Gözlerimi açtığımda evdeydim. Bir saniye! Ben eve nasıl geldim? Son hız ayağı fırladım. Çalışma masasının üzerindeki kağıdı gördüm. Elime aldım.
"En son evimizde uyumuştun. Bizde seni kendi evine getirdik. Kendine dikkat et!"
Evet kesin onlardı. Yani o kadın. Ben onlara evimin adresini vermemiştim oysaki! Her neyse. Onunla sonra ilgilenebilirdim. Dolabımı açınca azalmış olan kıyafetlerimi gördüm. Ofladım. Kıyafet almalıydım. Şimdilik üzerime siyah bir tişört ve altına da kot pantolonumu giydim. Ardından parayı da yanıma alarak evden çıktım. Mağazanın yolunu hatırlamaya çalıştığım yollardan geçmeye başladım. Biri sanki beni dikizliyordu. Etrafıma baktım ama bir kişiyi veya bir şeyi göremedim. Kendi uydurmamdır diye düşünerek yoluma devam ettim. Alışveriş mağazasına gelince ilk başta bir etrafıma bakındım. Ardından içeriye girdim. Karşıma çıkan ilk mağazaya girdim. Kıyafetlerden karşıma çıkan ilk üç beğendiğim tişörtü aldım. Kasaya son hız yaklaştım. Parayı da vererek kendimin de anlamadığım bir telaşla pizzacıya girdim. Kendime bir pizza sipariş ederek masalardan birine geçtim. Oturunca bir rahatlık içime çöktü. Bir süre boyunca gözlerimi kapattım.
"Merhaba!"
Duyduğum ses ile gözlerimi mecbur açtım. Karşımda bir çocuk vardı. Pekala bayağı yakışıklıydı.
"Merhaba?"
Diyerek cevap verdim. Bir süre durdu.
"Storm... Benim adım Storm! Sen de Fir- şey ve senin adın ne?"
"Asena."
"Pekala Asena... Oturmamda bir sakınca var mı?"
Bir süre düşündüm. İzin vermeli miydim?
"Tanımadığım bir insansın!"
"Hey daha az önce tanıştık!"
"Hayır... Yani o anlamda değil. Tanışmıyoruz. Seni ilk defa burada gördüm..."
Son sözlerimde kaşları çatıldı.
"İlk defa mı gördün cidden?"
Ne demek istiyor bu şimdi. Ona anlamsızca baktım. Karşıma oturdu. İzin verdiğimi hatırlamıyorum?
"Anlamadım?"
"Boş ver Asena.. Her neyse. Okul nasıl gidiyor?"
"İyi... Sende ?"
"... İyi!"
Dedi. Acaba sevgilisi var mıydı? Tabikide vardır! Sorsam mı? Peki ya yanlış anlarsa. Yok ya sormayayım.
"Sevgilin var mı?"
Dedim bir anda. Bana kaşlarını çattı. Bir süre sustu. Ancak cevap bekleyen yüz ifademi görünce konuşmaya başladı.
"Sevgilim yok... Sevdiğim bir kız vardı... Ancak öldü!"
"Pardon bilmiyordum..."
"Hayır önemli değil! Biliyor musun? Onun ölmesi canımı yakarken... Benim onu öldürmüş olmam, acımı daha da fazlasına çıkardı... Oysa ki onu bilerek bile öldürmemiştim!"
O anlatırken sanki içimde bir burukluk oluşmuştu. Sanki acısını hissedebiliyordum. Ne cevap vereceğimi şaşırmıştım...
"Senden bir şey istiyorum Asena!"
"Evet?"
"İki gün benimle kal!"
Çok içten söylemişti. Sanki ihtiyacı vardı. Kabul etmeli miydim?
"Peki.."
***
Bu gece Storm da kalacaktım. Onunla konuşuyordum ancak cevap vermiyordu. Yüzüme bile bakmıyordu. Sanki onun canını ben yakmıştım.
"Storm! Ben yatıyorum..."
Dedim ancak yine yüzüme bakmadı. Artık sinirime gidiyordu.
"Storm yüzüme bak lanet olsun! Sanki sana bir şey yaptım!"
İstemsizce bağırmıştım. Bir anda bana döndü.
"Ben söyleyene kadar yüzüme bakma! Benle konuşma Asena!"
Sesi sert ve yüksek çıkmıştı. Bana bağırmıştı. Kalbim sanki kırılır gibi olmuştu. Hem evine çağırıyor hemde bağırıyordu. Canımı yakmıştı. Ağlamadan önce hızla odaya koştum. Kendimi yatağa atarak bir kaç göz yaşının akmasına izin verdim...
Gözlerimi açtığımda yine kendi odamdaydım. Yeter artık kendimi odalarımda bulduğum! Hızla ayağı kalktım. Bu sefer ne bir not ne de başka bir şey vardı!
Storm...
Benle konuşuyordu ama ona bakmıyordum. Dinlememeye çalışıyordum. Canım yanıyordu. Ona baktığım zaman onun canını yakışım geliyor aklıma. Veya beni hatırlamaması. Beni ilk defa görüyor gibiydi Fire. Pardon Asena! En son yatmaya gidince onu uyuduğunda alarak evine götürmüştüm. O öldükten sonra bir vampire dönüştürmüşlerdi beni. Vampir ve ejderhaydım. Aslında melez gibi bir şey de değildim. Vampir Ejderhası. Hala ejderhaydım ancak vampire de dönüşebiliyordum. Karmaşık bir şey... Vampirin özellikleri artık bende de var. Ve bu bir şekilde iyi olmuştu. Ice.. O kaçmayı başardı yine. Ama o mavi kazığa benzeyen şey onda sanırım. Onun içinde Fire'nin güçleri hapsedildi. Onu alarak tekrar Fire'a saplamamız gerekiyor ki güçlerine ve hafızasına geri dönsün. Ancak başka biri o kazığı kendine saplarsa güçleri o kişiye geçecektir. Dünyadaki son mavi kazık. Onu Fire'a sapladıktan sonra yok etmemiz gerekiyor. Ancak sorun şu ki sanırım en son Ice'nin elinden bir kadın almıştı o kazığı. Amber ve Fire'nin eski arkadaşları Nick ve diğerleri onların peşine düştü. Ben ise gizlice Fire'ı koruyacaktım...
Fire...
Uyandığımda saat 10'du şu anda ise saat 12 ve bu da demek oluyor ki ben iki saattir o Storm'u düşünüyorum. Peki bu iyi bir şey mi? Bilmiyorum... Ondan hoşlanmıyorum sanırım değil mi? Ah hayır kesinlikle hayır. Ona bağlanamam!
Ayağı kalktım. Tam o sırada kapı çalındı. Hızla gidip açtım. Karşımda 2 tane takım elbiseli, bayağı yapılı adamlar duruyordu."Merhaba... Fire Black'i tanıyor musunuz?"
Fire da kim? Bir dakika bu kız benim rüyalarıma girmişti.
"Hayır..."
Adam diğer adamın kulağına bir şeyler fısıldadı.
"Yakında tekrar burada olacağız..."
Diyerek bir anda ortalıktan yok oldular. Benim ise hem kafam karışmış hemde şaşırmıştım! Kesinlikle burada bir şeyler dönüyordu ama bunu da bulacaktım...
Selam yeni bölüm ile karşınızdayım işte... 6 k için çook teşekkür ediyorum aşklarım! :D
Bu arada isteyen face den ekleyebilir :D Eylül Bayezit yazarsanız çıkar. Profilde siyah beyaz bi fotom var. Kapakta da kurt fotoğrafı. Her neyse sizleri çook seviyorum unutmayın :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez kız
VampireKendini tanıyor muydu ? O kim olduğunu biliyor muydu? Bilmiyordu ancak biliyormuş gibi hisediyordu. Sanki doğruları biliyormuş gibi, oysaki o hep yanlışları bilmişti!