SEVGİLİ OKUYUCULAR, 20 YAŞ DİŞİ AMELİYATI OLDUĞUM İÇİN İKİ GÜNDÜR YOKTUM. YENİ BÖLÜM SİZLERLE, İYİ OKUMALAR DİLERİM...
Yeni evimde geçirdiğim ilk gecem ve ilk sabahım. Eşyalarımı yerleştirdikten sonra, en kısa sürede evimede yerleşmiştim. Etrafta mis gibi ıhlamur ağacı kokuları eşliğinde, mutfağın penceresinden şöyle bir dışarı göz attım. Çaydanlığı ocağa koyduktan, buzdolabından biber, domates, peynir vs çıkardım. Kendime güzel bir kahvaltı hazırladım ve demlenen çayıda masaya getirdikten sonra, huzur içinde ilk kahvaltımı ettim.
Kahvaltım bittikten sonra ortalığı toparladım ve hem çok isteyerek hem de istemeyerek dışarı çıkmaya karar verdim. Üzerime göre birşeyler baktım dolabımdan ve üstüme beyaz bi bady, altıma ise kot bir kapri giydikten sonra, saçlarımı şöyle bir topladım. Sandaletlerimi ayağıma geçirdiğim gibi kendimi sokağa attım. Mahalleye doğru ilerlemeye başladım. Aslında bugün burda yaşamayı, şu an bu sokakta olmayı ben seçmiştim. Ancak ölesiye bir korku ve heyecan da içimden bir türlü çıkmıyordu. Karşı karşıya geldiğim insanlara, ne tür tepkiler vereceğimi kestiremiyordum. İki alt sokakta bizim evimiz bulunuyordu. Ailem hala burada mı yaşıyor bunu bile bilmiyordum aslında. Belki ev değiştirmiş olabilirler ben burayı terkettiğimde. Araştırtıp öğrenebilirdim fakat, bunuda istemedim. Olacakları ilk elden yaşamak ve öğrenmek istedim.
Evimin önündeki sokaktan ilerlemeye başladım. Bu sokağın uzunca bir ilerisinde bakkallık yapan Halim şerefsizinin dükkanı vardı. İlerlemeye devam ettim, beni en etkileyecek şeylerin üzerine gitmem gerekiyordu, kaçmaktansa. Ufak tipte bir marketti yeri, mahalleli bakkal Halim derdi yinede. Dükkanının önüne geldim, biraz daha ilerisi kahvehaneydi. Onları gördüğüm o gün geldi gözümün önüne, fena hissetmiştim ancak devam etmeliydim. Markete daldım ve:
- Şerefsiz köpek, adi aşşağılık, Mahvetmiştiniz lan benim hayalimi, yok ettiniz orospu çocukları. Sen de onların şerefsizliğine eşlik ettin, adi köpek.
Demek isterdim ancak bunları sadece içimden bağırabildim. Diyebilirdim fakat bu planlarımı alaşağı ederdi. Bu yüzden söze sakince girdim:
- Merhaba, kolay gelsin.
- Hoşgeldiniz...
- Hoşbulduk teşekkür ederim, Mahallenizde yeniyim de biraz alışveriş yapayım dedim.
- Yaaa öyle mi? Hoşgeldiniz Mahalleye, yakınamı yerleştiniz?
- Evet evet, yolun başında şu almancılar diyorlarmış, onların evini satın aldım.
- Hayırlısı olsun, güzel ev, mahallemizde rahat edersiniz inşallah.
Şerefsiz adi ''rahat edermişim'' ben gencecik biriyken, zaten rahattım buralarda. Pislikçe, yapıma hakaret edenlerin ithamlarına rağmen seviyordum ben buraları. Babam olacak şerefsizin yaptıklarına rağmen mutluydum ben burada. Okulum vardı, ileride doktor olurdum hem belki, mahvettiniz benim herşeyimi be. Birde utanmadan bunu söylüyordu bana.
Sahte bir tebessüm atıp, alacaklarımı aldım ve çıktım marketinden. Ellerimdekiler ile fazla dolaşmak istemiyordum, içim yine de evimin önünden geçmek için can atıyordu. Aslında olacaklara doğru da sürüklüyordum o an ayaklarımı ben. Geriye dönmedim ve kahvenin arasından iki sokak aşağı doğru ilerledim. Bizim evin önünden geçecektim. Sokağımıza girdim, sessiz görünüyordu. Evimize doğru yaklaşmıştım ki, Habibe teyzem çıktı evden. Şok olmuş donakalmıştım o an. İçeriye sesleniyordu ki annem çıktı kapıdan.
- Zarifeeeeeeeeeee, hadi gızzzz, akşama kadar yetişelim.
- Geldim geldimmmmm.
Annemi gördüğüm an poşetler elimden düştü olduğum yerde ve yanımda duran arabaya yaslandım. Gözlerimden yaş istemsiz aktı ve başımın döndüğünü, gözlerimin kararmaya başladığını hissettim. Sesleri hafiften işitiyordum, elim başımı tutarken...
- Kızım, kızımmmmmmmm...Abla ne bakıyon yardım etsene...
- Gızzım, iyi misin?
- Şeyyy,tansiyonum oynadı heralde, iii...iyiyim sağolun.
- Nerede otuyorsun kızım sen, seni bırakalım da tek gitme. He abla sonra da çarşıya geçeriz.
- Ehh, eyyi bahalım, bırakalım madem.
Hafiften kendime gelmiştim, konuşmaya takatım yoktu ancak gözlerimle gizli gizli kesiyordum ikisini de. Teyzem öngörülü bir kadındır, 3 kızın en büyüğüdür, en çokta onu severim. Gözlerime bakıyordu, birşeylerden şüphelenmiş gibi. Ben görmezden geliyordum, yolumuz böyle baka baka bitmişti. Beni kapıya kadar getirdiler ve:
- Kızımmm, iyi misin?
- İyiyim, iyiyim, tee.teşekkürler bıraktığınız için buraya kadar.
- Ne demek yavrum, aman dikkat et kendine, benim adım Zarife, bu da ablam olur Habibe.
- Ben de Nazlı, memnun oldum.
- Bir ihtiyacın olursa her zaman koş gel kızım, evi görmüştün zati.
- Sizde gelin buyurun her zaman, çok teşekkür ederim.
Beni eve bıraktıktan sonra, ayrıldılar. Şoktan hala çıkamamıştım birşey diyemeden içeri girdim. Teyzem hala sinsi sinsi kesiyordu beni, giderlerken. Acaba birşey mi sezmişti diyeceğim ama imkanı yok. Neyse kafama takmamalıydım bunları.
Yeni günlerin, yeni yeni neleri bana getireceğini bilmeden, geçtim biraz uzandım, dinlenmek bana iyi gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK ADAM
JugendliteraturHikaye Tamamen Kurgu Üzerine Yazılıyor, Elimden geldiğince sık aralıklarla paylaşmaya çalışacağım. Okuduğunuzda ''ERKEK ADAM Yetiştirmek hevesiyle hatalı Anne Baba olmanın bir çocuğu nasıl yollara ittiğini öğreneceksiniz.'' Hikaye gerektiği bölümler...