Ve hakim karar dedi.
İçerde ne konuşulduğunu duyamıyordum.
Duymamada gerek yoktu, sonuç olarak annem ve babam boşanıcaklardı.
Boşanmasalar bile zaten ayrılardı. Ben annemle birlikte İzmirde yaşıyordum.
Babamla da ayda bir iki defa anca görüşüyorduk.
Annemle yaşamak güzeldi hep arkadaş gibiydik, sırdaşdık, kankaydık.
Ama babamın yerini dolduramıyordu, ben hep babama hasrettim.
Anneme belli etmezdim ama her gün babamın beni ziyarete geliceği günü beklerdim. Onun geldiği günler benim için bayram sabahıydı. Ona sarılmak huzur, onun bana kızım demesi mutluluğumdu. Babamla yaşamak en büyük hayalimdi ve az sonra bu hayal gerçekleşicekti.
On yedi yaşına kadar sadece annemle yaşamıştım. Bundan sonrasında da babamla yaşıyacaktım. Annem olmadan.
Mahkeme salonun kapısı açıldığında sessizce ayağa kalktım. Bişey demden annemin boynuna sarıldım.
Annem beni kendinden ayırıp yüzüme baktı. Saçlarımı okşadı ve yüzüme dökülen saçlarımı arkaya doğru attırdı.
Babam kolumu tuttuğunda annemden ayrıldım annem ağladığını gizlemek için elleriyle yüzünü kapatıp kanepenin üzerindeki çantasını aldı ve hızlıca dışarı çıkmak için ilerledi.
Peşinden gitmek için hamle yapmıştım ki babamın kolumu tuttuğunu unutmuştum.
Kendine doğru çekip alnıma minik bir öpücük kondurdu. "yeni evini görmeye hazır mısın?" diye sorunca yüzüne bakıp "annem" dediğimde sözümü kesti. "her hafta sonu işim olmadığı sürece annenin yanına getiriceğim, söz." diyince gülümseyip boynuna sarıldım.
Daha sonra babamın koluna girerek garaja kadar yürüdük.
Bavulumu alıp annemle vedalaştıktan sonra arabaya bindim.
Babamın evini merak ediyo olmam üzülmemi biraz azaltıyordu.
Babamla her ay görüşüyorduk ama onu tanımıyordum. Genellikle hep ben konuşurdum çünkü o hiç konuşmazdı bu seferde yine aynı şekilde olmamasını dileyerek radyodan bir müzik açtım ve yol boyunca sessizlikten bizi kurtardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Monnoş Bedenimin Üçte Beşi Depresyon
Teen FictionHangi söz teselli eder ki göz yaşlarını, Gönül yıkılmışsa, Söz yorulmuşsa, İnsanlık kırılmışsa...