Mutluluk, insanın hissedebildiği en güzel duygudur. Bir işi başardığında veya istediği bir şey olduğunda bu duyguyu hisseder. Tuhaftır ki bu hayatta hissetmesi en zor duygudur çalışkan olmayan insanlar için. Mutluluğu hissetmek için aynı zamanda kendimizi sevmemiz gerekir. Kendimizden nefret ediyorsak, başka bir şeye sevinmemiz de mümkün değildir. Çünkü daha ilk baştan kendimizi sevmiyoruzdur. İş daha ilk baştan biterse zaten o iş olmaz. Kendini seven insan ise kendini her zaman mutlu hissettirebilir. Çünkü hayatı da seviyordur. Hayatı sevdiği için de her an hayatı düşünür ve mutlu olur. Çalışkansak, çalışırken kendimizi normal olarak mutlu hissederiz. Tembelsek, zaten hiçbir şey yapmıyoruz demektir. Hiçbir şey yapmadığımız için de mutlu olacak bir şeyimiz yoktur. Aynı zaman da yalnız olma ihtimalimizde yüksektir.
Mutlu olmak için, huzurlu olacağımız bir yerde yaşamamız gerekir. Yaşadığımız yeri sevmeliyiz. Etrafımızda sevmediğimiz hiçbir insan olmamalı. Eğer olursa ondan nefret ediyoruzdur. Nefrette kötü bir şey olduğu için sinirleniriz. Öfkeli olduğumuz zamanda mutlu olamayız. İyi şeyler düşünemeyiz.
Karamsar biriysek, iyi şeyler olacak her iş için kötü şeyler düşünürüz. Sevmediğimiz birine iyi düşünmemiz imkansızdır. Onun işine yarayacak şey bizim için kötü bir şeydir. Çünkü ona haset ediyoruzdur. Haset etmek günah olduğu için hiçbir zaman mutlu olamayız.
Kıskanç olursak da canımız sıkılır. Canımız sıkılır çünkü kıskandığımız kişide olan şey bizde yoktur. Bu yüzden sıkılırız. Kıskanırken aynı zamanda da haset ederiz. İkisi neredeyse aynı şeylerdir. Kıskanırken haset eder, haset ederken kıskanırız. Bizde kıskandığımız kişide olan şey yoksa onda da olmamasını isteriz. Böyle düşündüğümüz için de mutlu olmamız imkansızlaşır.
Kısacası mutlu olmak kolay değildir, ama en güzel şeydir. Zaten güzel olan her şeye zor bir şekilde sahip olunur.