-1-

30 4 0
                                    

Yere eğilip boş cips ve çikolata paketlerini alıp çöp poşetine doldurdum.Ilgıt ile odayı biraz dağıtmıştık sanırım..Ama ben topluyordum o da film izliyordu.
-Ilgıt benim ne sevgilim ne en yakın kız arkadaşım ne de kız kardeşim,o benim erkek kardeşim.Pardon ikizim (!).Evet bunu bende sordum ama Ilgıt unisex bir isimmiş- Sonunda dayanamayıp konuştum...

"Ilgıt!" aslında bağırmamıştım sadece manalı konuşmuştum.
O ise fazla kaba bir cevap verdi.Aslında böyle değildir yani shameless izlemediği sürece.

"Ne var ?"

Bunu gerçekten soru olarak cevapladığını sanmıyorum,ama yinede pek umursamadım.

"Kaldır o koca poponu ve bana yardım et söz veriyorum odayı adam edince dizine karışmayacağım."

"Gerçekten mi ?"

İşte bu soruydu ve benim cevabım tabiki evet değildi.

"Bende izlersem eğer."

Bir kaç saniye sonra verdiği cevap olumluydu.

"Tamam lan"

O elimdeki poşeti alıp etrafı toplarken ben sadece ona bakıyordum,tabiki şaşıracaktım çünkü shameless'ı benimle izlemeyi kabul etmezdi.

Anlaşmıştık bir günde sadece 2 bölüm izleyebiliyorduk ve ikimizde aynı bölümdeydik.Yani ben 1-2 bölüm önde olabilirdim çünkü o kalan 2 bölümü izlemek yerine Arvenle görüntülü konuştuğu için benden gerideydi sevgili (!) kardeşim..

Tam ben kendime geldiğimde babam içeriye girdi.
Benden önce Ilgıt girdi lafa.

"Baba annemle konuştunuz mu,bu hafta sonu izmire gidecek miyiz ?"

"Malesef hayır, biraz önce konuştum acil bir toplantı için Amerika'ya gitmesi gerekiyormuş.Uçağa binmeden hemen önce konuştuk, bu hafta sonu iptal sanırım işleri şuan yoğun vee bir süre sizi eve davet edemiyormuş."

Anlamışsınızdır ki babam ve annem ayrı.Ve biz Ilgıtla babamda kalıyoruz aslında annem Ilgıt'ı istedi ama Ilgıt onu istemedi.Neyse..

"Yine mi ya."

"Armin,size bir kamp ayarlamayı düşünüyorum ve isterseniz bu hafta sonu işlemler tamamlanacak ?"
Buda bir nevi soruydu 'eğer isterseniz hani' gibi..
Ilgıt kampı severdi bense sırf Ilgıt seviyor diye..

"Bana uyar ya sana abla ?"
Vee evet bana birşey kabul ettirmeye çalışırken Ilgıt.

"Peki"

"Tamam çocuklar.Ilgıt,Görkemi de alıyorum ve Armin Miraçlarıda alıyorum.Ve bu hafta sonu evde olamayacağım 2 gün belki daha fazla size haber veririm."

Ve çıktı.En azından bizim kızlarda geliyordu.
Ilgıt'a baktığımda odayı toplamıştı.Ama sadece yerdekileri e tabi oda büyük.Babam ev büyük diye bana ayrı oda teklif etmişti ama biz küçüklüğümüzden beri aynı odada kalmışızdır.

Saate baktığımda 13.17 idi.
Hava çok sıcaktı ve ne yazık ki yaz tatiline daha girmemiştik.Bu demek oluyor ki okula devam ediyoruz..
Kendimi yatağa atarak elime telefonu aldım ve sesini açtım.7 cevapsız arama 9 mesaj, whatsappdan ise 24 mesaj.Önemli birşey olacağını sanmıyordum.3 tanesi Miraçtan 2si Görkemden 1'i Ege ve diğeri Elisa'dan dı.

Miraç'ı aradım ve 3.çalışta açtı.

"Neden telefonlarımı açmıyorsun Armin ? Başına bir iş gelse ne olur sonra - Bu bir soru değildi.- neyse sana anlatacaklarım var senem var ya hani bide bizim ege var ya hani"

Bunların hepsini soluk almadan söylemişti ki bu şaşılacak bir şey değildi.

"Miraç nefes al eee"

Bunu söyledikten sonra karşımda oturan Ilgıt'a baktım yine göz deviyordu.

"var yani " diyen Miraç'a uçmamak için sebep ararken yanımda olmadığını hatırladım.

"Miraç sahilde buluşana kadar sabrediyorum" deyip cevap vermesini beklemeden telefonu kapat-amadım.Ve arkamı dönerek fısıldadım "Arven'i de aldın şu çocuğu sosyalleştirelim' diyerek kapattım

"Ilgıtcım gidiyoruz"

"Dizi izliyorum"

"Dur ozaman arayım da Arven evden çıkmasın" diyerek telefonuma uzandım- tabiki mükemmel bir oyuncuyum-.

"Hop" elimden telefonu alıp kendini yatağa attı. " Dizim bitmiş çok izledim zaten"

Arven'i duyunca aynanın karşısına dikildi hemen.

'10 dakika' deyip dolaba yöneldim ve siyah göğüslerimin altında biten ucunda dantelleri olan bluzumu ve beyaz dar paça pantolonumu aldım.Paravan'ın arkasına geçip giyinmeye başladım.

Giyindiğimde ise aynanın karşısına geçtim ve kendimi süzdüm.Makyaj yapmayacaktım böyle iyiydi.Yatağın üstündeki telefonumu alıp çıkarken gözüme Ilgıt'ın yatağındaki telefonuna çarptı dönüp onu da aldıktan sonra aşağıya indim.
Kapıda beni bekliyordu.
Telefonunu uzatıp ayakkabımı giydim ve anahtarı aldım.

'Mehtap teyze biz çıkıyoruz akşama bizim çocuklar gelecek burada kalacaklar sen erken çık.'

'Tamam kuzum geçe kalmayın sakın.'

Sesi duyduktan sonra çıktık.Ve sahile yürümeye başladık 5 dakika falan dı ama biz 10 dakika falan hazırlandık.
Bu sefer Ilgıt'ın telefonu çaldı.

'Geliyoruz.'

Bugün bizde kalıyorlarsa yarın okula geç kalabilirdik büyük ihtimalle.
...

FısıltımsıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin