" Uykucu!... Uyan kuzen! "
" Öfff! Mert kusura bakma uyuyakalmışım ya, saat kaç? "
" Saat 15.30 ve ben açlıktan seni yemek üzereyim. "
" Tamam kuzen. Ben hemen bir şeyler hazırlayıp, kendimi kurtarıyorum. "Aylardır hiç kullanmadığım yemek masasının üzerinden laptopumu ve bir kaç ıvır zıvırı kaldırıp, güzel bi temizledim. Spagetti yapıp, yanına yoğurt ekledikten sonra dolaptan kolayı çıkardım. Yemeye başladık. Mert konuya girmek için:
" Neden dalgın olduğunu söylemek ister misin Daniel? "
" Iıı... Şey... Kuzen galiba ben Anna isimli bir kıza aşık oldum. "
" Hadi canım! Sen... Sen Dilara'ya aşık değil miydin? "
" Açma o konuyu. "
" Tamam tamam. Ee olayı anlatsana çok merak ediyorum. "...
Mert ile konuşmak çok iyi gelmişti. Artık akşam olmuştu. Mert Vestiyerin üst gözündeki oyun kutusunu çıkardı. Televizyona bağlayıp, futbol oyun kasetini taktı. Poşetten konsolları çıkarıp " Hadi kuzen sende özlemişsindir. Bu geceyi böyle geçirelim. " dedi. Doğru söylüyordu özlemiştim. Aldım konsolu, koydum viskiyi, ekledim üzerine kolayı, sonuna kadar eğlendik...
Yorulmuştum, daha doğrusu sarhoştum ve göz kapaklarım ağırlaşmıştı. Uyku vakti gelmişti. Mert oyun oynarken uyuyakalmıştı, her zamanki gibi. Ayağa kalktım, Mert uyandırılmaktan pek hoşlanmazdı. Parmak uçlarımda yürüyerek, yatak odasına girdim. Yerden yastığımı kaldırıp, komodinin üzerine koydum. Dolaptan temiz çarşaf çıkarıp yatağın üzerine serdim. Yastığımı indirdim. Balkonda havalanması için bıraktığım battaniyeyi aldım. Önce battaniye ile yatmaya çalıştım. Çok sıcaktı uyuyamadım. Yarın randevum vardı, hasta gidemezdim. Battaniyeyi yere atıp dolabın üstündeki pikeyi aldım. Sonra randevuyu düşünerek uykuya daldım...