Sırtımı duvara yaslayıp ellerimi sıkıca tuttuğunda,nefesimin kesildiğini hissediyordum. Beyaz tenime değen o ateşimsi dudakları boynumda gezindikçe her defasında daha çok titriyor, kontrolümü kaybediyordum. Onun kaslı kolları ve beni kendisine çeken parfüm kokusu güvende olduğuma dair bir his veriyordu. Kendine doğru hızlıca çekip elleri gömleğimin düğmelerini bulduğunda tedirgin oldum. Bir anda kendimi tutamayıp bir adım geri çekildim. Utanıyordum. Hemde çok fazla utanıyordum. Ağzımdan tek bir kelime bile çıkmıyordu ne diyebilirdim ki? gözlerim onun yeşil gözlerini bulduğunda yaşadığı hayal kırıklığı yüzünden okunuyordu. ''Hazır değilim. Ben, ben yapamayacağım.'' Ellerimle yüzümü kapattım. Utanç tüm bedenimi esir almışcasına beni titretiyordu. Masum bir titremeydi belki ama bu bile ayakta durmam için fazlaydı. Ufak bir iç çekti. Tekrardan bana doğru büyük bir adım atıp güçlü kollarıyla bedenimi bir ip gibi sıkıca sarmıştı. Ürkütmek istemezcesine kulağıma bir çocuk masumiyetiyle fısıldadı. ''Hazır olana kadar beklerim.'' sesi bana güven verse de aynı zamanda içimde bir fırtına kopmasını engelleyemiyordu. Boyum omuzlarına geldiği için başımı kalbinin üzerine koydum ve dinlemeye başladım. Yüzüme çarpan ılık nefesiyle huzuru tadıyordum. o benimdi ve hepte benim olacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RüyAşk
RandomGerçek sandığımız şeyler hep bizi şaşırttı. Aslında var mı? yoksa biz mi öyle sanıyoruz? okudukça aşık olacak,kendinizi kah kahramanların yerine koyacak kah onları eleştireceksiniz. Hepinize iyi rüyalar...