Amerika Kürdü

Kaçış

Masal'dan

Marmaris'in temiz havasını içime çekerken sigaramı paketten çıkarttım. Bu zamana kadar sigaraya karşı olan ben yaklaşık 6 aydır sigara içiyordum. Birkan yanıma sokulup beni öpmeye yeltenince onu tersledim. 3 aydır beraberdik fakat bana hiç bir şekilde yaklaşmasına izin vermedim. Eğer verirsem Ilgar'ın kalbimdeki yerine ihanet etmiş olurdum. Ben böyle hissederdim. 

''Bana ne zaman sevgilinmişim gibi davranacaksın?'' dedi. Birkan kaşlarını çatmış şekilde cevap bekliyordu. Kafamı küllükten kaldırıp ona çevirdim. 

''Ben yapamıyorum Birkan.'' dedim nefesimi tutup tepkisini bekledim. Sakin olmasını beklemiyordum hiç bir şey demeden yanımdan kalkınca gidişini izledim. Ilgar'ın bana yaptığı çok zoruma gitmişti. O gün aşık olduğu kızla göz göze gelmiştik. Ben hayatımda o kız kadar güzel bir kız görmemiştim. Ilgar'da haklıydı. Ona ne diyebilirim ki? 

Dolan gözlerimi sildikten sonra bir kaç kız arkadaşımla kiraladığımız eve gittim. Burada kendimi toparlayacağıma inanmıştım. İçimde bir şeyler yıkılmıştı. İkiz kuleler bile böyle yıkılmamıştır. O kız Ilgar aklıma geldikce ölüyordum. Bunca şeylere rağmen hala yaşıyor olmam biraz şow bence. 

Cansel yanıma gelip bana kızıl saçlarını gösterdi. Bu kızlara bakınca kız olduğumdan şüpheleniyordum. 

''Bu akşam parti var sende gel. Birkan'da gelir.'' dediğinde baygın bakışlarımı ona yolladım. 

''Biz ayrıldık.'' dedim Cansel tek kaşını kaldırarak bana baktı. Kızları seviyordum. Fakat beni çok iyi tanımıyorlardı. Hakkımda hiç bir şey bilmiyorlardı. Birkan'ı da onlar sayesinde tanıdım. Birkan'a karşı bir şey hissetmediğimi biliyorlardı. 

''Boşver zaten sevmiyordun.'' dedi evet doğru söylüyordu. Sevemiyordum. 

''Siz gidin ben biraz dinlencem.'' dedim yanağıma öpücük bırakıp gitti. Akşam için hazırlanıyorlardı. Bende yıpranmış saçlarımı tepeden topuz yapıp mutfağa gittim. Kahveyi ararken bulduğum aburcuburları ağzıma atıyordum. 

Kahvemden içerken sigaramıda içiyordum. Bu zamana kadar bütün sosyal medya hesaplarımı kapatmıştım. Facebook hesabımı açma isteği duydum. Açtığımda karşıma Hilal ve Jack'ın fotoğrafı gelmişti. Çok özlemiştim. Onları Ilgar'ı. Kalbim kırılmıştı. Ilgar bana açıklama bile yapmamıştı. Acaba şuan napıyordu? Hangi kızla beraberdi. Ya da o kusursuz kızla olan aşkına devam mı ediyordu? Bu sorular gözlerimi sulandırırken Cansel mutfak kapısının orda durmuş 

''Biz çıkıyoruz. Bi isteğin olursa ara.'' dedi kafamı sallayarak 'tamam' dedim onlar evden çıktıktan sonra 5 dakika sonra evde kimsenin olmadığından emin olduktan sonra bağırarak ağlamaya başladım. Çaresizdim bunu size ben nasıl anlatıyım? Keşke çok güzel olsaydım. 

Telefonumu elime alıp google'den 

'Nasıl güzel olurum?'

'Güzellik sırları'

'Sevdiğim adamı kendime nasıl aşık ederim.'

'Acısız intihar taktikleri.' 

Hadi ya ciddi miyim? Acısız intihar taktikleri mi? Evet aradım baya baya okudum. Hepsi acı veriyor kızlar. Allah'ı kızdırmadan sekmeyi kapattım. Mutfakta yiyecek başka şeyler ararken sigara paketimle karşılaştım. Gerçekten çok acınası durumdaydım. Telefonumun çalmasıyla paketi yerine bıraktım. Birkan arıyordu. Açmak istemedim. Telefonu sessize alıp sigaramı yaktım. Mor ve Ötesi'nden Bir Derdim Var radyolarımızda sesini duyunca radyonun sesini açtım. Hep gözüm dalıyordu. Kıskançlık öfke aşk nefret özlem bedenimi ele geçirmişti. Ağlamak istemiyordum. Hilal'i aramak istiyordum. Ama henüz zamanı değildi. Şarkı ne zaman bitti diye düşünürken kapı çaldı. Kızlar neden erken geldi diye söylenirken kapıyı açtım.