Güney,arabayı Greenhouse Restorant'ın önünde durdurdu.
Burası,Deniz'in, ailesini son kez gördüğü yerdi. Deniz merak ediyordu,eğer o günden sonra onları göremeyeceğini bilseydi,onlara ne derdi? Bunca zaman kendisine bakıp büyüttükleri için teşekkür mü ederdi, yoksa sadece sarılır,ağzını bile açmaz mıydı? Bilmiyordu Deniz,öğrenemeyecekti de..
Yağmur yavaşça atıştırmaya başlarken,Deniz istemsizce o günü hatırladı.
-------------------
Greenhouse Restorant, büyük bir seranın ortasına yapılmış,camla kaplı,büyük bir yerdi. Yaklaşık 2-3 ay önce açılmıştı ve oldukça rağbet görüyordu. Deniz ve ailesi de buraya Nurdan Hanım'ın çiçek sevgisi yüzünden gelmişlerdi. Nurdan hanım,çiçeklerin içinde yemek yemenin gayet hoş olacağını düşünmüştü ve haklıydı da. Burası cennet gibi bir yerdi.
Mor papatyalar -ki Deniz'in favorisiydi- en büyük oranda kullanılan çiçekti ve bu Deniz'in vücudunun serotonin* salgılamasını hızlandırıyordu.
Deniz ve ailesi, yemeklerini sipariş ettikten sonra muhabbete dalmışlardı. Nurdan Hanım tam havanın ne kadar soğuk olduğundan şikayet ediyordu ki, bir garson masalarına yaklaştı.
"Afedersiniz.." dedikten sonra Kadir Bey'e döndü ve kulağına eğildi "..müdürümüz sizi çağırıyor efendim." dedikten sonra Kadir Bey yavaşça yerinden kalktı, karısına ve üvey kızına döndü. "Müdür benimle konuşmak istiyormuş,bir sorun olmadığına eminim. Hemen geri döneceğim."
----------
Güney, yaklaşık beş dakikadır trans halinde olan Deniz'in omzuna yavaşça dokundu. Doğrusu,Deniz'in bu hali onu korkutmuştu. Onun tanıdığı Deniz dalgalı olurdu,böyle sakin durması alışılmış bir şey değildi.
Deniz,bakmakta olduğu camdan kafasını çevirip,Güney'e döndü.
Deniz'in kahverengi gözleri ağladığı için koyulaşmıştı ve yüzü kızarmıştı
"Kahretsin! Güney,o gün bir şey oldu,nasıl unuttum!"
Deniz bir yandan ağlıyor,diğer yandan derin derin nefesler almaya çalışıyordu. Her ağladığında olduğu gibi tekrar başı ağrımaya başlamıştı ve göz yaşları bir türlü dinmek bilmiyordu!
Güney, telaşlandığını saklama zahmetine girmeden, hızlıca konuştu "Deniz,sakin ol! Nefes al!"
Deniz'in hala sakinleşmediğini görünce, onu omuzlarından tuttu ve sabit durmaya zorladı.
Güney, "Deniz,sakin olman gerekiyor! Sakinleşmeden neler olduğunu anlatamazsın!" dedikten sonra sıkmakta olduğu Deniz'in omuzlarını yavaşca bıraktı.
Deniz başını salladıktan sonra,derin nefes almalarını çoğalttı ve arkasına yaslandı.
"Ailemle en son görüştüğümüz gün.." Burnunu çektikten sonra devam etti Deniz, ".. O gün burada yemek yerken,bir garson geldi ve babamı çağırdı. Müdürün babamla görüşmek istediğini söyledi, Güney!"
Güney'e göz ucuyla bakıp ne düşündüğünü anlamaya çalıştı. Ama Güney gözlerinde görebileceği bir şey yoktu.
Ardından devam etti.
"Babam savcı olduğundan,gittiğimiz yerlerde onunla konuşmak istemeleri doğal bir şeydi. Müdürün babamla görüşmek istemesinin nedeninin masum olduğunu düşünmüyordum tabii ki. Onu haklı çıkarması için rüşvet falan teklif edeceğini sanmıştım."
Güney, "Peki masaya geri dönünce bir gariplik fark ettin mi?" derken, sesindeki merak tınısını gizleyememişti.
"Aslında pek değişik bir şey yoktu.." dedikten sonra, unuttuğu bir şey var mı diye zihnini yokladı. Hayır,her şey aynı sayılırdı.
"Bunu söylemekten nefret ediyorum ama burası iki ay önce el değiştirdi. Babanın konuştuğu kişi artık buranın sahibi değil ve nerede olduğu da meçhul.."
Deniz, "Kahretsin.." dedikten sonra arabanın kapısına bir yumruk indirdi.
Güney, "Benim malıma zarar vermenin sorunu çözeceğini sanmıyorum." dedikten devam etti "Ben şimdi inip buranın sahibiyle konuşuyorum ve sen arabada kalıyorsun, tamam mı?"
Deniz tam itiraz etmek için ağzını açmıştı ki Güney itiraz istemeyen bir sesle tekrar etti.
"Tamam mı dedim, Deniz!"
Deniz, Güney'e sinir kokan bakışlar gönderdikten sonra yavaşça başını salladı.
Güney memnun bir şekilde arabadan inerken, Deniz'i ikna ettiğini sanıyordu.
Güney arabadan inip,büyük restoranın içinde kaybolurken, Deniz'de Güney'in arkasından gitmek için Güney'in kendisini göremeyeceği bir mesafe ayarlamaya çalışıyordu.
Güney iyice gözden kaybolurken, Deniz de emniyet kemerini çözdü ve yavaşça kapıyı açtı ve dışarıya çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sorgu -Tamamlandı-
General FictionDolunay ve Deniz, aynı anneden olan iki kardeştir. Deniz yetimhanede, Dolunay ise babasıyla birlikte büyümüştür. Dolunay uzun uğraşlar sonucu ablasını bulduğunda, Deniz'in onu evlat edinen ailesi kayıptır. Deniz'in ailesini bulmaya çalışan polis me...