Her şey çok güzeldi. Hayatım monotonluktan kurtulmuş, neşe ile dolmuştu. İki haftalık düzenli bir ilişkimiz vardı. Her akşam iş çıkışı Anna ile buluşup, eğleniyorduk...
Yine bir iş çıkışı eve gidiyordum. Hazırlanıp, Anna ile buluşacaktım. Taksiye bindim. Telefonumu alıp birikimlerime göz atmak istedim. Hesabımda 520.000 $ para vardı. 5 sene boyunca çalışıp, yemeden içmeden kazandığım paraydı bu. Eve vardık. Taksiden indim. Eve doğru yöneldim. Anna kapının önünde beni bekliyordu.
" Ah! Anna! Ne güzel bir sürpriz bu hayatım. "
" Bu geceyi evinde geçirebiliriz diye düşündüm Daniel. "
" Tamam o zaman bekle, hemen geliyorum. "
Çok heyecanlıydım. Hızlı bir şekilde marketten gerekli olan her şeyi temin ettim. Koşarak Anna'nın yanına vardım. Cebimden anahtarı çıkarıp, apartman kapısını açtım. Yukarı çıkarken bayan Emly ile karşılaştık. Tam Anna ile tanıştıracaktım ki, bayan Emily başladı bağırmaya:
" Mert nerde? Beni bırakıp kaçtı mı? Neden ulaşamıyorum? Hattını bile değiştirmiş. Mert'i öldüreceğim. Lanet olsun hepinize. Orospu çocukları... "
Belli ki bayan Emily daha ileri gidecekti. Hemen Anna'yı alıp, eve girdim. Bayan emily yabancı insanların yanında çok kibar davranırdı. Neden böyle yaptığını anlamadım. Herhalde Mert'e çok kızmıştı...
Mutfağa yöneldim, Türkiye'de öğrendiğim köftelerden ve birazda makarna yaptım. Mumları yaktım. Kırmızı şarabı masaya koydum. Her şey hazırdı. Sandalyeyi çektim Anna oturdu. Karşısına geçip bende oturdum. Her şey çok güzeldi.
Güzel bir akşam yemeği yedikten sonra, çok içip zil zurna sarhoş olmuştuk. Anna gözlerimin içine aralıksız bakışlar atıyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Yanıma yaklaştı gömleğimi çıkardı. Yavaşça dudaklarıma yapıştı. Aralıksız yirmi dakika boyunca öpüştük. Ama dudaklarımda ne acı vardı, nede morarma. Beni soymaya başladı. Bende onu soydum. Sonra kucaklayıp, yatak odasına götürdüm kapıyı kapatıp, yatağa girdik. Ve hayatımın en güzel saatlerini yaşamaya başladım...
