Miraculous Ladybug. Büyümüşüz. Miraculous'un en sevilen ve en tatlı bulunan çifti Adrienette yine kalplerimizi ısıtıyor!! Bu kitapta eğer büyüselerdi Nasıl olur diye düşündüm. İyi okumalar!
Ve artık suratını gösterme vakti. Dan dan dan.. Dan dan dan dan dan dan dan dan daaaan! Dan dan dan dan dan dan dan dan dan dan dan dan
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şaka şaka.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kedim:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu Yoda. Bilenler vardır. Herneyse.
*arkadaşlar burada olan resmi silmem gerekti. Yanlış anlamayın hiçbirinizle alakalı değil. Annem istedi* Herneyse size likelar için çok teşekkür ederim. Emma'nın Ağzından Bale provası için hazırlık yapıyordum. Okuldaki en iyi balerin bendim. Yani tam olarak balerin sayılmam ama en iyi bendim. Pisilerimi bağlarken içeri biri girdi. Mark. Onu görmemiş gibi ayakkabılarıma gömüldüm. Aha. Ve söylemediysem artık 2. Sınıftayım. Hepimiz daha çok büyüdük. Herneyse. Mark elleri cebinde sallanarak girdi. Soyunma odasında sadece ben kalmıştım. -Merhaba. -Me-merhaba. -Şey. Karen'ı gördün mü? -Galiba s-salonda. E-eh.. Neden? -Biliyorsun o benim ikizim. Ona bir şey söyleyecektim. İkizi mi? Bu kadar tatlı bir çocuğun ikizi nasıl bir cadı olabilirdi ki? -Eh-Evet. Ama provaları bitmeden salona giremezsin. Bende bu yüzden buradayım. Ara olmasını bekliyorum. -Peki. O zaman bir süre buradayım. Yanıma oturdu. Kızardığımı hissettim ve suratını göstermemek için kafamı çevirdim. Mark: -Jacob senden çok bahsediyor. -Eh-Öyle mi? İçimden Jacob'u nasıl öldüreceğimi planlıyordum. -Şey, evdeki dans çalışmalarını falan.. Kafasını kaşıdı ve biraz kızardı. Ona baktım. -Acaba, burada hazır kimse yokken... Bana bir kaç hareket gösterebilir misin? Bunu duyduğumda öyle bir kızardım ki resmen duman çıkarmaya başladım. -Be-ben D-dans ederim. Seni-in İ-iç- YANİ! Ş-şey peki.. Ayağa kalktım ve birkaçkere kendi etrafımda döndüm e tek ayağımı yukarı kaldırım döndüm. Sonra da bacaklarımı sonuna kadar açıp zıpladım. Mark alkışladı. -Çok iyisin. Eheh yani... İkimiz de kızardık. O sırada ara olduğunu duydum. -Benim gitmem gerek. Karen'a senin geldiğini söylerim. Mark'ın Ağzından Salona girdiğinde kapıya yaslandım ve iç çektim. -Çok tatlı. -O kızı çok iyi tanıyorum. Çok iyi biri. Ben: -Plagg! İçeri gir. Seni kimse görmemeli!
