end

1.4K 86 179
                                    

"Hyung?"

Sehun, büyüğünün banyodan henüz çıktığı için ıslak olan saçlarından firar edip yapılı göğüslerine ve karın kaslarına dokunan su damlasına bakıp yutkundu. Aynı odayı kullanmak işte bu yüzden zordu. Konser sırasında büyük olandan yeterince etkilenmişti zaten. Şimdi onu yarı çıplak ve alt kısmı pamuksu havlu ile örtülü görmek hormonlarına iyi gelmemişti. Tekrar yutkundu ama yanaklarına ve kasıklarına hücum eden kandan dolayı kurumuş olan boğazı neredeyse onu boğacaktı.

Suho kendisine seslenen ama dut yemiş bülbül gibi susup kalan küçüğüne döndü ve elindeki havlu ile ıslak saçlarını ovaladı. Saç tutamlarından kaçan birkaç damla yerle buluşurken Sehun gözlerini sımsıkı kapatmak zorunda kalmıştı. Yoksa istenilmeyen şeyler olacaktı.

"Sehun-ah, ne oldu?"

"H-hiç, ben s-sadece ş-şey uyuyacaktım da e-evet uyuyacağım." Sehun, kekelediği için kendisine milyon tane küfür savurdu.

"Kapı eşiğinde duracağına odaya gir, Sehun. Ben de üzerimi giyinip uyuyacağım."

Sehun, başını sallayıp gözlerini açmadan odaya ilerledi -ne kadar mümkünse tabi. Ellerini öne uzatıp yavaş adımlar atarak yatağı bulmaya çalışıyordu ki yumuşak ve nemli bir şeye çarptı. İri elleri geniş omuzları kavrarken kalbi karaya vurmuş balık gibi çırpınıyordu.

İlk önce sol gözünü açtı ve kendisine soru dolu bakışlarla bakan büyüğünün gözlerini gördü. Sonra diğer gözünü de açtı ve ellerini bulundukları yerden çekti. Diğerine çok yakındı ve bu yakınlıktan ayrılmak istemiyordu.

Sehun, Suho'nun elindeki tişörtü aldı ve büyüğünün başından geçirdi. Suho, memnun bir kıkırdama bırakıp kollarını bir çocuk gibi kaldırdı ve küçüğünün kendisini giydirmesine izin verdi. Sehun, diğerinin ılık tenine çarpan sıcaklığının buhar olup uçtuğuna yemin edebilirdi ve kusursuz yüzü bu kadar yakınında iken kendini kontrol etmesi çok zordu.

Ellerini tekrar onun omuzlarına bıraktı ve alnını yavaşça onunkine yasladı. Sıcak nefesler birbirine çarparken Sehun tekrar gözünü kapatmıştı.

"Hyung..." diye fısıldadı. "Kyungsoo hyung ile aranda bir şey yok değil mi?"

"B-bunu da nerden çıkardın?"

"Son konserlerde oldukça yakınsınız ve Growl performansında hep seninle ilgileniyor."

Suho, küçüğünün konuştukça hareket eden dudaklarından bakışlarını çekmeye çalıştı ama yapamıyordu. "A-ah hadi ama, sadece fanlar için gerçekleşen bir şeydi."

Sehun, iri ellerini diğerinin biçimli kolu boyunca dolaştırdı ve kendisinden daha küçük olan ellerde mola verdi. "Fanlar için bile olsa sana kimsenin dokunmasını istemiyorum hyung. Çok mu bencilce?"

Sehun, yüzüne değen nefesin kaybolduğunu hissettiğinde, gözlerini açtı ve nefesini tutmakta olan diğerine baktı. Yüzünü geri çekince dudaklarına zorlama bir gülümseme kondurdu. "Uyusam iyi olacak. İyi geceler, hyung."

Sehun, yatağa girdiği halde uyuyamamıştı. Kısa bir süre önce odalarının küçük olmasından dolayı Sehun bir teklifte bulunmuştu. Ayrı iki yatak olacağına tek kişilikten biraz büyük bir yatak alıp beraber uyumak odanın genişlemesini sağlayacaktı. Tabi ki de, büyüğü ile birlikte yatmak istediği için değildi. Ya da biraz...

Her neyse.

Suho bu teklifi kabul edip ikisinin de sığabileceği bir yatak almıştı ama Sehun, ensesinde diğerinin nefesini hissederken uyuyamıyordu. Yavaşça arkasını döndüğünde, neredeyse burun buruna gelmişlerdi. Sehun, Suho'nun aralık ağzına ve kapalı göz kapaklarının altında titreşen kirpiklerine baktı. Onu seviyordu. Gördüğü ilk günden beri.

Be My Love √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin