Chiminie: Artık evden çıkacak mısın?
İlk randevuya hazırlanma şeyini fazla abartmadın mı?
Çiko: Kes sesini.
Bekle biraz.
Geliyorum.
Chiminie: Bunu en son yarım saat önce söylemiştin.
Yarım saattir bahçenizde oturuyorum.
Salyangozlarla arkadaş oldum.
Hatta birinin adını Dori koydum.
Aynı sana benziyor. ㅋㅋㅋㅋ
Çiko: Aşağı indiğim zaman seni döveceğim.
Bunu biliyorsun değil mi?
Chiminie: Daha ilk randevuda sevgilini korkutmamalısın Dori-ah ~
Bensiz ne yaparsın sonra?
Çiko: Sakin bir hayat yaşayacağımdan eminim, havuç kafa!
Chiminie: Hey! Artık turuncu değilim.
Hatta artık siyahım. ㅋㅋㅋㅋ
Çiko: Kel kal Jimin.
Chiminie: Seni beklerken yaşlandım zaten kadın!
Eğer 10 saniye içinde aşağı inmezsen, eve gidiyorum.
Randevuyu unut bayan ben-çok-güzelim.
Çiko: GİTMEYİ AKLINDAN BİLE GEÇİRME!
(Görüldü: 13.05)"Sen ne kadar sinir bozucu bir insansın ya!" Chidori, ayakkabısını giymeye çalışırken sekiyordu. Jimin'in gitme ihtimaline karşı hemen kendini bahçeye atmıştı.
Jimin güldü. Dori'nin kendisini önemsemesini seviyordu. Gitmesinden korktuğu için bu şekilde dışarı fırlamıştı. Chidori, Jimin'i seviyordu.
Jimin bahçe duvarının üstünden kalkıp arkasını çırptı. Siyah pantolonundaki beyaz izleri yok etti. Chidori ile boy farklarını kullanıp, kızın önünde dikildi. Chidori, Jimin'in yüzüne bakabilmek için, başını iyice kaldırmıştı. Jimin, ellerini arkasında birleştirip eğildi. Küçük kızın, kiraz gibi kırmızı dudaklarına bir buse kondurdu. Hızlıca çekilip, gülümsedi.
Chidori, hızlı gelişen olaylara ayak uyduramadı. Şaşkınlığı vücudunu esir alacak gibi olmuştu.
Fakat, O, Chidori'ydi.Jimin'in karnına vurdu Chidori. Eline gelen sert kaslar, Jimin'in etkilenmediğinin kanıtı olabilirdi ama kendi eli acımıştı. Yine de bozuntuya vermedi.
"Hala evdeyiz, aptal. Annem görürse utanacağımı bilmiyor musun?" Jimin gözleri kısılıncaya kadr gülümsedi. Beyaz dişlerini sergiledi.
"Ya! Bir de gülüyor. Seni terbiyesiz çocuk!" Chidori, sert vuruşlarla Jimin'e saldırırken, Jimin kaçmayı tercih etti.
İki genç, sokak boyunca itiş kakış halinde ilerledi. Caddeye çıkacakları zaman Jimin, Chidori'yi kolunun altına aldı. O, sevdiği çikolata kokulu saçlara, belli belirsiz bir öpücük kondurdu.Jimin mutluydu.
Chidori mutluydu.
Kalpler buluşmuştu.
Mucize gerçekleşmişti.
Küçük rüya, gerçek olmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
꿈~kkum~ Park Jimin
FanfictionBazen her şey beynimizin bize küçük bir oyunuyla başlar. Biz bu oyuna "rüya" diyoruz.