1

50 0 0
                                    

"Hadi kalk Ece geç kalacaksın."

"Tamam ya kalktım." deyip yataktan sürüne sürüne çıktım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Üzerimi giydikten sonra hızlıca kahvaltı edip evden çıktım. Bugün okuldaki ilk günümdü. Okula yürüyerek gittim. Sınıfımı bulup kendime en arkadan bir sıra seçtim ve oraya yerleştim. Çantamı bıraktıktan sonra hoca sınıfa girdi zaten. Bir kız yanıma gelip "Selam. Benim adım Cansu." dedi. Bende "Selam. Bende Ece." diye  cevap verdim. Adının Cansu olduğunu öğrendiğim kız gelip yanıma oturdu. Hoca çoktan derse başlamıştı bile. Derste diğer köşedeki çocuk dikkatimi çekti. Çok çekiciydi. Zil çaldığında bahçeye çıkmaya yeltendim. Cansu da arkamdan geldi. Birlikte bahçeye çıkıp bir köşeye oturduk. O köşedeki çocuk yine bir kenarda onun gibi olan çocukların yanında oturuyordu. Fakat onun bir ayrıcalığı vardı. Herkes konuşup gülerken o daha soğuktu. "Şu çocuk kim?" diye sordum Cansu'ya. "O mu? Adı Meriç. Okulun soğuk çocuğu. Herkes ona ulaşmaya çalışır ama neredeyse hiç biri bunu başaramadı. İmkansız gibi bir şey." diye cevap verdi. O bunları söylerken ben çoktan karar vermiştim ona ulaşacaktım. 

6 ay sonra...

Elimle 'beni takip et' diye işaret ederek ayağa kalktım. Onlara en yakın olan banka oturdum. Cansu da peşimden. Aynı onun gibi soğuk tavırlar sergiledim. Böyle çocukları iyi bilirdim ulaşılmazı isterlerdi hep. Meriç gözünü önünden kaldırıp bana doğru baktı. Sonra yine o soğuk çocuk olup önüne döndü. Anlaşılan kolay olmayacaktı ona ulaşmak. Meriç'in yanındaki bir çocuk yanıma doğru geldi. O gelirken Cansu kulağıma "Adı Mete." diye fısıldadı. Mete gelip yanıma oturdu ve "Selam." dedi. Bende ağırca başımı önümden kaldırıp "Selam." diye karşılık verdim. Sonra tekrar önüme döndüm. Bir anda Meriç sinirli olduğunu belli ede ede "Mete buraya gel hemen." diye bağırdı. Mete korkmuş gibi hemen kalkıp yerine geri döndü. Meriç bir anda bana döndü. Göz göze geldik. Çok etkileyiciydi. Sonra hemen önüme döndüm. Gözlerinin hala bende olduğunu hissedebiliyordum. Sonra o da önüne döndü. Derken zil çaldı. Sınıfa girmek için herkesin girmesini bekledim. Ponçiği de yolladım. He bu arada Cansu'ya ben ponçik diyorum. Her neyse bütün bahçe boşaldı ama Meriç de yerinden kalkmadı. Sonra aniden yanıma geldi. Ona rağmen hala o soğuk çocuk imajını koruyordu. Gelip yanıma oturdu. "Selam"

"Selam 

"Çıkışta işin var mı?"

"Hayır."

"Sınıfın önünde bekle beni." dedi ve kalkıp gitti. Tanrım sesi çok etkileyici. Ayrıca çıkışta benden randevu aldı bildiğin. Çok heyecanlandım. Sonra arkasından bende kalkıp sınıfıma gittim. Dersin sonunu iple çektim. Bilerek çantamı yavaş yavaş topladım insanlar iyice dağılsın diye. Sınıftan çıktığımda merdivenlerin yanındaki sütuna yaslanmış beni bekliyor, bir yandan da telefonuna bakıyordu. Beni görünce telefonu kapatıp cebine koydu. Hiçbir şey söylemeden merdivenlerden geçmemi bekledi. Hiç durmadan yürüdüm. O da arkadan beni takip etti. Merdivenleri inince o da bana yetişip yanıma geldi. Okulun bahçesindeyken herkes bize bakıyordu. Hiç aldırış etmeden yürümeye devam ettik ikimiz de. Onun yanındayken kendimi nedensizce mutlu ve güvende hissediyorum. "Nereye gidiyoruz?" diye sordum ama cevap vermedi. "Cevap versene." diye tekrarladım. En sonunda "Gidince görürsün." dedi.  Karanlık bir sokağın içine girdik. "Hem çağırıyorsun, hem de tersliyorsun gelmiyorum ben." deyip arkamı döndüm ve beni tutup kendine çekti. "Benden neler alıp götürdüğünü bir bilsen böyle davranmazdın. Beni çok etkiliyorsun." dedi. Ona bu kadar yakınken zaten kalbimin atmadığını hissediyorum. Bir de böyle söyleyince iyice zorlaştı nefes almak. Orada bayılabilirdim. Yavaşça ittirdim onu. Ama o beni daha da kendine çekti. Kalbimin ritmi iyice hızlanmıştı. Elim ayağıma dolandı. İyice yaklaştı bana ve gözlerini kapattı. Bende aynısını yaptım. Dudaklarımız birleşti. Çok uzun sürmesine izin vermeden çektim kendimi. Gözlerimin içine baktı. Hala çok yakındık birbirimize. "Gitsem iyi olacak." dedim. Elimden tutup "Gitme." dedi. Kalbim her an durabilirdi. Birlikte dolaştık. Sonra beni eve bıraktı. Eve gider gitmez ponçiği aradım. Her şeyi anlattım. En az benim kadar heyecanlıydı o da dinlerken. Sonra bize geldi. Bizde kaldı o gün. Ertesi gün kalktığımda bilmediğim bir numaradan mesaj vardı. Mesajda "Günaydın." yazıyordu. "Kimsin?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 14, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Okuldaki MeteorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin