Belediye Çukuru

Şaşkınlık

      Eğlence ve macera arasında gidip gelen çoğu zaman sıradan yaşamım...

Ben adamına göre konuşan ;susmuyor kelimesini kendisine hiç yakıştırmayan biriyim.Adım Asya...Çok kavga etmem .Beni sırf mallık olsun gülelim maksadıyla "Asya,Avrupa"diye çağıranlara tokat atmışlığım vardır.Kabul...

Aile olayına geçelim;ya da hiç geçmeyelim anlatılacak bir şey olmadığından olabilir sanırım.Tek çocuğum sanırım en şanslı olduğum nokta bu.

Gelelim deli dolu beni güldürmeyi tek başarabilen Meyra 'ma... Küsken tek konuşan 2 geri insan biziz heralde.Ah birde sınıfta yan yana oturuyorsak;dersin konusu biziz .Çoğu kişi anlam veremez arkadaşlığımıza... Herkes biz olmak ister.Herkes gibi değiliz.Sınıfta orta yerde birbirimizin saçlarından tutun dudaklarının inceliğine kadar laf sokarız.Bu kız inanın beni çok değiştirdi...

Her insan evladının olduğu gibi benimde sınırlarım var.Örneğin erkekler ah şu iğrenç konu...Hani şu kendilerini bi bok sanıp ilkokulda kızların saçlarını çekmekle kariyerlerinin ilk basamağını atan karşı cins grubu .

Şuan lise4 teyim fakat bu tiplerin çoğunu sınıfta hatta tüm okulda görmeniz mümkün .Geçenlerde birinin sırama oturmuş silgimi parçaladığını gördüm.Tam ağzına sıçıp dalga geçeceğim sırada saçımı çekip gitti.Şaka değil 1 hafta kendime gelemedim hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum.

Aslında bu çoğu zaman böyle erkeklere karşı hep alay beslemişimdir.Böbürlenerek ellerindeki tespihle kabadayı yürüyüşleri her zaman gülmeme sebeb olmuştur.Desemde içimden güldüm hep...Bir yere gittiğim sırada ne zaman erkek grubu görsem izlediğim yol hep ayakkabılarım.O derece vahim yani.O nedenle insanlarla çarpışmışlığım çok olur.

Evet yine o alışveriş yolu,yine kırolardan oluşan erkek grubu yine gözünü onlardan kaçıran ben... Umarım çarpışmam eğer çarpışacaksam da yaşlı biri olsun diye saçma bir dua ettim.Ve 68.çarpışmamdaki şanssız insanoğlu ...Evet cidden saydım.Hani dizilerde olur ya klişe çarpışma .Heh hiç öyle olmadı işte.Adamın yüzünü göremeden yere düşürdüğü telefonunu aldı .Yok artık adam mı?

Ne oldu o yaşlı teyzelere?Adam dediğim benim yaşlarımda serseri bir tip yine o klasik cümleyi kurdum."Dikkat etsene."Tepkime hiç şaşırmadı nedense neden şaşırsın klasik cümle..."Tamam"demesiyle şaşırmakla öfkelenmek arasında gidip geldim.Cevap vermem tam 5 saniyemi aldı."Ne,ne tamam?"Vereceği cevabı çok merak ediyordum.Sanırım gizemli geliyordu gözüme .Tamam nedir ya böyle bir cevap şekli yok dünyada.En azından duyduğum ya da hiç duymadığım bir kelime galiba.Ben bunları düşünürken eşsiz gamzelerine takıldı gözüm .O nasıl gamze diye düşünmeden edemedim.Belediye çukurlarını andırıyordu .

"Çok güzelsin "diyip yoluna devam ettiğinde donup kaldım .Neyseki donup kalmam çok uzun zamanımı almamıştı.Yanımdaki erkek grubunu hatırlamamla .Böyleydim işte hiç kimseye 10 saniyeden fazla bakamam.Gözlerim benden habersiz kaçırır hemen kendini.Utangaçlık adı verilmiyor buna.Bendeki adı duygularını saklama.Çocuğun uzaklaşmasıyla birlikte aklımda gamzeleri takılı kaldı.Onunkileri görünce kendi gamzelerimden utandım adeta.

