Şehir Kızı

3||"Alış kızım alış! Köy ortamı böyle...!" (KESİT)

-KESİT-

"Ay hala tamam yether söz içeceğim!"
Halam zorla Meriç'e, İlayda'ya ve bana inek sütü içirmeye çalışıyordu.

"Derya Teyze yalvarırım kulağımı çekme içeceğim söz!"

"Derya Teyzeciğim lütfen kulağım...Ağağağağa!!"

Neyse ki kulağı çekilmeyen taraftaydım.
"Hala sen onları bırak bak." Önümde duran ve içinde dolaşan kaymakları gözüken, adeta kuzey kutbunun eriyen buzullarını andıran, o kokan, berbat inek sütü dolu bardağı elime aldım ve minnnacık bir yudum aldım. Tadı...
Tanrım...
Allah o Allah...diye geçirdim içimden.

Sahte bir gülümsemeyle başparmağımı 'İyi' anlamında salladım.

"Bakın! Buse nasıl içti! Hadi. Meriç hadi oğlum!"
Halam Meriç'in kulağını biraz daha sıkarak masata yaklaştırdı. O sırada Meriç mızmızlanmaya başlamıştı. Büyük ihtimalle kulak ağrısımdan dolayı...
"Ya ya ya ya!" dedi anırarak.

"Ben en güzel!"
İlayda'ya bakıp çakması için elimi uzattım. Bu kız Meriç'i kızdırmakta profesyoneldi.

"Hala. Bu sütü sen kendi ellerinle sağdın şimdi değil mi?"

"Yok be Buse. İsterdim ama belim ağrıyor. Eymen bu sabah sağmıştı ondan."

Birden öksürmeye başladım.
İlayda ve Meriç gülmeye başlarken ben kendimi durdurmaya çalışıyordum.

Sadece bir saniyelik beyin kaçağım sağolsun Eymen salağını inek sağarken düşündüm.

Böyle, yarı çıplak, terleri akıyor kaslarından...Your my, biscolat-
Ne diyorum lan ben tövbe tövbe!

Kendimi silkeleyip gözlerimi yere diktim ve İlayda ile Meriç'in sütlerinden bir yuduk alıp benle gelmelerini beklemeye başladım.