" Seni bir yakalıyım sıçıcam azına "
" Siktir git lan " dedim.
Daha da hızlandım.Ve içimden Ahmet'e beddua ettim.Hepsi onun suçuydu. Arkama baktığımda daha da yaklaştıklarını gördüm.. sıçtım.
Evimin olduğu sokağa girdim.Saklanacak yer yoktu kendi kendime ' uffff yoruldum ne bok yaparlarsa yapsınlar artık
koşamıcam ' diyip tam durucakken bir motor gördüm üstünde küçük anahtar vardı. Hangi mal anahtarı üstünde unuturdu ki ? .Hızlı bir şekilde motora atladım gazı kökledim ve hemen beni kovalayan malların üstüne sürdüm. Ahmaklar aşağıya doğru koştular. Onlar kaçarken, bende caddeye çıktım.
' Neyse artık kovalamazlar herhalde '
diyip geri dönecekken motorun çizilmiş olduğunu gördüm." Siktir "
' Bırakıp kaçıcam ne yapıyım 'diyip geri döndüm ve motoru park ettim. Tam gidicekken yakışıklı bir çocuğun hayır çok yakışıklı bir çocuğun bana sinirle baktığını gördüm.
" Sanırım motorun sahibi sensin "
" İn " dedi kızgın sesiyle.
Hemen motordan indim.
" Polisi arama tamam mı? Lütfen.. Dedem duyarsa azıma sıçar çok acil bir durumdu o yüzden motorunu ödünç aldım"
Gerekirse bu çocuğa yalvarırdım.
Çünkü dedem bu olayı duysa beni mahvederdi." Ödünç aldın? "
" Evet geri getirdim bak hiç getirmeye de bilirdim "
Gözleriyle motordaki çiziği işaret etti. Pek konuşmayı sevmiyor yada beni takmıyordu.
" Ufacık bir çizik ne olucak " dedim masum bir şekilde.
" Hem motoru çalıyorsun hem de hala konuşuyorsun " dedi sinirli bir tavırla.
" Birincisi ödünç aldım ikincisi motorun anahtarı üstündeydi unutmasaydın " dedim çirkef bir şekilde.
Genel de ben suçlu olsam herzaman üste çıkmaya çalışırdım. Bu benim huyumdu.
" Ve sen de anahtarı üstünde gördün.
' herhalde çalsam bişey olmaz ' diye mi düşündün "" Acil durumdu ayrıca anahtarı üstünde unutan sensin " dedim sinirlenerek.
" Hala konuşuyo ya zeytin yağı gibi üste çıkmaya çalışıyorsun. Belki çok acil bir durum oldu ben de hemen gitmem gerekti bunuda mı düşünemiyorsun ? ama hırsızdan ne bekliyosam "
Tam ağzımı açacakken Dedem apartmandan çıktı ve bize doğru yürümeye başladı.
"Ah hayır Dede "
" Seni eşşek sıpası şimdi de hırsız mı oldun "
" Ama dede be-"
"Sus bak hala konuşuyo seninle evde görüşücez.
Kusura bakma evladım ne diyim ki sana şimdi ""Sorun değil " dedi.
"Polise gitmiyeceksin dimi ?" dedim
" Sen içeri geç Gaye. Ben Lacin oğlumla konuşucağım "
"Lacin mi?" diye sordum şaşırırken.
" Eve " dedi Dedem ciddi bir şekilde.
Lacin denen adamın ismi ne garipti. Garip ve kız ismi gibiydi...
Her neyse eve girer girmez hemen telefonumdan Ahmet'i aradım.
Ama açmadı.
Onun yanına gitmeliydim ama Dedem hayatta izin vermezdi yani kesin...Ahmet benim en iyi arkadaşım.
İyi çocuk olmasına rağmen biraz maldır. Onun yüzünden az daha dayak yiyordum. Ve hepsi bir kız yüzünden. Pınar oruspusu okulun en güzel ve popüler kızı. Ahmet'te her erkek gibi bu kıza aşık oldu.Ve ona açılmaya karar verdi Pınarda "senin gibi bir davula mı bakıcam " dedi...Ahmet ve ben okulun görünmez ve herzaman dalga geçilen öğrencileriyiz. Ahmet o kadar da yakışıklı değil , kilolu ve sivilceleri vardı ama bu önemli değildi aslında. Herkes " Pınar gibi güzel bir kız sana bakar mı ? " falan filan insanlar aşkın dış görünüşten ibaret olduğunu sanıyorlardı. Ve bu düşünce asla ve asla hiç değişmeyecekti.
Herneyse Ahmet Pınarı öptü ve bunu gören sevgilisi yani Yiğit deliye döndü ve tayfasını toplayıp Ahmeti dövdüler. Sonra olaya ben dahil oldum. Yiğitin erkekliğine geçirdim tabi baya sinirlendi bir de Annesine küfür edince küplere bindi. Sonrası ise malum...
Dedem eve sinirli bir şekilde geldi ve bana sıkı bir fırça çekti. Cezam ' Bir hafta mutfağı temizleme ' ydi.
Yinede ucuz atlatmıştım.
Allahtan ayaklarını yıkamamı istememişti..." Çocuk çok saygılı aynı Annesi "
" Nerden tanıyorsun bu çocuğu ? " dedim sorarcasına.
" Adile kızımın oğluymuş " dedi Dedem.
" Adile ablanın oğlu mu var? "
" Bende daha yeni öğrendim.
Lacin babasıyla İzmirde yaşıyormuş"" Neden ? " diye sordum.
" Bilmiyorum bizi ilgilendirmez " dedi Dedem.
Adile abla karşı komşumuz. Çok iyi , melek gibi bir kadındır. Hep benimle ilgilenir. Annesi olmayan beni , içimdeki anne boşluğunu dolduruyordu işte...
Annem ben daha bebekken Babamla beni terketmiş ve Babam da ben 5 yaşındayken trafik kazasında ölmüştü. Bir tek Dedem kaldı.
O da bana bakıyo 5 yaşımdan beri." Ziyarete mi gelmiş ?" diye sordum.
" Hayır burda kalcakmış artık "
" Neden ?" dedim merakla.
" Sanane kızım. Sende iyice mahalledeki dedikoducu karılara benzedin " dedi Dedem .
" Merak ettim sadece "
" Akşam gidelim çocuktan özür dile " dedi Dedem.
"Ufff Dede " diye mızmızlandım.
" Çocuğa ayıp oldu daha fazla bir şey duymak istemiyorum " dedi Dedem sinirle..
Bir de bu iş çıktı başıma!?
Yorumlarınızı bekliyorum.