Hayal Kırıklığı!

48 5 8
                                    

Medyada deniz var
Arkadaşlar yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. ;)

Evden ayrılalı daha bir gün olmuştu. olmuştu. Meriç sağolsun bana iyi davranıyordu. Zaten ev buluna kadar onda kalacaktım. İnşallah bir sorun olmadan hayatıma devam edeceğim.
Kapınn çaldığını duydum."girrr" kapıyı açan Meriç ti " günaydın baş belası " " o ne demek ya tamam be ben gidiyorum sende yatağında yayıl davar gibi ne halin varsa gör pislik" yataktan kalkıp hazırlanmaya başlamıştım. Banyoya girip kapıyı kapatacakken Meriç kapıyı itip kendiside girdikten sonra kapıyı kapattı. Benide kapıya yaslayıp iyice bana yaklaştı. Artık kalp atışlarını kontrol edemiyorum."o gece aramızda hiç bisey olmadı. Üstünüde Miya değişti. Ben senin yanına dahi yaklaşmadım."dedikten sonra şirince gülümsedi. "Biliyorum Miya bana herşeyi anlattı. Sence ben bunu öğrenmesem burda kalır mıyım? Tabiki de kalmam seninde bana bunu diyeceğini biliyordum." dedikten sonra ben bunları nasıl demiştim böle. Utançla gözlerimi kaçırdığımda bana bakıp gülmüştü. Kızarmıştım galiba ellerini yüzümde gezdirince ölüyorum sanmıştım. Aradan kaçıp
Çıkmaya çalıştım ama kapıya yaslandığı için çıkamamıştım. "Çekilsende çıksam hani gidecemya o yüzden diyorum yani " bana tekrar mal mal bakarken istemsice sesim yükselmişti " çekil bee!" kapının ordan çıkıp kapıyı açtı benim geçmem için yol açmıştı. Hızlı ve sert adımlarla banyadon çıkmıştım. Oda banyodan çıkıp odadan çıkarken " hiç biyere gitmiyosun boş yere sakın hazırlanma ben demeden de hiç biyere gidemessin. Bura benim evim ben kararları veririm." diyip odadan çıkınca sesim çıkmasın diye yastığı ağzıma basıp bağırdım. Meriç salondan duydum diye bağırmıştı. Bu çocuk iyi bir iş yaptıktan sonra insanın yüzüne mi vuruyordu iyiliği. ulan bu çocuk başta anlayışlı gibi duruyordu. ama aslında öyle değilmiş anca kendini göstermiş galiba. Barışa dava açmıştım boşanmak için sonuçlar bugün gelecekti. İnşallah bir sorun olmazdı da Barış la uğraşmak zorunda kalmazdım. Okula gitmek için hazırlanmıştım. Param da kalmamıştı. Elimi cebe attığımda telefonum yoktu acaba nerde düşürmüştüm. Yatağın yanındaki komidinin üzerine baktığımda
telefonu görmüştüm ama telefonun yanında bir not birde zarf vardı. Zarfı açtığımda para vardı içinden para çıktı. Bu para ne içindi acaba ?kimindi bu paralar? Zarfı açtığımda ilk cümlesi 'çok meraklısın merak etme bütün sorularının cevabı yazılıydı.' Ulan ne böyle Meriç nasıl düşünmüştü. Bence bunu yine başka arkadaşları gazlamıştı. Bence öyle zaten takıldıkları arkadaşları belliydi kayra ve Mehmet ti bunların huyuda belliydi zaten Mericten farksızlardı. Onlarda çapkındır. Onları lisedeyken de tanıyordum ama Meriç onları daha çok değiştirmişti. Kendine benzetti diyim. Ama Musa onlar gibi değildi onlarla takılıyordu ama hem inek hem de çok sakin biriydi. Ama hepsini de seviyorum işte.
Zarfın içindekilerini okumdan
