~~Alya~~
~~7 ay sonra~~"Alya hadi uyan!"
Kulağıma gelen sesi duymazdan gelerek uyuma numarası yaptım. Ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum. Ne yapsam kâr etmiyordu. Şu son 7 ayda her gün, her şeye kavga etmiştik. Şu son 7 ayda kendimi 7 yaş yaşlanmış hissediyordum. Sadece oğlum için katlanıyordum Emir'e. Sırf oğlum babasızlık çekmesin diye... Ama olmuyordu. Bu kararı verdiğim andan itibaren sanki herşey bizim ayrılmamız için bir araya geliyordu.
"Alya ben gidiyorum. "
Odanın kapısını kapanma sesiyle nefesimi verdim ve dış kapının kapanmasını bekledim. Dış kapı kapanınca yataktan zar zor doğruldum. 9. ayda herşeyi yapmak için ekstra enerji sarf etmem gerekiyordu.
Salona girince masanın üstündeki kağıt ilgimi çekti. Elime alıp koltuğa oturdum.
Karıcığım,
Seninle konuşmak için çok uğraştım ancak sen hiçbir zaman beni tam olarak dinlemedin. Nezaman sana birşey anlatmak istesem kulaklarını tıkadın. Başlarda hamile olduğun için üstüne hiç gelmedim. Senin için çok zor olduğunu tahmin edebiliyorum. Hiçbirşey hatırlamamak zoruna gidiyor, biliyorum. Ancak bende uğraştım Alya! Çok uğraştım. Beni, bizi biraz olsun hatırla diye çok uğraştım. Ancak sen hatırladığın bir-iki kötü anı ve o gece olanlarla hem kendini hemde beni üzdün. Biz çok yorulduk Alya. Bu ilişkiyi götürmeye çalışırken yorulduk. Sen ayrılalım dediğin günden beri her gün zehir oldu bana. Biliyorum, sende kendince haklısın. Ve yine biliyorum, beni kocandan çok bir yabancı olarak görüyorsun. Sana söylemek istediğim birkaç birşey var sadece. Bunları yüzüne söylemek isterdim ancak kavgayla biterdi bu konuşma ve ben söylemek istediklerimi söyleyemezdim. Bilmen gereken, daha doğrusu önceden bildiğin ama unuttuğun şeylerin bazıları.Öncelikle, senin ailen hayatta. Bunu o dört aylık süre içinde öğrenmiştin. Ailenin yaşadığını fakat seni küçükken terk ettiğini... Ozaman yanlarına girmiştik. Baban başörtü düşmanı. Annen ise intihar etmeyi denemiş, hayattan yorulmuş bir kadın. Onlarda sürekli kavga ediyorlardı. Annenin durumundan haberi oldu, ancak annelik yapamadığını düşündüğü için bir daha karşına çıkmak istemiyor. Önceden kavga etseler de son zamanlarda daha çok aile gibiler.
Bunlar senin için inanması zor ancak başka şeylerde var.
Senin bir erkek kardeşin var Alya. Adı Mete, şimdi 18 yaşına girdi. Onu önceden de tanıyamamıştın. Annen veya babanla yaşamıyor. Tek yaşıyor ancak arada sırada annenle görüşüyor. Sevgilisiyle birlikte okula felan gidiyorlar. Önceden çok kötü alışkanlıkları vardı (üçlü: uyuşturucu, sigara, alkol). Ancak şimdilerde azaltmış bunları. Ablası olduğunu biliyor ancak olanları hatırlamadığın için seninle tanışamadı. Bugün saat 1 de Sofia kafesinde seninle buluşacak. Sanırım böylesi ikiniz içinde daha iyi olacak.
Son olarak, o geceyi hep merak ediyorsun ya Alya. O geceden bahsedeceğim sana. Benim eski sevgilim vardı, Hande. Evlendiğim zaman buna dayanamadı. Onu sevmediğimi bilse bile gururuna yediremedi olanları. O gün beni aradı. Ona yardım etmemi istedi, kendini öldüreceğinden bahsetti. Ve bende saçma bir şekilde onun yanına gittim. Onu hiçbir zaman sevmedim, hâlâ da sevmiyorum. Ancak o gece ona yardıma gittim. O ise beni farklı sebepler için çağırdığını hemen belli etti. O zamanlar seni seviyordum ben. Bu yüzden Hande'yi orada bırakarak gittim. Biraz kafa dağıtırım düşüncesiyle girdiğim barda içkiyi çok kaçırdığım için gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. Ben bardan çıkıp arabaya ilerlerken yine Hande çıkmıştı karşıma. Tam gitmesini söyleyecektim ki telefonumun onda kaldığını söylemişti. Elinden telefonu alınca Yusuf ve Merve'den onlarca arama ve mesaj vardı. Ozaman öğrenmiştim hastanede olduğunu. Hande peşimden gelmişti hastaneye bu yüzden o gün o da oradaydı. Bu da durumu daha karışık bir hale getiriyordu. Herkes seni aldattığımı düşünüyor ancak inan bana Alya. Senle gerçekten karı-koca olduğumuz zamandan beri başka hiçbir kadına bakmadım ben. Sen vardın benim için ve hâlâ sen varsın benim için. Ancak biliyorum, senin için bu hayat çok zor. Hani demiştin ya ayrılalım diye eğer hala istiyorsan ayrılmayı masanın üzerindeki evrakları imzalarsın. Ancak ben seni hâlâ seviyorum ve sevmeye devam edeceğim. Ama senin mutluluğun benim için daha önemli. Seçim senin seçimin.
