Amerika'nın neredeyse en kalabalık şehri olan Newyork'ta yaşa---
Şaka yahu. Ne Amerika'sı. Antalya'nın Alanya ilçesinde yaşayan özel okul görünümlü devlet okulunda eğitim alan iki tane kız yaa bunlar. Çok da önemli değil yani.
(Yazar şu anda kendin...
Özlem Öztürk: Yıllardır okulun bitmesini bekleyen, haftasonu gece yatmayan, sabah kalkmayan, yastığına aşık, yatağıyla uzun süreli ilişkisi olan heryerde uyuyabilen, müziğe tapan müzikle adeta şarj olan, film izleme ve Supernatural bağımlılığı olan bazen çenesi düşük, bazen suskun, yeri geldiğinde herkesi coşturan, genelde mutlu bir kız. Kendisinin sokak ortasında halay çekmişliği vardır. Dikkat edin derim, sağı solu belli olmuyor.
Sude Korkmaz: Laptobuyla yatıp, laptobuyla kalkan her daim Özlem'le görüntülü konuşan, çikolataya bağımlı, özürlü taklidiyle meşhur, indirim günlerini iple çeken, şimdiden evleneceği meteoru bekleyen, soğuk esprisine bile gülünen hayalperest şirin kız. Kavgaya geldiğinde ise; kızdığında gözü hiçbir şeyi görmüyor. Öyle ki, okulda bir erkeğin sırtına atlayıp dövmeye kalkışmıştır. Sonuç: müdürün odası. Hiç akıllanmayacak..
Yağmur Şafak : Kendisine her bakana "Bakılık olsaydık müzeye konardık." demekten vazgeçmeyen, bazen iyi bazen kötü olan, kopya ustası,esprilerine genelde gülünmeyen ve laf sokmaya çalışıp beceremeyen, kimin yanında olsa onun gibi davranmaya çalışan bir kız.Genelde istenmediği her yere girer. Her ortmda bulunur.
Ceyhun Özbek: Mahalle'de herkesin korktuğu, herkesi dövebilecek bir kişiliğe sahip, vurduğunda oturtan, genelde okula arada bir uğrayıp giden, bizim kızların kankası olan uzun boylu çocuk. Aklını kız tavlamaya çalıştıracağına derslere çalışsaydı kesinlikle okul birincisi bile olabilirdi. Kader, kısmet.. Ne diyelim.
Mert Kılıç : Matematik dışındaki dersleri berbat olan bir dahi, derste en önde oturduğu halde çekirdek çitleyen ve sıranın altına atan klasik devlet okulu öğrencisi.Derslerde "Neresini anlamadın evladım?" sorusuna her zaman "Hocam hiçbirini anlamadım." cevabını vermekten bıkmayacak olan hocalara ters gitme özelliğine sahip bir arkadaş.
Fatih Arslan : Sude'ye umutsuzca yıllardır aşık olan, kavgaya ve küfür etmeye fazlasıyla eğilimli olan, 2-3 günde bir okula gelen, her şeyi abartan biri. Mert'i çok fazla Sude'nin etrafında gördüğü için tehdit etmiştir kendisi. Üzülerek söylüyorum Sude hayatının meteorunu bekliyor, sana bakmayacak Fatih. Malesef.
Ece Derin : Hep konuşan hiç susmayan, istediği her saatte ailesini dinlemeden evden çıkabilecek olan, sorumluluk üstlenmeyi seven, futbol ve voleybolda iyi olan, herkesle iyi anlaşabilen ve Özlem'le çarşıda hunharca gezmeye bayılan kızımız. Kendisi yakışıklı olan her türlü şeye yavşayabilme kabiliyetine sahiptir.
Zehra Alır : Futbol oynamayı çok seven, saçlarını hep atkuyruğu yapan, hocalara yalakalık seviyesinde çağ atlamış, bisiklete binmeyi seven ve evinin önündeki parka ne zaman gitseniz orda kenarda köşede bulabileceğiniz bir kız. Ayı gücü var mübarek, çok kötü yumruk atar. Güçlüdür kendisi, bulaşmayın.
Mehmet Çuçu: Soyadı dolayısıyla ilk geldiği zamanlarda "ÇUÇU!" diye çağırılan, kalın sesli, hocalara laf sokma seviyesinde had safhaya çıkmış olan, çoğu erkek gibi futbola fazlasıyla ilgisi olan biri. Küfür konusunda herkese ana avrat düz gidebilecek bir potansiyele sahiptir. Başına buyruk hareket eder. Örnek vermek gerekirse derste susmadığı için dışarı çık uyarısını almış fakat çıkmamıştır. Bunun üzerine hocanın emri ile diğer erkekler kolundan tutup sürükleyerek kapıya çıkarmışlardır. Orda da rahat durmayıp kapıyı darbuka niyetine kullanıp hocaya ders işletmemiştir. Sonuç : Müdürün odası.
Ela Sezer : Önüne çıkan herkese nerdeyse bağırarak konuşan, çevresi çok olan ve arada sessiz sakin arada da çok konuşan bir kızdır. Sevgilileri çok olmuştur ve bu konuda tecrübelidir arkadaş.
Ufuk Sepetçi : Yanında kızlar olsa da sapık sapık konuşan ama sonunda böyle konuştuğu için Ceyhun'dan dayak yiyen biridir. Ceyhun arkada, Ufuk önde 2 km durmadan koşmuşlardır. Ceyhun yakalandığında ise iyi dövmüştür. "Mal mıydın niyğdin?" Favori sözüdür, hep söyler. Kendisinin hayali bir kerhane kurmak.
Poyraz Sevinç : Yakışıklı ve bir o kadar da zengin, kolej çocuğu. Kolejde rahat duramadığı için babası aklı başına gelsin diye devlet okuluna naklini aldırmış. Kızlar ona hasta!
Egemen Gök : Poyraz gibi çok yakışıklı bir kaykaycı ve patenci. Poyrazın kolejinden isteyerek gelmiştir. Sesi çok güzeldir. Çevresinde çok kız var ama hiçbiriyle severek bir ilişki yaşamamıştır. Annesi ve babası ayrı, fakat onu hiçbir zaman yalnız hissettirmemişler. Espri kabiliyeti fazla, kasları olan bir meteordur kendisi.
Gece Gündüz : Adı ve Soyadı 'fazlasıyla' uyumlu olan çok güzel bir kız. Ama bizim kızlar onu hiç sevmez, hatta nefret eder. Aralarında hep bir laf sokma çabası vardır.Suratındaki makyajla bir evin bütün duvarlarını boyayabilirsiniz.
Arada hikayeye dahil olacak tabi ki daha karakter var ama şimdilik az buçuk tanımanız için böyle yaptım :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evet hemen hemen bunlar gibiyiz.. :D
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.