Günaydınlar Mutlu pazarlar🎈 her istediğinizin bugün gerçek olmasını diliyorum. Aşkla kalın
sanki az önce çiçeklerimi alıp fırlatan o değilmiş gibi rahat bir tavırla;
"yüzünde ki morluklar geçmiş" dedi.
" evet senin de öyle" dedim.
üzerinden 10 gün geçmiş bırakta geçsin.
kucağımda kaktüs ile yolculuğumuz başladı. ayçaların evinin önüne geldiğimizde kemal kornaya basıyordu sürekli.
"buna ne gerek var geldik zaten" dedim.
"gelin getirdik işte basmayalım mı"? dedi.
benden mi bahsediyordu? üstüme alınamayacak kadar umutsuz vakadım. hiç istifimi bozmadan,
"hala basıyorsun kemal yeter"!
"onlar yeni evli geldik mesajı veriyorum"
anlamıştım ne demek istediğini haksız da sayılmazdı. ayça tam bir azgın teke idi. artık yaşlanana kadar sevişirdi her fırsatta. ayça ve mert cama çıkıp bize el salladılar.
arabadan inerken kaktüsü de aldım. ben önde o arkada merdivenleri çıkmaya başladık. arkamdan koca kıçımı kesin izliyordu emindim. nefes alışverişleri duyulacak kadar hızlanmıştı.
"bu eteğin arkasını evde unutmuşsun sanırım"?
"ne diyorsun ya ne varmış eteğimde?"
"bir şey yok işte arkası yok daha ne olsun! yırtmaç yapacağız diye komple ortadan kumaştan tasarruf etmiş adamlar".
beni kıskanmıştı sanırım bu güzel bir şeydi benim için ve çokta özlenen bir duygu.kapının önüne geldiğimizde ayça ve mert bizi kapıda karşıladı. ayça ben ayakkabılarımı çıkartırken elimde ki kaktüse uzandı aldı ve portmantonun yanındaki aynalığın üstüne koydu. kemal de ayakkabılarını çıkartıp, evli çiftle selamlaştı. sonra kaktüse baktı ve arkasını dönüp ayçaya;
"bu kaktüs kıymetlidir aman ayça dikkatli bir yere koy"dedi.
ayça şaşkın ifadelerle bana bakıyordu. mert ile kemal oturma odasına geçince bizde ayçayla birbirimizi mutfağa sürükledik. birbirimize sarılıp uzunca bir hasret dindirdik. en uzun ayrılığımız büyük ihtimalle buydu ve öncesi yoktu. sonra bana hızlıca olup biteni anlattırdı. bazı anlarda kahkaha atıp sesi çıkmasın diye elini ısırıp olduğu yerde zıplıyordu. onu en çok güldüren de kaktüs olmuştu. o güldükçe benim yüzüm asılıyordu. ama ne var ki kemal kime ne yaptığının farkında değildi.
" ondan bunun intikamını çok fena alacağım"dedim.
"aman sakın burada yapma gözünü seveyim bak ilk misafirlerimizsiniz" dedi..
birlikte yemek masasına geçip güzel bir yemek yedik. ayçanın bu kadar marifetli olduğunu bilmiyordum. yıllarca birlikte yemek yapmayı hiç denememiştik belki de ondan.bir ara kemalin gözü üstümdeydi. bende tam onun karşısında oturuyordum. elini dudağının kenarlarında gezdiriyor, bana gülümsüyordu. onun bu tavrı bana ayçanın az kullanılmış yatak odasını hatırlatıyordu. en son dilini dışarı çıkarıp dudağını yanını diliyle temizler gibi yaptı. ben hala elimde ki çatalla onun yaptıklarını izliyordum. beni baştan çıkartmaya çalıştığı çok belliydi. o an masada telefonu çaldı bakışmamız kesildi.
"müsaadeniz ile önemli" deyip,
ayağa kalktı kulağıma eğilip baş parmağını dudağımın kenarına değdirdi. sonra baş parmağını ağzına götürüp emdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk olsun
RomanceOtuzuna gelipte hala evlenmemiş ve tüm arkadaşlarını evlendirmiş biri olarak, bu gidişle mezar taşına, "eremedi muradına" yazacak olan durunun, yazılarından, tek dostu Ayça dan ve bir de anne babasından başka bir şeyi yok! Pardon teğet geçilemeyecek...