Güneşli bir sabaha uyanmak gibisi yok. Ne kadar yorganın altından çıkmak istemesem de kalkmaya mecburdum. Camın kenarına gelip güneşin keyfini çıkarmaya başladım. Alt kattan gelen kokuları duyunca hemen aşağı indim. Annemin yanağına bir öpücük kondurup sofraya oturdum. Hem yemeğimi yiyip hem telefonla uğraşıyordum. gelen mesajları okumaya başladım.
DİLARA: Ay kızım süper olur, bence yağmurlu olmaz. Ben hemen hazırlıklara başlarım.
DEFNE: Bence de iyi fikir. Acaba ne giysem kızlar hadi ama biraz yardım edin.
ÖZGE: Ay Defne rahat bi şeyler giy. Acaba ne yapsam sandiviçe ne dersiniz.
DENİZ: Ben evet derim valla. Eee nereye gideceğiz piknik için.
NAZLI: Sen hayırdır Deniz :)
DENİZ: Ne o biz gelmiyor muyuz?
NAZLI: Bunun için kızlarla beyin fırtınası yapmalıyız desem.
DENİZ: Biz olmazsak eğlenemezsiniz desem.
DİLARA: Ooo gençler ne oluyoruz.
ÖZGE: Uzatmaya gerek yok hep beraber gideriz işte.
NAZLI: Tamam yeri birazdan atarım.
Diğerleriyle anlaşarak Sarıyer'de ki Belgrad Ormanı'na gitmeye karar verdik. Güzel bir gün olması dileğiyle kızlarla buluşacağımız yere gitmeye koyuldum.
Ekip tamamlanınca piknik yerine gitmek üzere yola çıktık.
Piknik yerine vardığımızda rahat hareket edebileceğimiz bir yer aramaya başladık. Aramalarımızın sonunda geniş bir yer bulduk ve malzemeleri yerleştirdik. Yanımıza top ve ipte almıştık. Daha aç olmadığımız için top oynamaya karar verdik.
Ben, Dilara va Deniz aynı gruptaydık; Özge, Kaan ve Defne'de aynı gruptaydı. İpi alıp iki ağaca bağladık böylece voleybol oynamak için filemiz olmuştu. Oynamaya başladığımızda Özgeler önde gidiyordu. Ben ve Deniz' in bu maçı vermeye hiçde niyeti yoktu. Bu yüzden kararlı bir şekilde sayı almaya başladık. İlk seti biz almıştık. İkinci set başladığında aksilik işte hep beni bulur, tam topa vurucakken ayağım burkuldu ve yere düştüm. Deniz hemen gelip beni ayağa kaldırdı. Ama ayağım çok acıdığı için yürüyemedim. Bunu gören Deniz beni kucağına aldı. Hemen kilimin üstüne oturttu. Biraz masaj yaptıktan sonra artık yürüyebiliyordum. Ona teşekkür ettim ve yanağına ufak bir öpücük kondurdum.
Deniz utancından yerin dibine girerken ben ayağa kalkıp top oynadığımız yere doğru ilerlemeye başladım. Arkamı döndüğümde Deniz, elini öptüğüm yere koymuş aptal aptal sırıtıyordu. Onu öyle görünce topu elime aldım ve kendine gelmesi için ona fırlattım. Top kafasına çarpınca bir anda irkildi ve ayağa fırladı. Bu sırada diğerleri biraz mola vermek istediklerini söyledi. Başımı onları onaylamış anlamında salladım ve aniden yanımda biten Deniz'e baktım. O çok sevdiğim gözlerinde ufak da olsa bir öfke yakalamıştım. Bunu görünce bir anda kaçmaya başladım, oda peşimden geliyordu. Hem koşuyor hemde " Kovaladıkça kaçan ateş böceğim misin?" diye mırıldanıyordu. Koşmaya mecalim kalmayınca durmak zorunda kaldım. Beni yakalayınca ellerini arkadan bileme sardı ve yanağıma bir öpücük kondurdu. O an uzun bir sürenin ardından ilk defa bu kadar mutlu olduğumu düşündüm ve Deniz'i bir kere daha sevdim. Deniz ellerini belimden ayırmadan yürümeye başladı, o öyle yapınca mecbur bende yürümeye başladım.
Kaan bizi görünce oksürdü ve konuşmaya başladı;
"Flaş flaş yeni bir aşk mı doğuyor? Ya da doğan aşk kendini göstermeye mi başladı?
