Arkadaşlar bu kitaba bir şans vermenizi istiyorum maalesef benim de yapacağım noktalama işaretleri,kelime hatası vs var onlar için şimdiden özür diliyorum.
Adım Miray, küçükken her zaman ailemle sahile giderdim bir gun yine sahile gittik o zaman daha 9 yaşındaydım anneme "anne ben aşağı inip ayaklarımı suya sokacagim" dedim annem ise bana "sakin yapma! inme" dedi arkamdan gelmeye çalıştığını gördüm bir ara daha sonra kayalara takıldı ve suya düştü su çok derindi. Cirpinislarini gördüm fakat bu hiç bir şeyi değiştirmedi.Babam arkasından atlamaya çalışıyor balıkçı onu tutuyordu. Bense yere çökmüş agliyordum.Gözlerimin önünde kaybettim hemde benim yüzümden neden böyle oldu neden???
Yıllarca kendimi sucladim odamdan çıkmadım benim tek arkadaşım Berkay 'dı bir tek o beni anlıyordu lise 2ye kadar birlikte okuduk. O çok iyi biriydi sarı kıvırcık saçları tertemiz bakan yeşil gözleri vardı.
Babam da zaten annem öldükten sonra hiç konuşmaz oldu. Babamın mesleği iş adamı bir şirketimiz var.Evimiz çok büyük geniş bir villa. Benim odam 2.katta babamın odası 1. Katta olduğu için pek gorusemiyoruz aslında gorusememizin sebebi mesafeler değil babam istemiyor annem öldügünden beri dogru düzgün konusamadik. Babam işten eve geldiğinde sadece uyuyordu yemeğini de şirkette yiyordu.
Terasta kahve içiyordum. Hava soğuk olduğu için üzerime aldığım yelege iyice sarilmistim. Olanları iyice gözden geçiriyordum beni niye kimse anlamiyordu ki tek anlayan kişi Berkay'di o da yaklasik 1 aydir aramiyor okula gelmiyordu. Aradığımda telefonu da kapalıydı. Elime tekrar telefonu aldim ve zar zor numarayı tusladim
***
Alo Berkay neden acmiyorsun telefonu? kaç aydir arıyorum okula da gelmiyorsunMiray su an hastanedeyim son kez beni ziyarete gelebilir misin ?
Ne hastanesi ? Niye son kez
Ben sana konum atarım mutlaka gel
Alo alo bişey sordum BerkAy
...
Ne sonkezi anlamıyorum tek arkadaşımı da mi kaybedecektim?
titreye titreye mesajı bekliyordum ve mesaj geldi hemen çantamı alıp aşağı hızla indim. Taksiyi durdurum. Bir hastaneye geldim hastane kocamandi. Içeriye girdim söylediği bölüme doğru ilerledim. Karanlık kocaman bir koridordu çok fazla kapı vardı. Söylediği numarada ki kapıya girdim. Ve karşımda gördüğüm şeyle dehşete uğradım. O da ne ? Berkay in kıvırcık saçları gitmişti. Hayır ismini ağzıma dahi alamadığım o hastalığa mi yakalandı ?Beni görünce dudağının bir kenarı kivrildi ona gülmek çok yakışıyor o benim kaç yıllık arkadaşım ama onu ilk defa böyle pes etmiş gördüm onunda ailesi yoktu bir tek birlikte iyi anlasiyorduk başka bizi anlayacak kimse yoktu ki. Yeşil gözleri aglamaktan morarmisti çok belli oluyordu. Ne kadar içimden gelmese de bende ona gulumsedim
Yanına oturdum ağzında maske vardı. Bir çok kablolar bağlanmıştı "nasılsın" dedim buruk bir sesle "aslında hiç iyi değilim Miray" dedi sesi zar zor duyuluyordu "neden ne oldu ?" Dedim üzgün bir şekilde "ben ölüyorum doktorlar son bir kaç günüm olduğunu söyledi " dedi sakin kalmaya çalışırken yutkundum "hayır sen iyileseceksin " dedim hickirarak yüzüme umutsuzca bakıyordu "malesef" dedi aglamamak için kendimi tutsamda en sonunda gozlerimden bir damla düştü "seni böyle görmek istemiyorum sen hep gucluydun Miray şimdi ağlamak sana yakışmaz seni hep çok seviyorum sen benim 8 yılı aşkın arkadasimsin seni bu şekilde görmeye dayanamam" derken onunda gözünden bir damla yaş aktı kahretsin! Onu ben uzdum
Zaten kimseye yararim yok bir de zararim oluyor. "Senden son bir şey istiyorum Miray "dedi o ne isterse yapmaya ragziydim "tabi ki" söyle yaparım "hatırlıyor musun ben sana küçükken gerçekten sevdiğin hayatının adamıyla evlen seni üzen birine ne olursa olsun 2. Bir şans verme demiştim ya şimdi senden o sözü tutmani istiyorum " dedi ne diyeceğini merak ederek can kulağıyla onu dinledim "bana söz ver Miray gerçekten sevdigin biriyle evleneceksin ben öldükten sonra da bu değişmeyecek bu sozu hep hatırla olur mu? " dedi bunu söylerken iyice ağlıyordu "tamam sana söz veriyorum hayatımın sonuna kadar bu sozu hazırlayacağım" dedim
Sandalyede uyuya kalmıştım ki Berkay in bağlı olduğu makinelerden biri ötmeye başladı derken içeri bir doktor girdi "dışarı çıkar mısınız hanfendi" dedi ağlayarak dışarı çıktım camdan onlara bakıyordum doktor ona bir şeyler yapıyordu ama BerkAy hala uyanmiyordu aklıma gelen kötü düşünceleri atmaya çalışırken doktor dışarı çıktı "sen yakini misin ?" Dedi kafamı onaylayan yönde salladim "biz elimizden geleni yaptık ama malesef o artık burda değil " dediğinde sinir krizine girdim ve gözlerim karardı.