Unutma Mete seni bekliyor.
Emir
~~Mete~~
İki dakikada bir baktığım saat sanki ilerlememek için çaba sarf ediyordu. Ayağımla ritim tutmuş sabırsız bir şekilde bekliyordum. Ahu yanımda benim sabırsız halimden sıkılmıştı. Masaya gelip siparişlerimizi soran garson Ahu'ya inceleyen bir bakış atınca aşırı sinirlenmiştim. Adama attığım sinirli bakıştan sonra gözlerini benden kaçırmış ve elindeki deftere dönmüştü. Ahu olan biteni anlamadan siparişlerimizi veriyordu.Sonunda garson gitmişti.
"Gözleriyle yemediği kaldı." dedim sinirle. Ahu bakışlarını bana çevirip anlamayan bir ifadeyle bakmıştı.
"Boşver." dedim konuyu uzatmamak istercesine.
Ahu gülerek "sen bugün ilacını almadın herhalde, baksana az sonra beni döveceksin" dedi.
İlaçtan kastı sakinleştiriciydi, ve hayır almıştım ilacımı.
"Ablamla buluşacağım Ahu! Bunu ne zamandır bekliyorum..."
"Görsen tanır mısın?"
"Bilmem. Bana çok benzeyen, karnı burnunda bir bayan işte. "
"Biraz saygın olsun hamile diye öyle deme. Siz erkekler ne biliyorsunuz sanki. Anca... Neyse şimdi ağzımı bozmayayım ben. "
Ahu'ya çıkışacakken içeri giren kapalı bayanı dikkatle süzdüm. Bu o olmalıydı! Garsonun yanına gidip birşeyler söyleyince garson burayı gösterdi. Ve o anda göz göze geldik.
Ahu dönüp baktığım yere baktı. Karşımdaki ablam olduğunu bildiğim kişi biraz dengesini kaybedince benden önce Ahu koşmuş ve kolundan tutmuştu. İşte şimdi ablam bana adım adım yaklaşırken ben duygularımla karmaşa yaşıyordum. Bunca zaman nekadar da yakınımda ama uzağımdaymış meğerse.
"Abla?"
~~Alya~~
Öyle bir kelimeydi ki...Sanki başka bin tane kelime söylese bunun kadar anlamlı olmayacaktı.
Abla...
Abla mıydım ben şimdi?
Bu karşımdaki yakışıklı çocuk benim kardeşim miydi?
Bir o kadar yakın ama yabancı gbi olan bu kişi, kardeşimdi benim.
O yabancı değildi, en yakındı...
Ancak yabancıydı çünkü ben onu hiç tanımamıştım.
"Kardeşim?"
Kardeşimdi o benim...
Gözümden düşen bir damla yaşla birlikte ellerimi yüzüme kapatmıştım. Ablasını ağlarken hatırlamamalıydı. Ancak elimde değildi ağlamamak.
Ellerimi yüzümden uzaklaştıran eller ve bana gülümseyerek bakan kardeşim... Bu sahne neden bir yerden tanıdık geliyordu? Böyle birşey yaşamış mıydım?
"İyi misiniz?"
Yanımdan gelen tatlı sesle ellerimi Mete'den uzaklaştırıp gözlerimi sildim.
"İyiyim canım. Teşekkür ederim. "
Nekadar tatlı bir kızdı bu böyle. Mete çok iyi bir kız bulmuş.
"Yeğenim... Kız mı erkek mi?"
Yöneltilen soruya karşı bakışlarımı Mete'ye çevirdim. Elim istemsizce karnıma giderken
"erkek" dedim.
İçimde bir yerlerde bir hüzün dolaşırken sabah çıkarken imzaladığım kağıtlar aklıma geldi.
Yanlış mıydı yaptığım?
Yoksa bütün bunlar mıydı yanlış olan?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerim Bir Gizli Hazine ~İSLAMİ~
ChickLitBazen hayatınızda öyle ani değişiklikler olur ki.. Siz monoton hayatı yaşayan biri olarak bu değişikliğe alışamazsınız.. Peki zorla değişse birşeyler? Siz monoton hayatınızla mutlu olduğunuzu zannederken ani bir değişiklik sizi mutlu bir insan halin...