"K-Kai! Ah!"

42 2 0
                                    

Bu bölümde smut var geldiğinde uyarı var imrenen atlar.
#####
Akşam olmuştu. Kai,kyungsoo'yu az da olsa hatırlamıştı. En azından onu kollarına alıp öpebilecek kadar, kanepede kai bacaklarını bağdaş yapmış, kyungsoo da üstüne oturmuştu ve televizyonda futbol
oynuyorlardı. Bazen çığlıklar atıyor,bazen somurtuyor. Bazen de öpüşüyorlardı.
Yaklaşık yarım saat sonra ikisi de kanepeye dağıldı. Kai bacaklarını kyungsooya dolamış, kyungsoo da yüzünü kai'nin göğsüne dayamış uyumuştu. Kai onu izleyip gülüyordu, üstelik onu hatırlayalı saatler olsa da onu özlemişti. Sonuçta köprüde olan anılarını hatırlamıştı. Bunu hatırlayınca gözünden bir damla yaş aktı ve birden kapı devrilecek gibi çalındığında ayaklanıp kyungsoo uyanmasın diye kapıya koştu. Kapıyı açtı.
"Ya! Telefonu niye yüzüme kapattın! Seni aptal."
Kai affalladı.
"Kimsiniz?"
Krystal yüzündeki ani değişimle ona baktı. Kai onla saygın bir biçimde konuşuyordu.
"Cevap verecek misiniz hanfendi?"
"K-kai? Ben krystal. Hatırlamıyor musun?"
"Hatırlamıyorum, içeride eşim uyuyor. Lütfen rahatsız etmeyin."
Krystal birden güldü.
"Pekala,görüşürüz kai ama ilk önce, ben krystal. Şirkette ilişkimiz doğrulandı. Sırf Sm entertainment kendini öne sürmek için." Elini uzattı. Kai elini sıktı. Krystal omuz kaldırarak devam etti. "Tabii benim de işime geldi, senle çıkınca baya bi şöhretim oldu doğrusu ha ama gay olduğunu öğrenince. Eşinin olduğunu öğrenmem iyi oldu, birbirimizi kullanmaktan başka şey yapmadık. Fotoğraf çekimleri,reklam çekimleri,dizi çekimleri..."
Kai krystal'e tiksinç bir bakış attı.
"Şöhretimi sömürdün yani, sırf şirket yüzünden. Mümkünse senin gibi aşağılık bir bayanla konuşmayayım. İzninle, kyungsoo bekliyor." Kyungsoo'ya vurgu yapmıştı ve nedensiz içindeki nefretle krystal'in üstüne kapıyı çarpıp içeri kyungsoo'yu kanepeden almaya gitti. Kucağına aldı ve odaları yatak odası bulana kadar gezdi. En sonunda bulduğu yatak odasına girdi ve onu yatırdı.
Aşağı inip tişörtünü çıkarttı ve dolapları karıştırdı. Sonunda şarap bulduğunda dolapları tekrar arayıp bir kadeh aldı. Kanepeye geçip bir güzel içti, sarhoş oldu ve kanepeye yatıp başını geriye attı.
Kapıdan gelen klik sesi ile başını zar zor çevirip baktı. Chanyeol gelmişti, en azından onu hatırlıyordu. Noona'sı ona , onu göstermişti.
Chanyeol "wuaaa kai!" Diyerek içeri girdi ve ayıcıklı maskesini boğazına indirdi. Ceketini diğer kanepeye attı.
"Oh chanyeol. Gelmişsin."
"evet, reklam çekimleri daha yeni bitti."
Chanyeol ellerini dizine vurarak kalktı.
"Eşlik ederdim ama gerçekten çok uykum var. Görüşürüz"
Chanyeol odasına girdi ve kyungsoo'yu görünce şaşırdı. Odasında ne işi vardı?kesin kyungsoo gene her zamanki gibi kai ve krystal yüzünden içip buraya sızmıştı.
Tişörtünü çıkarttı ve yanına yattı. Kyungsoo'yu bedenine aldı. Sıkıca sarıldı, soo dönüp ona sarılan bedene iyice sokuldu. "Seni seviyorum" diye mırıldandı. Chanyeol şaşkınlıkla kyungsoo ya bakıp boynuna bir öpücük kondurdu. Kyungsoo bedenini öpüp ona iyice sokuluyor bacaklarını sarıyordu büyük bedene. O sırada kai kapıyı açtı ve içeri girdi. "Kyungsoo."
Kai kapıyı yarılamışken,yavaşlayarak açtı kapıyı ve gözündeki şaşkınlıkla dolmuş siniri basıtırmaya çalıştı.
Kyungsoo gözünü açtı ve karşısında chanyeol'ü görünce küfür ederek bağırdı. Chanyeol hemen ayağa kalktı.
"Hassi#%^r! Chanyeol!"
Chanyeol,kai ve kyungsoo ya ikide bir bakıp ben suçsuzum diye ellerini kaldırıyordu.
"Odamda ne işin var chanyeol!"
Chanyeol gözlerini kıstı.
"Eğer etrafına bakınırsan burası benim odam."
Kai kollarını bağladı ve sakinleşmek için elini sıktı.
Kyungsoo hızla ayağa kalktı ve bağırdı.
"Nasıl senin odan(!) oluyor burası seni sürt-"
Kyungsoo baykuş gibi odaya bakındı, burası onun odası değildi . Chanyeol ün odasıydı!
"Kai!" Diye cırladı.
"Beni nasıl chanyeolün odasına yatırırsın!"
Kai chanyeolün üstüne baktı ve köprücük kemiklerindeki izlere takıldı.
