gelmeyişi ile yoğun bakımda yaşam savaşı veren kendisine ait olmayan kızı için göz yaşlarını akıttı.

Son DefaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin