TESSANIN AĞZINDAN
Medyadaki berk
Dıt dıt dıt dıt bu ne ya noluyo. Ayağa kalkmak içim ayağımı yataktan aşagı sarkıttım ayağa kalkacaktım ama hayaller ve gerçekler diye bişey var benim hayalim hiç bi zaman olmaz. Çünkü şu an yerde yatıyorum. Bi şey takılmamla yere yatmam bir oldu. Aaa bu da kim lan bu bizim Rose nabıyo orda. "Rose kız nabıyon orda kalk" dedim ve Rose'u dürtmeye başladım. "tamam kalktım ya" dedi ve ayağa kalkıp odadan cıktı. Bende kalkıp yatağımı düzenleyip dolabın başına geçtim elime ne gelirse giydim. Üstüme kırmızı kareli gömleğimi bağlayıp altına koyu renkte mavi dar bi kot pantolon giydim. Altınada Nike beyaz ayakkabımı giydim. Son olarakta okul çantamı alıp içine bir kaç kitap koyup aşagı indim. Rose çoktan hazırlanmış beni bekliyodu. Üstüne yeşil önü kısa arkası uzun gömlek altınada siyah pantolon. Ayakkabı olarak siyah convers. "hadi gidelim ya sabahtan beri bekliyorum hadi" dedi atarlı kuzi. "tamam ya geldim ya hadi" dedim ve kapıyı açtım hayret bu gün geç kalmıcaz ne mutlu bize. Evim kapısını kilitleyip arabanın kapısını açtım ve şöför koltuğuna oturdum ve arabayı sürmeye başladım. Okula geldiğimizde nerdeyse kimse yoktu erken mi geldik ya neyse yemek yeriz. Arabayı park edip kantine indik. "Rose bana salçalı simit alsana bi de ayran" dedim ve sandalyeye oturdum"tabi canım sen çok biliyon kalk al banane"dedi ve pis pis güldü. "ya ama ya al hadi benim güzel zeki ve hamarat kuzim" dedim "tamam tamam fazla uzatma" dedi ve gitti. Beş on dakika sonra elinde tepsiyle geldi. Yedik ve sınıfa cıktık. Ders matematikti ne sıkıcı hoca içeri girdi ve direk ders ankatmaya başladı. Ben kafamı sıraya koydum Rose ise dersi heycanla dinliyodu. Dünkü çocuklar nerde acaba. Neyse benim uykum geldi ben en iyisi uyuyum.
- - -
Ne güzel uyumuşum ya Rose nerde acaba nereye gitti bu kız. Etrafıma bi bakındım sınıfın içinde kimse yoktu. Çantamın içinden telefonumu cıkardım ve saate baktım. Saat 12.00 aa biz öğlen yemeğine girmişiz ya kesin Rose yemek almaya gitti. Off çok sıkıcı. "acaba yeni gelen çocuklar nerde sabahtan niye gelmediler bu çocuklar çok acayip ya çok tuhaf. Niye bu okula geldiler acaba ama bu gerçek ki ikiside çok yakışıklı çocuklar Rose Jem denilen çocukla bende Daniel denen çocukla ne iyi olur ya" "demek öyle hı" nee noluyo kim bu ya. Arkamı döndüm bu ne ya olamaz. "şey ya ben" "evet sen" "ben ya ben uykulu uykulu ne dediğimi bilmem ondan dolayı şey olmuş" "ne olmuş küçük hanım" "ben şimdi sana rezilmi oldum" "yo sadece biraz gerçekleri söyledin o kadar yani" "öyle bişey oldu değilmi ya ben ne desem şimdi" "elma yanak" "ne alaka" "yanakların kızardı ondan" dedi ve utançımdan önüme döndüm. Tam o sırada içeriye Rose ve Jem girdi. Ama burda bir sorun var Rose içeri girerken gülüyodu. " aaa kuzi uyandın mı" "evet knk uyandım ama sen yoktun nereye gitmiştin" "sana yemek almaya gittim" "hıı " dedim ve Rose'un elindeki döneri alıp yemeği yemeye başladım." kuzen sen ne yersin bilemedim ondan dolayı bir şey almadım"dedi Danielin yanında ki Jem. "tamam ben zaten bir şey yemicem" dedi Daniel hiç kuulluğunu bozmadan. Ben ve Rose yemeğimizi yemeğe devam ediyodu ki bir telefon sesi duyuldu. Benim dedeğildi Rose'un ki hiç değil. Acaba kimin telefonu derken Danielin sesini duydum. "efendim" "ne diyosun nerde tamam hemen geliyoruz tamam"dedi ve kalkıp Jeme " kalk lan gidiyoz" diyip koşa koşa sınıftan çıktı. Ben arkasından mal mal baktım
- - -
