Tanıtım- eylül 18 yaşında liseyi yeni bitirmiş üniversite sınavına çalışıp aynı zamanda çalışan tesettürlü genç bir kızdı.yetimhanede kalıyordu
Arda- 22 yaşında ailesini hiç tanımıyan yetim hanede büyüyen bir genç delikanlıydı.
Soğuk yağmurlu bir pazartesi sabahıydı.ben çok yağmur sevmeyen bir kişiyim,yağmur bana sensizliği ve yanlızlığı hatırlatırdı.18 yaşındayım artık çocukluktan çıkmış yetişkin bir bireydim.yurtta kalmıyor kendim eve çıkmıştım bir bodrum kattı rütübet kokan soğuk bir odası yatak odası salon muftak ve lavabo vardı. Küçük bir penceresi vardı. Küçük eski yırtık bir bir perdesi vardı.bir tekli koltuk ve birde ikili bir koltuk vardı yerde küçük kırmızı bir hali vardı.içeri girdim küçük dar bi oda bir yatak vardı yatagın kenarında küçük bir sehba vardı.odanın içinde gözlerimi gezdirirken karşımda duran bir küçük kırık bir ayna gördüm.gözlerime çektiğim siyah kalem gri gözlerimi ortaya çıkarmıştı başörtümü çıkarıp yatagın üzerine koydum saçlarımı açtım.yatağın bir kenarına oturdum aynada kendimi izliyordum dudaklarım pembe soğuktan çatlamıştı.yanaklarım kızarmıştı,burnum soğuktan kızarmıştı.biraz ayna karşısında oturup kendimi izlerken içime yine o kimsesizlik hissi gelmişti.bir annem babam yoktu küçük yaşta polis tarafından yurta verilmişim13 yaşımda annemi babamı tekrar merak ederek araştırmıştım. Önce eski yaşadığımız mahalleye gidip evin önünde oturup otururup düşünüyordum ev eski yıkık döküktü bu eve dair hiç birşey hatırlamıyordum nasıl bir annem vardı acaba ilk beni burda mı kucagına almıştı bana sarılıp uyurmuydu kokumu sever miydi hiç bir fikrim yoktu.o gün daha öncekinden daha farklı bir durum olmuştu otururken yanıma elinde bir sepet erikle gelen yaşlı bir teyze oturdu al bakalım küçük demişti küçük demesi hiçte hoşuma gitmemişti yaşadıklarım küçük değildi.kadın orta boylarda yüzü kırışık dudakları soluktu gözleri yeşildi kocaman kırışıklar arasında nasılda belli oluyordu gülen yüzüyle hadi alsana biraz erik dye sepeti önüme koymuştu.hayır teşekkür ederim dedim snra kendi eliyle zorla avuçuma tutuşturdu.gülümsedim teşekkür ettim.erikleri cebime koydum.eee anlat bakalım senin gibi güzel bir kızın ne işi var dedi bu yıkık dökük evin önünde bende ağzımdan kekeleyerekk bu-burası benim eski evimmiş dedim birden gözlerini kocaman açıp bana baktı sen eylülsün dedi bende o kadar çok şaşırmıştım ki adımı bildiğine...kocaman gözlerimi açarak tekrar kekeleyerek a-ama nerden biliyorsunuz benim adımı dedim.sonra konuşmadan sarıldı bana gözleri dolmuştu o yeşil gözleri aglayarak seni en son 3 yaşındayken görmüştüm yavrım dedi.snra ellerimle gözyaşlarını sildim kızım dedi ellerimi sıkıca ellerinin içine almıştı ne güzeldi sıcacık elleri...sonra anlatmaya başlamıştı annemle babamla ailerin isteyiyle evlenmişler babam serhoş bir adammış annemi içip içip dövermiş annemde ben üç yaşındayken bizi terk etip kaçıp gitmiş.babamda annem gittikten sonra eve gelmez olmuş her gün başka bir meyhanede sabah edermiş babam gelmediği günlerde beni komşular alırmış kendi evlerine götürüp bana bakarlarmış eskiden bir hafta gelen babam artık hiç gelmez olmuş babam mahalleye komşularda fakirlikten dolayı beni polise götürüp birakmışlar polisde bir hafta babamı annemi aramış annemi bulamamışlar ama babamın bir çöpte cansız bedenini bulmuşlar.tüm akrabalarıma sormuşlar çocuğu evlattık istiyormusunuz diye ama çoğu biz kendi çocuğumuza zor bakıyoruz birde onunla mı uğraşalım diyerek herkez beni istememiş...poliste yatimhaneye bırakmış o gündrn sonra kimse bendende haber almamış.en çok anneme kızgınım neden beni bırakmıştı ki beni hiç sevmemiş miydi ki ...... Derken uykuya dalmışım birden telefonun sesiyle uyandım.arayan en sevdiğim arkadaşım edaydı telefonu açtım..
-alo canım diyen o güzel kibar ince sesiydi efendim canım dedim ne o dedi hemende unuttun beni neden aramadın dedi bende yurttan çıktıktan sonra ev bulup eve geldim dedim o sırada uykuya dalmışım senin aramanla uyandım dedim sonra yarın görüşmek üzere anlaşıp telefonu kapattım eda yurttan arkadaşımdı benden bir yaş küçüktü henüz yurttan çıkmasına bir yıl vardı.keşke onunla aynı yıl yurttan çıkabilseydik...
Ama hayaller....yeni bir başlangıç yapıyordum ve gerçekten nerden
Başyacağımı bilmiyordum....sonra midemden bi kocaman ses geldi karnım açıkmıştı en son sabah bir simit yemiştim birde çay...
Oturduğum yerden kalkıp küçük penceremden baktığımda hava kararmıştı.zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım saatte baktım 7:00'dı.eve yeni taşındığım için mutfakta yenilecek hiç bişey yoktuu.şalımı yapıp montumu alıp çantamı aldım çıktım dışarı soğuk yüzüme yüzüme vuruyordu.sonra yolda hızlı adımlarla yürüyordum akşam olduğu için çoğu erkekler dışardaydı.caddeye ulaşabilmem için o dar sokaktan geçmem gerekiyordu.hızlı adımlarla yere bakarak geçiyordum birden bir köpek havlamasıyla korktum koşmaya başladımm köpek arkamdan koşarak geliyordu bende hem ağlıyordum hemde koşuyordum.birden taşa takılıp düştümm ağlayıp bağırarak gözlerimi kolumla kapattım.ama ses yoktuu..Telefondan yazdığım için yazım hatası varsa çok özür dilerim kusura bakmazsınız inşallah umarım bir başlangıç olarak beğenirsiniz yorumlarınızı bekliyorum 😊😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜFF
Teen FictionNerden bilebilirdim ki... O gözlerin bir ömür bana bakacağına... Tesadüflere inanır mısınız?