Deniz bunu duyunca eline geçirdiği ufak taşı Kaan'a fırlattı. Ardından acıktığımızı fark edip bir şeyler hazırlamaya başladık. Yanımıza sandiviç ve limonata almıştık. Hem yemek yiyip hem de sohbet ediyorduk.
DİLARA: Salamlı sandiviçler aşkına.
ÖZGE: O halde ellerime sağlık.
DEFNE: Gençler onu bunu bırakın da Deniz ve Nazlı için içelim bugün.
KAAN: Alt tarafı limonata içiyoruz abartma istersen güzelim.
DEFNE: Olsun. Hadi ama itiraz etmeyin kaldırın bardakları.
Defne'yi kırmamak için hepimiz bardaklarımızı kaldırıp tokuşturmuştuk. Tam sandiviçimden ısıracağım sırada arkadan biri gelip sandiviçimi aldı ve yanağımdan makas aldı. Dönüp baktığımda onun Berk olduğunu gördüm. Ona sinirle baktığımı görünce "Kusura bakma baldız çok acıktım. " Onca itirazıma rağmen beni dinlemedi ve sandiviçimi bitirdi.
-
Yeni bir okul günüydü ve ben yine okula lanetler yağdıra yağdıra banyoma gittim. Güzel bir duş aldıktan sonra üstüme kot pantalon ve siyah bir t-shırt giydim. Telefonumu ve çantamı alıp aşağıya indim. Anneme erken çıkacağımı söyledim ve kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı giyerken önümde iki el belirdi ve ayakkabılarımın bağcıklarını bağlamama yardım etti. Kim olduğunu anlamak için kafamı kaldırdığımda Deniz olduğunu gördüm. Göz göze geldiğimizde elimden tuttuğu gibi yürümeye başladı. Beni apar topar arabasına bindirdi ve konuşmaya başladı.
DENİZ: Bugün okulu kırsak bir zararı olmaz dimi güzellik?
Ne dedi o öyle ya Allah'ım kalbime indirmeden şu günü bi atlatabilsek.
NAZLI: Hayır olmaz da, ne bu acele Deniz bir şey mi oldu?
DENİZ: Yoo o nerden çıktı sadece seninle vakit geçirmek istiyorum. Benim bir dağ evim var bugün orada kalalım olur mu?
NAZLI: Olur.
DENİZ: O zaman hadi gidelim.Uzun bir yolculuktan sonra dağ evine varmıştık. Yolculuk o kadar yormuş ki kendimi yumuşacık krem rengi kanepenin üzerinde attım. Deniz'de elinde ki poşetleri mutfağa bıraktıktan sonra yanıma geldi.
DENİZ: Eee beğendin mi dağ evini?
NAZLI: Evet çok beğendim. Hiç bahsetmemiştin.
DENİZ: Burayı sadece özel insanlarla paylaşıyorum. Sende benim için özelsin hemde çok.
NAZLI: Yaa Deniz sende çok özelsin benim için. Ama ben çok acıktım.
DENİZ: Eh ne Nazlı şu romantik ortamı bozmayı becerdin ya. Normalde bunu benim yapmam lazım. Galiba sen benden daha odunsun.
NAZLI: Aşk olsun. Çok kırıldım şu an. Ben bahçeye çıkıyorum.
DENİZ: Ya tamam tamam gel buraya
Deniz beni kolumdan tutup koltuğa oturttu. Kulağıma doğru eğildi ve "Seni Seviyorum" dedi. Yanağıma bir öpücük kondurup mutfağa geçti. O an utancından yerin dibine girmek istedim. Benim utandığımı anlayınca konuyu değiştirmek için "Acaba yemeğe ne yapsak" dedi. Bunu duyunca bende mutfağa gittim ve kulağına "Seni Seviyorum" dedim kollarımı beline sardım. Deniz o anda bana döndü. Ardından da sımsıkı sarıldı.
---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUTLU SONSUZ
HumorYeni bir hayat.... Geçirdiğim zor günlerden sonra hayata dönmek benim için çok zordu. Babamı kaybettikten sonra toparlanmam zor oldu. Annemim o hali beni bitiriyodu. Ama her şeye rağmen hayata tutunup yeni bir sayfa açmayı başardım. Yeni Başladığım...