Uyandığımda hastanedeydim babam başımda bekliyordu ve saçlarımı okşuyordu annemin ölümünden sonra babam ilk defa bu kadar şefkatle bakıyordu. "Kızım daha iyi misin? "dedi gözlerimi iyice açarak babama baktım "baba Berkay..." dedim hala öldüğüne inanamyordum "bak kızım Berkay bir kaç aydir hastaydı bunu sana söylemiyordu "dediğinde şaşırdım babam biliyordu ama ben bilmiyordum "sen biliyor muydun ?" Dedim şaşkınlıkla "Kızım bak şey..." dedi "baba sana bir şey sordum biliyordun sen biliyordun eminim ama neden bana soylemediniz neden son gün öğrendim baba neden?" Dedim sesim sert çıkmıştı "Kızım senin uzulmemen için bu gerekliydi " dedi ona sert bir bakış attım ve "beni gerçekten düşünüyor musun ki ?" Dedim başını olumlu anlamda salladı ama eminim artık beni eskisi kadar sevmiyordu.
Doktora iyi olduğumu söyleyince taburcu oldum. Eve geldim terasa çıktım burası benim dinlenme kendime gelme ve en cok ta hayatı sorgulama yerimdi. Babam beni eskiden kollarına alır sıkıca sarılır canım kizim derdi ama artık hiç birini yapmıyordu tabi ki büyüdüm beni kucağına alamaz ama canım kizim diyebilir öyle değil mi ? Artık bu evden ayrılma vakti gelmişti. Bunu babama söylemem gerekiyordu.
Aşağı indim babam mutfaktaydı "baba seninle bir şey konuşmamız gerekiyor" dedim mutfakta olan masaya oturduk. "baba ben artık bu evden ayrılmak istiyorum istanbul da bir ev tutacağım" dedim babamın dudakları şaşkınlıkla aralandı "neden? " diye sordu "annem öldükten sonra bir tek Berkay la konuşuyordum o da ölünce konuşacağım kimse kalmadı hayatıma yeni bir sayfa açmak yeni arkadaşlar edinmek lise 2 yi orada okumak istiyorum " dedim babam kaşlarını kaldırdı ve bana "ben hala yaşıyorum farkın da mısın" dedi çok şaşırdım babamın hemen izin verir sanmıştım ama beni biraz zorlayacak gibi "babam sende bunun farkındasın annem öldüğünden beri benimle konuşmuyorsun bile biliyorum ben şuçluyum ama beni bu şekilde cezalandırma ben hiç bir zaman bunu istemezdim ama birkaza oldu sonuçta " dedim tüm içimde tuttuklarımı dökerek babam anlayışla başını salladı "tamam git ama kendine çok dikkat et olur mu güneşim " dedi tüylerim diken diken oldu babam güneşim diye sürekli anneme derdi bende onu kıskanıp bana neden demiyorsun derdim babam da bana ayımsın derdi
"hikmet ustaya söyleyim sana ordan bir ev bulsun sen gidene kadar hazır olur" dedi hikmet usta bizim çok eskiden beri tanıdığımız çalışanımızdı kendisi çok iyiydi babamın sıcaklığını hissetmediğim zamanlarda onun yanına gidip onunla muhabbet ederdik "tamam baba ama mahalle içinden olsun" dedim babam da olumlu anlamda başını salladı "ben sana düzenli para yollarım kendine iyi bak olur mu ? prensesim" dedi ve bana sarıldı babamın sıcaklığını hissetmek o kadar güzel bişeydi ki odama çıkıp bavulumu hazırladım yarın yola çıkacaktım
bir kaç saat sonra babam kapıyı tıklatıp içeri girdi ve bana "hikmet usta okulunu her şeyi ayarlamış o da seninle gelecek " dedigin kaşlarını çattım daha sonra babam güldü ve ekledi "sadece evini ve okulunu gösterip geri gelecek merak etme" diyince bende güldüm