Gözlerim alışveriş merkezini bulduğunda kendimi içeri attım Ellerim kıyafetlerin üzerinde gezindi .Rengi hoşuma giden bir şey bulduğumda şort olduğunu fark ettim.Hemen geri koyacağım sırada;Benim yaşlarımda esmer,yeşil gözlü bir kızın elimi tutup "Bence,çok yakışır." demesiyledüşüncelere daldım.Çok açık giyinmezdim ki ben .T-short, kot pantolon,polar...Hayatım bu üçünden ibaretti.Çokmu sıradandım acaba.Kendimi silkeledim ve kendime geldim.Benim gibi giyiynen bir çok insan vardı.Kendimi kandırıyordum fakat mutluydum ben böyle.Şöyle bir etrafa göz gezdirdim .Eteği yok denecek kısalıkta olan kızlar ve onun beraberinde belediyenin satmış olduğunu düşüneceğim bir çok şort her bir kızın üzerinde duruyordu.Eksiğim varmıydı onlardan hayır yoktu.O halde giyebilirdim.Kabine girdim ve çıktıktan sonra aynayla göz göze geldim.Açık kahve saçlarım,kahverengi gözlerim,buğday tenim ve gamzelerimle dışarıda her an görülebilecek kız tiplerindendim.Bu şortu almaya karar verdim ve beraberinde 3-4 tane daha aldım.Kendimden biraz ödün versem bir şey kaybetmezdim.

AVM'den çıktığımda elime telefonu aldım ve rehbere girip "Glikagonum" diye kayıtlı olan Meyra'yı aradım.Çokmu çocukçaydı.Bence değil... Bu isim elbette Meyra'dan çıkmıştı .Bende onda "insülinim" diye kayıtlıydım.Telefonu açtığını "Asya hemen buraya gel!" dediğinde anladım.Yine ne olmuştu kim bilir."Orasımı hangi orası ,neresi orası ,bizim orasımı ,yoksa burasımı hm peki"dedikten sonra kıkırdayarak telefonu kapattım.Arayan bendim yüzüne kapatan yine ben.Biraz dengesizlik var bende kabul.Terazi burcu olmak bunu gerektirir.Tekrar aramasıyla' Yandım' diyen iç sesime hak verdim.

"Asya sen hepmi böyleydin yoksa sonradanmı böyle oldun .İlişkimizde çok konuşan taraf benim sen ne hakla nefes almadan konuşursun?"Kısaca gülüp cevap verdim."Meyra'm kızdınmı sen?" " Olabilir ,yani sanırım evet kızdım. Hemen buraya gel" Az önce bana kızmasının sebebi olan buraya kelimesini tekrar kullanmıştı.Hayır yani neresi orası.Kahkahama engel olamadım ."Niye güldün "diyince tekrar güldüm ve telefonda hakkımda bir şeyler anlatıldığının kokusunu aldım.nasıl oluyorsa o bende anlamadım.Meyra'yı ne zaman sinir etsem hemen konuşmaya başlardı.Benim bunu duyup duymadığım umrunda olmazdı.Cevap verdim hemen"Ya biz daha 5 dk önce buraya kelimesi yüzünden tartıştık.Orası hangi orası neresi orası..."Diye tekrar aynı sinir edici cümleleri kuracakken sözüm Meyra'nın o insanı ürpertecek kadar kötü olan sesiyle bölündü.Birde şarkı besteleyeceğim diye ortada geziniyor.Pekala konumuz bu değil."Asya tamamlama onu sakın"dediğinde güldüm.Sözüne devam etti."Kesiliyorum kankitosu kesiliyorum" bir adet açıklayıcı cümle daha...Nedense telefonu kapatmak istedim.

"Düzgünce ,sakince ve senden beklemeyeceğim kadar yavaş bi şekilde baştan al!"" Bİ çocuk tarafından kesiliyorum ." " Soyut anlmdaki kesmek fiili.Anladım."ÖFF büstt çüsş..stop..bi durbi dersi at bihemen gel  bana yapıyoruz bu çocuğu ." "Söyle söyle nerdesin" bunu homurdanmayla karışık söylemiştim .Adresi aldıktan sonra tekrar Meyra'ya bağlandım."Solundaki Enver amcaya selam söyle." "Solumda Enver amcanın olduğunu nerden biliyosun." " Sesi geliyor.Salak.Tabi az görüşüyoruz bu aralar geriledin sen iyice ."

Kısa bir haa ladıktan sonra telefonu kapatıp yola koyuldum.Söylediği yere gelip içeri girdim ve boynuma atlayan sevimli kızıla baktım."yan masadaki" dedi ve söylediği yere baktım.Onu görmüş olduğumu hatırlamak için yüzünü görmeme gerek yoktu o büyülü gamzeler yeterdi....!