so stay there (cause i'll be coming over)

while our blood's still young

başa yazar notu koymayı sevmiyorum ama sanırım yapmak zorundayım

ehem, şimdi ben lucinda'ma bir söz vermiştim, eğer stucky shiplerse ona bottom!louis olan bir fic yazacaktım ve geçen gün bana bir sürpriz yaptı kendisi :') ve ben de sözlerimi tutarım

5k'lık fluff ve smut karışımı bir şey bu ve hayatımda ilk defa bottom!louis yazıyorum, cidden fazlasıyla garip hissediyorum aman tanrım

oy ve yorum bırakın pls tnx :****

Louis kendisinden on metre uzaktaki cosplayer'a baktı ve midesi bulanmış gibi kaşlarını çattı. Adam -ya da kadın, umurunda değildi gerçi- Winter Soldier gibi giyinmişti, kıyafetinden metal koluna kadar her şey olması gerektiği gibiydi. Aslında tarafsızlıkla göze alındığında oldukça başarılı bir cosplay olduğu bile söylenebilirdi. Başındaki peruk belki de tahmin edilenden daha uzundu, omuzlarını biraz geçiyordu. Ama Louis'yi rahatsız eden bu değildi.

Liam da onun baktığı yere bakıyordu. Louis'yi gördü ve neler olduğunu anlamış gibi gözlerini devirdi. İç geçirirken, "Şunu kesmelisin," dedi ve kendisinden kısa olan arkadaşını kolundan tutup cosplayer adamdan uzağa çekiştirmeye başladı. Louis ilk adımında sendelese de, bakışlarını Winter Soldier'dan ayırmayarak Liam'ın onu çekiştirerek götürmesine izin verdi. Bugün olay çıkarmak istemiyordu. 

"Bak, Londra'dan San Diego'ya onca yolu sen kavga çıkarıp da bizi dışarı attırasın diye gelmedim," diye uyardı onu Liam hemen bir köşeye çekerken. Louis bir çocuk gibi kollarını birbirine doladı ve ayağını yere vurmaya başladı. Sinirlenmeye başlıyordu. Hiçbir şey yapmamıştı ki! Sadece daha önce tanımadığı birisine bıçak saplamak istermiş gibi bakıyordu, o kadar.

Ve Louis için bu sorun değildi. Liam abartıyordu. 

"Ben bir şey yapmadım!" diye itiraz etti hemen. "İnsanlara bakmak da mı yasak?"

"Eğer kavga çıkarmaya hazırlanıyormuş gibi bakıyorsan, evet. Bana kalırsa fazlasıyla yasak olan bir şey." Kısa bir duraklama yaşadı ve kolunda emanet gibi asılı olan çantasını düzeltti. "Üstelik, uluslararası bir etkinlikteyiz ve sadece senin gibi düşünen insanların geleceğini sanmıyordun herhalde? Bu fazlasıyla bencilce bir düşünce, Lou." Onaylamayarak başını iki yana salladı.

Louis üstündeki The Flash tişörtünü düzeltmek için sersemce birkaç harekette bulundu ama yine de her ne kadar isterse istesin, Liam'ın doğruluk kokan aptal cümlelerini üstünden silkeleyemezdi. Sorun kesinlikle cosplayer olanlarda değildi, asıl sorun hangi karaktere büründükleriydi. 

Louis fanatik bir DC Comics hayranıydı ve dayanamadığı, onu çileden çıkaran şey Marvel Comics idi. Ve gördüğü Winter Soldier onu rahatsız ediyordu. Çok fazla. Bu yüzden başını çevirdi ve gördüğü Batman'e gülümseyerek el salladı. Batman ise onun sırıtmaktan yırtılacakmış gibi görünen yüzüne baktıktan sonra kısaca el salladı, sonra da yoluna devam etti.

"Sen beni dinliyor musun?" diye kızdı Liam birden bire. Louis dalgınlıkla ona döndü.

"Elbette."

"Kavga çıkarmayacaksın, Louis," diye uyardı Liam onu, gözlerinin içine dikkatle bakıyordu ve bu hali Louis'yi garip hissettirmişti. Alt dudağını sarkıttı.

"Hiç eğlenceli değilsin."

"Eğlenceli olmam gerekmiyor, sadece seni beladan uzak tutmalıyım." 

Dramatik bir halde iki elini de kaldırırken isyankar bir tavır sergilemekten çekinmiyordu. "Belaya bulaşmayacaktım zaten! Tanrım, Liam... Her şeyi abartıyorsun." Sıkıntıyla nefesini verirken Liam gülüyordu. Tabii ki ona inanmamıştı. Louis belaya bulaşmakta şimdiye dek tanıdığı en yetenekli kişiydi. Sürekli bir kavga peşindeydi ve çoğu zaman durduk yere insanlarla tartışırdı. Liam onun için zengin kocası ona yüz vermediğinden hizmetçilere hayatı zindan eden ev hanımı tanımını kullanmakta herhangi bir sakınca görmüyordu.