Son zilde çalınca rahatladım çünkü şimdi Rosela maç zamanı. İdaya girdik ve ben kazanırsan tüm yaz Rose'un en sevdiği topuklu ayakkabısı benim olucak ama Rose kazanırsa benim siyah mini elbisem onun olucak. Ve tabiki ben kazanıcam. "rose at hadi ne kadar beçeriksizsin" dedim ve Rose'a baka kaldım. Kıza bak ya topu nereye atıyo. Rose topu tam atıyofu top kapının oraya gitti ve kapıdan içeri giren kişinin kafasına attı. Aman allahım bu kişi okulun havalı ve zengin zübbesi Berk. Buda ne ya ayy valla işimiz bitti bizim lan bide çocuk bayıldı ya"Rose kim o nabtın kızım sen işimiz bitti şimdi" dedim ve hemen Rose'un yanına gittim. "ya acaba ölmüşmüdür ya öldüyse nabarım ben katil oldum ben vay başıma gelen" dedi ve yere oturup ağlamış gibi yaptı. "ya kız tövbe de çocuk ölürse biz biteriz" dedim ve Berkin yanına doğru gittim. "Berk uyan hadi yavrum yatma burda bak hasta olursun betonlarda yatma hadi kalk" dememle Rose gülmeye başladı. "kızım gülme ya neresi komik sen hem çocuğu öldür hem de gül utanmaz arlanmaz" dedim ve Rose ağlamaya başladı tabi şakaçıktan ağlamaya başladı." kuzi ama iyi oldu ya şu malın biraz havası iner en azından burnu havada gezmez manyak et yığını"dedim ve Rose döndüm tam gidiyodum birisi beni tuttu ve kendine çevirdi."tövbe bismillah sen ölmedin mi ya" dedim "yok ben kolay kolay ölmem kim attı lan o topu hangi kaşar" dedi ve Rosela bana baktı. "ya ne pis konuşuyosun sen bize kaşar diyemezsin bi kere" dedim ve ona vurmaya başladım ama tabi çocuğa benim minik ellerim etki etmez ki. "haha haha senmi beni dövcen gülüyüm bari" "o dövmicek ama ben dövücem şerefsiz "dedi Daniel. Bu ne ara geldi ." Daniel" dedim şaşkınlığımı belli ederek. "Ya kuzen nereye" bu ses Jem'in sesi o da sahaya girdi. "Sende kimsin be siktir git başımdan" dedi berk "kızın kolunu bırak" aaaa sanki ben bu malın üstesinden gelemicem. "Sizene oğlum bırakmıcam bi gidim" kolumu daha çok sıkmaya başlayan Berk. "ya kolum ağrıyor bırak daha fazla sıkma" dedim kolumu çekmeye çalışırken. "kızın kolunu sıkma erkeksen gel benim kolumu sık lan" dedi Daniel. "sen benim kim olduğumu biliyorsun galiba" "banane senden babamın oğlu bile olsan senin amına koyarım" dedi ve biraz daha yaklaşıp Berke kafa attı. Ay çocuğun kafası ağrıcak ya. Berke kafa atmasıyla benim kolumu tutup kendine çekti. Berk yerde kanlar içinde yatıyordu tabi kanlar içimde derken kafası falan kanamıyo sadece burnu yani bişey yok. "lan oğlum manyakmısın nabtın ilk günden başımızı belaya sokacaksın ya" dedi Jem. "banane lan hadi koşun gidelim" dedi Daniel elimden tuttu ve beni kendine çekip çıkışa gitmeye başladı. "dur o çocuk bu okulun sahibi başınız belaya girecek ha bu arada kolumu bıraksan" dedim. Daniel bana öyle bi baktıki"ya kolum morardı ondan" dedim. "lan nereye gidiyorsunuz siz bittiniz oğlum dedi hala yerde yatıyordu. koşun hadi Jem sen kızların arabasına bin bende Tessayla bizim arabaya binerim"dedi Daniel. "durun burda birşey eksik biz kıyafetleri almadık" aferim kuzi bu zaten şimdi söylenir dimi. "tamam siz gidin ben alıp gelirim" dedi Jem ve bizde denilen uyduk ve devam ettik okulun kapısından çıkıp park yerine gittik"hadi Tessa sen bin geliyorum"dedi Daniel arabanın kapısını açarak. Bende arabaya binip kemerimi taktım. Kapıyı kapattım Jem geldi ve birşeyler konuşup arabaya bindi Daniel."hadi gidelim bakalım sen iyimisin kolun ağrıyomu" dedi bana bakıp tebessüm ederek. "ya biraz morardı ama geçer nereye gidiyoruz" dedim camı açarak "sizi eve bırakıcaz sakın kapıyı kimseye açmayın tamam mı" dedi bana çiddi çiddi bakarak Daniel. "tamam anne kimseye kapı açmayız" dedim ve güldüm. Oda gülerek "bak ya benle dalga geçme" dedi ama sen gülme yaa diğer insanların gülüşüne yazık ayy kendine gel Tessa gülerek cama döndüm." hadi geldik"dedi Daniel ne ara ya. Kapıyı açtım ve arabadan indim. "kendinize dikkat edin kızlar görüşürüz" dedi ikisi birden. "tamam saolun bize yardım ettiğiniz için sizinde başınızı belaya soktuk kusura bakmayın" dedim "ya gerçekten saolun Tessa nın dediği gibi" "yok sorun değil iyi akşamlar" dedi Jem Rosa'un gözüne baka baka. Erkekler gitti bizde içeri girip üstümüzü değiştirip yemek yedik ve sonra uyumak üzere odalara dağıldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırlar Şehri
FantasyBir gün yine bitecek ve sonra yeni bir gün doğacak ama o gün normal bir gün olmayacak. Sanki daha korkunç, daha gizemli, daha acımasız bir gün olacak ama buna rağmen 4 kişi bu sorunu çözecek ve herşey daha farklı olacak. Tessa, Rose, jem ve Daniel b...