//Sahra//
Düğün yerine varınca dayım düğün yerinden yaklaşık 20 metre uzaklığa arabayı park edip kontağı kapattıktan sonra, ben erkekler girişini tarif ederken gözlerini dikmiş beni dinliyordu. Telefonumun titremesiyle arayanın Meryem olduğunu öğrenmem uzun sürmemişti.
x" السلم عليك ورحمت الله وبركته kuzum nerdesin ya iki saat önceden gelip ağaç oldum burda, ama sen yoksun."
x" وعليك السلم ورحمت الله وبركته Meryem'im dayımı bekliyordum kusura bakma. Gelince dışarı çıkıp beni alırsın değil mi? Kadın tarafı çok kalabalık olacak, seni bulmakta zorlanırım."
"Tamam Sahra bekliyorum. Kalabalıktan da sesini tam alamıyorum şimdi, gelince çaldır da kadınlar girişinden alayım." deyince arabadan indim. Dayım gelip yanımda durunca önümüzdeki kalabalığa doğru adımladık.
Zeynep ve Ömer cephesinde ise,
Ömer Zeynep'i almaya gitmiş annesinin yığınla tembihlerinden sonra nihayet evden çıkmıştı Zeynep. Bomba patlayabilir seni kaçırabilirler diye aklını istila eden komplo teorilerini Zeynep'e anlatmaktan çekinmeyen kadıncağız, kapıya kadar eşlik etmişti kızına. Alt tarafı bir düğüne gidecekti oysa.Zeynep arabaya bindikten 10 dakika sonra sonra selam verme ve alma faslı bitince üzerlerine inen sessizliği arabanın, asfaltın üzerinde uğultulu ilerleyen tekerlek sesleri bozuyordu.
Iki saat geçtikten sonra merkezdeydiler. Zeynep'in telefonuna sarılıp Meryem'i aramasıyla arkadaşı Meryem'in de düğün yerinde olduğunu öğrenmesi sevindirmişti. Ömer erkek tarafına geçince Zeynep kadınlar girişine gitmiş akabinde Meryem de gelmişti. Koluna girip içeri adımlayacaktı ki Meryem başka bir kardeşi beklemeleri gerektiğini söylemişti. Kapının arkasında ayaküstü sohbete başlamışlardı." Görüşmeyeli epey oldu kardeşim nasıl gidiyor?" Diyen Meryem'e :
"Ne olsun الحمد لله , kendimi yetiştirmeye çalışıyorum evde olunca ilim almaktan ve ev işi yapmaktan başka yapacak birşeyin olmuyor."
"En iyisini yapıyorsun kardeşim. Sufyan Es Sevri رحمه الله şöyle dedi: 'Yaşlı bile olsa kadın için evinden daha hayırlı hiçbir yer yoktur.' [et-Temhid 6/605] "
"ne denir ki...sen neler yapıyorsun peki?"
"Ben burda bir kardeşle tanıştım. الله razı olsun ondan, iki yıldır beraber çalışmalar yapıyor tebliğ işiyle beraber gittiğimiz Arapça Öğretim Merkezin'de devam ediyoruz. Tebliğ mektuplarını gittiğimiz yerlere bırakıyoruz. Yetim projeleriyle muhtaç ailelere yardım fonu da var tabi. Anlatmışımdır sana."
" Evet. ما شاء الله yaa الرحمن azminizi ve ihlâsınızı artırsın. Bu kızı daha önce de anlatmıştın sanki, gıbta ettim doğrusu الله onu firdevsine alsın. Anlatsana bu kızı tanışmak isterim."
"Tabi gelince tanışırsın. Adı Sahra, Arap dili ve Edebiyatındaydı ama dondurdu kaydını şimdi " demesiyle deyim yerindeyse dili tutulmuştu genç kızın. Sahra olabilir miydi?
" Soyadı ne bu kızın?"
"Yıldıray." Deyince ağzı bir karış açılmış ve istemdışı "hii" diye bir fısıltı çıkmıştı dudaklarının arasından.
" Ne oldu Zeynep?"
"Bir dakika birine bakıp geliyorum canım"Dedikten sonra onu orda bırakıp Ömer'i alel acele arayan genç kızla Ömer'in telaşlı sese süratle gelmesi uzun sürmemişti.
" Kardeşim, ne oldu?"
" Sahra."
"Ne olmuş Sahra'ya?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiye'de Muvahide Olmak..
ChickLitEvet الله سبحانه و تعالى için soruyorum sana; bu namaz kılanların, dua edenlerin ve tevbe edip yalvaranların saflarında mıydın, yoksa geri kalanların saflarında mıydın? Bu ümmetin güçlülük sebeplerinden biri mi oldun bugün, yoksa zayıflık sebepleri...