Soğuk kasım rüzgarı ciğerlerimi yakıyordu.Hızla ve telaşla bir ara sokaktan çıkıp diğerine girerken, saçlarımı bağlamadığım için kendime lanetler savuruyordum.Sabah evden çıkarken, saçlarımı açık bırakma fikri çok hoş gönüyordu.Ama hırçın rüzgar saçlarımı savurdukça ne aptalca bir karar verdiğimi anladım.
Ciğerlerim ne kadar yansada durmak istemiyordun.Duramazdım bir kez durursam teredüt eder ve eve zamanında varamazdım.Annemin katı ve aşılmaz kuralları vardır.Mesela "Eve 20.00 dan sonra girilmez" gibi.Normalde 18.30 okuldan çıkmam gerekirken sadist öğretmenimiz Bay Nortman yüzünden cezaya kaldı.Aslına bakarsak bu teorik olarak benim hatam.Ama Bay Nortman'ın tam bir sadist olduğu tamamıyla doğru.
Dersin son otuz beş dakikkasını uyumam benim suçum değil.Eğer Bay Sadist bu kadar sıkıcı bir şekilde ders anlatmasaydı ben de uyuya kalmazdım.Hikayenin temeli taa derslerimizi seçtiğimiz güne dayanıyor.Yakın arkadaşım Aly bana, yunan mitolojisi dersi öğretmeninin daha önce hayatında görmediği ve göremeyeceği kadar "TAŞŞŞ" biri olduğunu söylediği an kendime hakim olamamam sebebiyle;O lanet varlığın dersine girmeye mecbur oldum.Tamam adam hoş yani hoştan kastım;Altın sarısı hacimli saçlar, gece mavisi derin gözler, o dogun koyu pembe dudaklar o bronz altınımsı yanık ten ve en iyi heykel tıraşların elinden çıkmış o vahşi surat...insanı alıp başaka yerlere götürüyor.Ama gelin görün ki adam huysuz pinpirikli kaba moron herifin teki.Atsan atılmaz, satsan satılmaz, hele kaçmayı aklından bile geçirme fena yapar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öngörülemeyen
ParanormalO hayatıma girdiği anda, artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmaycağını biliyordum.Onun o iğrenç ve miğde bulandırıcı kokusu her yere sinmişti.Artık hayatımda onun ölüm vaat eden kokusu dışında hiç bir şeye yer kalmamıştı.O emreder ben de yapardım.Başk...