Kyungsoo bunu fark ettiğini görünce kai ona döndü ve o sırada chanyeol üstüne gecelik gömleğini geçirdi.
"Kyungsoo, yeolle gerçekten başarılı bir operasyon yapmışsın."
"Yah kai! Sen sandım, hem o zaman chanyeol de yoktu!"
Chanyeol ensesini kaşıdı ve geriledi.
"Demek ben sandın? Sanmana gerek yok, ihtiyacını şimdi yeterince gidereceğim."
Kai hızla kyungsoo'nun kolundan kavradı ve sırtına attı. Odaların kapısını tekmeleyip odalara göz atarken chanyeol'ün bağırmalarını aldırmadı.
Kyungsoo da kai'nin sırtını yumrukluyor. Bağırıyor ve özür diliyordu. Belli ki ne olacağını az çok anlamıştı.
Kai sonunda bir odaya girdi ve kitleyip anahtarı dolabın üstüne koydu , ki kyungsoo ona ulaşması için sandalyeye falan çıkmalıydı.
Öhöm öhöm smut var istemeyen okumayıp geçebilir (bu ilk yazdığım smut olacak)
Kyungsooyu köşeye sıkıştırana kadar üstüne yürüdü kai.
kyungsoo buz gibi duvarı sırtında hissedince inledi ve kai piç gülümsemesini kyungsooya armağan etti. Kai'nin saçı dağılmış, gömleksiz görünce penisinin kalktığını hissediyordu. Bu hiç iyi değildi, soo zaten yeterince onla yatmıştı. Hala yatmak istiyordu aslında ama kai'nin gözü döndüğünde o tanınmaz oluyordu.
Kai duvarın iki köşesine iki kolunu koydu ve kyungsooyu kollarının arasında öpmeye başladı.
Dudaklarından boynuna,boynundan köprücük kemiğine. Kyungsoo gittikçe zevk alıyordu ve kainin onu kucağına almasıyla bacaklarını ona sardı. Kyungsoonun inlemeleri öyle tatlıydı ki, kai onu hemen becermemek için mücadele veriyordu. Kyungsoo sabırsızlıkla inlemeye başladı. Kai pantolonunun düğmelerini açtı kyungsoo kucağındayken boxer(sanırım böyle yazılıyor)inden kurtulmaya direnen üyesiyle kyungooyu , kyungsoonun yardımıyla iyicene soydu ve kucağında yatağa doğru bıraktı onu,üstüne çıktı. Elinde elma gibi olan poposunu sıkıyordu ve aşağı kadar indi, kyungsoonun üyesini ağzına aldı. Kyungsoo kafasını geri attı ve inledi. Kai dişledi,emdi,çekti,sarstı. Kyungsooyu çileden çıkardı.
"Yap şunu seni aptal!" Diye inlemelerin arasından tısladı soo. Kyungsoo boşaldığında, ağzına gelen menileri dudağından akmıştı ve kai onları yalarken kyungsoo da dudaklarına yapıştı ve ağızlarının içinde dilleri savaş verdi. Birbirinin dillerini ele geçirmeye çalışırken kai kyungsooya menisini tattırdı. Kyungsoo sırtı dönük bir şekilde kainin boxerini çekiştirdi, elma gibi olgun poposunu sürtündürdü. İnledi.
"Ih, kai. Ah! A-ah!"
Kai, kendisine sırtını dönmüş olan sooyu itti ve yatağa elleri gelecek şekilde eğilmesini sağladı. Boxerini çıkarttı ve içine girdi.
"Ih! Ah..." Diye inledi kyungsoo.
Kapıda chanyeol hala kapıyı çalıyordu ama artık susmuştu. Belli ki sapık channie , kapı deliğiden izliyordu.
Kai, kyungsooyu içine hızlıca aldı. Bedenlerinin birbirine çarpma sesinden çıldırıyordu. Üstelik soo'nun inlemeleri.
"Ah, kai. I-ah!.. A,ahah."
Kyungsoo içine giren ani penisle poposunun acıdığı için başını öne eğdi. "Iah! K-Kai ah!" Kai birden penisini çıkardı ve hepsini birden hızlıca soktu . Kyungsoo inledi-haykırdı- "Aah!!" Kyungsoo içindeki penisi hissediyordu, şuan dibine kadar girmiş olan penisi. Kai ise kyungsoonun içindeyken kafasını vücuduna gömüp bekliyordu. Vücudunu emiyordu,yalıyordu. Kyungsoonun içini ezberliyordu. "Kai." Dedi kyungsoo. Kai ismini duyunca içinden çıktı ve kyungsooyu çevirip üstüne oturttu. İnlerken yüzünü görmek istiyordu. Kai kyungsoonun içine yine girdi. "K-Kai! Ah!" Başını arkaya itti ve inledi. Kai yatakta zıpladı. Onun inlemesini gördü ve boşalacağını hissedince yavaşladı. Çoğunluğu kyungsoonun zevk noktasına vururken içinde git gel yaptı. Sonunda içine boşaldı ve penisini içinden çıkardı.

Smut bitti
Kyungsoo kafasını kai'nin omzuna koydu. Kai kyungsooyu kollarına aldı ve üstlerine ayağıyla kendine çektiği örtüyü örttü.
"Seni seviyorum kai." Boynuna bir öpücük kondurdu soo.
"Ben de seni seviyorum soo."
Birlikte uyudular. Kyungsoo'yu sabah çok yorucu bir gün bekliyordu. Acı verici bir gün.

Hello; GoodbyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin