Hande'nin Ağzından ;
''Kestiiik!!'' dediği zaman Sadullah hoca Tolga'yla birbirimize döndük.
''Aferin çocuklar tam gaz devam. Hande yalnız sahnelerde Tolga'yla daha bir yakın olun.''
''Tamam hocam.''
''Şimdilik sahneleriniz bitti. 2 saat serbestsiniz. İyi dinlenmeler.''
Bu set işi cidden yoruyordu kimi zaman. Ama eğlenceliydi. Onlar benim ikinci ailem olmuşlardı.
''Handeee!!!''
''Efendim Tolga''
''İyi misin bir sorun mu var?''
''Yoo ne alaka?''
''Emin misin'' Ellerimle oynamaya başlamıştım.
''E-Evet.''
''Söyle ne oldu bakalım, beni kandıramazsın ellerine oynuyorsun.''
''Bir şey olduğu yok. Ne yani ellerimle de mi oynayamayacağım?''
Bu yanıtıma güldü geçti.
''Öyle olsun bakalım Hande hanımcım. Beni kandıramazsın da neyse.''
''Hıhı.''
''2 saatlik molada ne yapacaksın?''
''Bilmem. Rol kağıdımı alırım Starbucks'a gider çalışırım herhalde.''
''Okay. O zaman sen giyin gel birlikte gidelim. Birlikte çalışırız.''
''Cidden mi?''
''Tabiki.''
''Çok sağol Tolgiş ben geliyorum hemen bekle beni.''
Hiç düşünmeden Tolga'nın yanağına sulu bir öpücük bırakıp karavana geçtim.
Tolga'nın Ağzından:
Bugün Hande'de bir haller olduğu belliydi fakat fazla üstelemedim. Zaten isterse anlatırdı. Ama az
önceki öpücükte neyin nesiydi? O koca gözleri,gamzeleri ile beni kendine çekiyordu. Ama ne olursa olsun o benim rol arkadaşımdı. Daha ilerisi yoktu. Daha fazla oyalanmadan karavanıma gidip mavi gömlek ve kot pantolon giydim. Senaryoyu elime alıp karavandan çıktım ve Hande'nin karavanının önüne gittim.''Hande hazır mısın?''
''Geliyorum bir dakika...''
Ve sonunda çıkabilmişti. Ama bir dakika çok güzel olmuştu o.
''Oo Hande hanım ne şıklık ?''
''Teveccühünüz efendim. Siz bir de kendinize bakın.'' Güldüm.
''Hazırsanız gidelim Hande hanımcım.''
''Tamam Tolga beycim.''
Handeyle benim arabama bindik.
''Handecim seninde artık araba alman şart oldu.''
''Biliyorum. Ama cidden vaktim yok arabaya bakacak.''
''Bakarız bir ara.''
''Sende mi?''
''Ee yani yanında tecrübeli biri gerek. Tek başına beceremessin sen.''
''Ha-ha-ha çok komikti. Hadi gidelim.''
''Tamam tamam şaka yaptım.''
''Şakaymışmış.''
''Handecik şu torpidodan gözlüğümü versene.''
''Kendin al.''
''Emin misin?''
''Evet.''
''Son kararın mı?''
''Evet dedim ya.''
Hande'nin Ağzından:
Bu çocuk hayırdan anlamıyor muydu? Ya da bana inat mıydı? Kafamda deli sorular.
''Al alacaksan gözlüğünü hadi.''
''Tamam alıyorum.''
Bu gerizekalı gene ne karıştırıyordu? O gülmesi sinirimi bozuyordu. Tolga beyciğimiz gözlüğü almak için eğilirken üstüme düştü. Salak ya. Kalkmıyor birde.
''Tolga mal mısın kalksana.''
'' Kalkıcam da kalkamıyorum. Hani elimi tutup kaldırmak için yardım edebilirsin.''
''Salak salak konuşma. Kendin kalk. Valla inerim arabadan tek giderim.''
''Tamam tamam kızma canım.''
Kalkarken yanağımdan makas almayı ihmal etmedi.
''Kızınca çok tatlı oluyorsun.''
''Pardon Tolga ne diyosun? Heyyoo Dünyadan Tolga'ya orda mısın?''
''Evet. ''
Nihayet arabayı çalıştırabildi. Neyi vardı bunun bugün? Bu neydi şimdi? Amaaan boşver Hande.Hem sanane ki ondan. O senin sadece arkadaşın.
10 DAKİKA SONRA
Yol boyunca ikimizde susmuştuk. Tolga arabayı sürerken bende elimdeki senaryodan çalışıp kendimi
hazırlamıştım. Kafeye geldiğimizde indim.''Hadi gelsene.''
''Sen git ilk. Ben gelirim birazdan. Magazinci arkadaşlarla uğraşmaya değmez.''
''Tolga delirtme beni hadisene.''
''İyiiii pekii. Ama magazinciler mal mal sorular sorarsa sen cevapla.''
''Tamam bakalım.''
Kafeye sorunsuzca giriş yapabilmiş ve cam kenarı bir masaya oturmuştuk. Kısa sürede garson geldi.
''Ne alırdınız?''
''Espresso.''
''Bende aynısından alayım.''
''Hemen efendim.''
Garson gittikten sonra Tolga konuşmaya başladı.
''Hande sorun ne? Bana sakın yalan söylemeye çalışma çünkü gözlerin bana anlatıyor herşeyi.
''Tolga..."