BEBEKLER YEDİ AYLIK, SİBEL BÜYÜDÜ VE BAYA KONUŞMAYI ÖĞRENDİ. ARAS HALA AYZA'YI BULMA ÇABALARINDA, CİHAT İSE...
"Mert, doktoru aradın mı, bu gün kontrolüm vardı."
"Aradım, aradım. Gelecek bu gün. Ama bu kahrolası Emre nerede kaldı anlamıyorum. İşlerim var ve çıkmam gerek."
"Sen çık ya. Emre geldiğinde sana ödemeli atar."dedim sinsice gülerek.
"Şansını çok fazla zorluyorsun küçük hanım."
Şişen göbeğimle adımlarımı zar zor atarken, Sibel'in son zamanlarda bana olan düşkünlüğü ve yapıştığı bacağımdan ayrılmaması işlerimi zorlaştırmaya başlamıştı. Yani baksanıza, genellikle tuvalete bile onla giriyorum.
Babasızlık ne ona yaramıştı ne de bana. İyice içine, kıyısına, ta en derine çekilmişti Sibel. Bu gidişle içine kapanık, sıra arkalarında başını sıraya koyarak dersi dinleyen, arkadaşlarından dışlanan ve annesinin sürekli kucağında oturan kız olacaktı.
Anlayacağınız... Aras bir an önce beni değilse bile Sibel'i bulmalıydı.
"Mert, canım. Bu arada biletleri ayarladın mı hangi ülkeye gideceğiz?"
Bir sakin olun, Mert ile konuşayım sonra size her şeyi anlatacağım.
"Aldım aldım, Fransa'ya gidiyoruz, ne dersin?"
Duyduğum cümleyle bir an duraksadım. Fransa, Paris... Evlilik teklifi, onca insanın Eyfel Kulesi'nin etrafını sarışı, Aras'ın gözlerindeki okuduğum aşk...
"Süper olur canım, ne zaman gidiyoruz?"
"Doğumdan bir hafta önce."
"Peki canım."dediğimde kapıda duyduğumuz araba sesiyle Emre'nin geldiğini anladık.
Ben Sibel'i yatak odasına götürmek için yukarı kata çıktığımda Emre çoktan gelmişti.
Gel gelelim sizin bana kızdığınız şu meseleye. Hadi hadi, itiraf edin, çoğunuz bunu neden yaptığımı biliyor ama yine de kızıyor hem de deli gibi.
Lakin inanın ölüm haberim Aras'ı Mert'le olduğum haberinden daha fazla sarsar. Bu yüzdendir ki ben Aras Kılınç'ın eşi Ayza Kılınç, asla ama asla ölümden korkmayacak ve ona yenilmeyecek.
Yaptım, Mert'in teklifini kabul ettim ama bir sorun niye ettim? İşte bu yüzden. Eğer bu evden dışarı çıkarsam, ve Mert'i de ona aşık olduğuma ikna edersem emin olun ki Aras'a çok daha rahat ulaşabilirim.
Düşünsenize Paris'teyim ve Mert bir iş için dışarı çıktı. Hemen Aras'ı arayabilirim ve ona haber verebilirim Fransa da olduğumu. E Mert de ona aşık olduğuma inandığı için benden şüphelenmez.
Gel gelelim Ayça'ya.
İki gün önce çok fazla karın ağrısı çektiğimi söylediğim için yanıma uğradı ve bebeklerimin sağlık durumunu öğrenmek için yanında doktor getirdi. Şimdi her hafta doktor tarafından muayne oluyorum çünkü bebekler düzensiz beslenmekteymiş.
Ayça, yemem için her ne kadar kibar davranmaya çalışsa da her cümlesindeki Sibel'i öldürme tehditi her defasında kendisini hissettirdi.
Aslında hile yaptığımı ilk bakışta anlamadığınıza adım gibi eminim. Tabiki bebeklerim için düzenli besleniyordum, onlar Aras'ın bana emanetiydi. Lakin bundan iki hafta önce yediklerimde biraz aksaklık yapmak gelişim evresini tamamlamış bebeklerim için çok da fazla sorun olmayacaktı.