Sadace telefonu alıp odadan çıktım. Aslında paraya ihtiyacım vardı ama hep ona kızgın olup hem parasını almak olmazdı.
Bana bakan gözlere bakmadan çıkmayı planlamıştım. Ama sizce böyle oldumu? hayır. Bileğimden çekip kendine çekmişti. Çok yaklaşmıştık. Elini kaldırıp belime sardı. Kendimi kontrol etmeye çalıştım. Daha çok ortam hazırlanmasın diye kafamı kaldırıp ona bakmadım. Bana yaklaşıp yanağına küçük bir öpücük bıraktı. Ulan kalbin kaçmasın diye resmen tutacaktım. "Özür dilerim, kalbini kırdım ama sende insanın damarına basıyorsun." küçük bir gülümsedim.
"Barış ın sana kızması çok normal " pis pis gülmeye başlamıştı. Sinirlendim. Barışı haklı bulmuştu. Pislik hepiniz aynısınız. Nereye gideceğimi bulamadım. Kaldığım odaya gittim. Meriç te arkamdan gelmişti. "Off ya yine ne dedim " " defol Meriç "
Banyoya girip kendimi kilitlemeyi düşündüm. Kapı çalmıştı kim ya bu saatte. Saate baktığımda saat öğlen 12 ye geliyordu. Lafımı veri alıyorum. "Birini mi bekliyordun Meriç ?" "hayır hatta kimse gelmesin dedim" " de git bak ya " " sakin gidiyorum " ikimizde odadan çıkıp alacaklı gibi çalan kapıya ilerledik. Nolur nolmaz diye gelen kişinin beni görmeyeceği yere geçtim. Meriç kapıyı açınca yüzü düşmüştü. " ne işin var senin burda " " kızımı almaya geldim. Denizzz!" bu ses lan ne işi var bunun. Bulunduğum yerden çıkıp o tanıdığım yüzü gördüm. Meriç kaslarını çatmış babama bakıyordu.
Ona babamın bana karşı niyetinin başka olduğunu yanlışlıkla söylemiştim. O zaman bile Meriç i zorla tutmuştum şimdi ne yapacaktım." yürü gidiyoruz" babam bileğimi kavrayıp beni çekiştirmeye çalıştı. Ama diğer taraftan da Meriç beni tutmuştu. " bırak lan Denizi sonra da si*tir." babam iyice sinirlenmiş ti. Beni çekip arabaya götürmeye başlamıştı. Meriç babamın karşısına geçip yumruk attı. Beni çekip eve atıp üstüme kapıyı çekti.
Babam daha yerden kalkamamıştı.
" sakın dışarı çıkmıyorsun ama eğer yok ben gitmek istiyorsan buyur git " "gerçekten böyle mi düşünüyorsun ya" " ben cevabımı aldım. İlk şu disaridakini hallediyim sonra senin dırdırını çekerim." " alasını çekeceksin merak etme pislik!" " şuan değil çakma kız" göz kırpıp tekrar dışarı çıktı. Ulan bu çocukda gerçekten ego tavan yahu. Havada uçan küfürleri duydum. Ne oluyordu acaba. Kapıyı araladığımda Meriç de galiba içeri geliyordu. Kafamı çarpmayla inledim." ne oluyo be " Meriç beni babama götürmeye başlamıştı. " al kızını ama sakın unutma seni gebertecem " "Meriç!" beni tınlamadan babama ters ters bakmaya devam etti. Neden böyle yaptı ki al işte pislik yarı yolda bıraktı. Ona baktım bana bakıyordu. Gözlerinden sinir fışkırıyordu. Ulan ben ne yaptım. Babamın bana kötü davrandığını biliyordu peki neden o zaman neden ya. Son kez şansımı deneyerek" Meriçç!" bana kafasını olumsuz şekilde salladı .
Kolumu babamdan kurtarıp arabaya bindim. Meriç te içeri girmişti. Ağlamaya başlamıştım. Üzüntüden değildi sinirden ağlıyordum. Onu asla affetmiyecegim.

İstemsiz GülüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin