"Yine ne yaptın İris? Bu sefer neden okula çağırılıyoruz?!"
"Anne.." sözüme devam edemedim çünkü savunmam yoktu. Bu ani olmuştu. Annem gözlerini kapatıp kendini koltuğa bıraktıktan sonra babam devam etti.
"İris..Artık çocuk değilsin. Abin gibi olamaz mısın?" Abim gibi mi? Düşüncesi bile mide bulandırıcıyken onun gibi olmak mı? Tamam abimle çok iyi bir abi-kardeş ilişkimiz yoktu bunu kabul ediyorum. Ama tuhaf olan oydu!
"İnek mi yani?" diyerek güldüm. Abim sözüme kaşlarını çattı.
"Hayır ufaklık. Daha çalışkan, düzenli ve dili pabuç gibi olmayan." yüzümü buruşturup tekli koltuğa oturdum.
Müdür ailemi okula çağırıyordu çünkü ufacık bir yaramazlık yapmış olabilirdim. Çok değil ama küçücük. Buna bu kadar tepki vermeleri saçmaydı. Diğer öğrenciler gibi durumsuz ya da disiplin suçum yoktu neden buna sevinmiyorlardı ki?
"Tamam şimdi ne yaptığını söyle." Dedi annem. Saçlarımı geriye atarak ellerimi önüme aldım.
"Ceza aldım. Kütüphaneyi temizlemem gerekiyordu..ıı..şeyy.."
"Devam et İris." Babamın uyarısıyla devam ettim istemeye istemeye. Kızacakları bir kesindi ama ne kadar geç öğrenirlerse o kadar iyiydi.
"Kütüphanenin arka kapısından kaçtım." diyiverdim bir çırpıda. Annem koltudan ayağa dikildi hemen. Bu sefer baya kızmış görünüyordu. Kafamı önüme eğip bekledim..Bekledim ve..
"Ceza aldın ve sonra aldığın cezanın da olan cezasından mı kaçtın?!" Dedi abim. Kafamı kaldırarak gözlerine 'Ciddi misin sen?' bakışlarımı gönderdim. Gözlerini devirmekle yetindi.
"Ahh İris! Bir önceki okulundan neden atıldığını çok iyi biliyoruz.. Bu yaptıklarına artık bir son vermelisin. Senden sadece abin gibi olmanı istiyoruz. Ne istersen yapmaya çalışıyoruz. Neden hala böyle yapıyorsun?" Babam sakin çıkarmaya calıştığı sesiyle belkide bininciye söylediği şeyi tekrarladı. Her zaman aynı laflar!
"Artık yeter Iris! Sadece bir son bir tane daha şikayet alırsam..."
"Ne?" diye sordum. Biricik kızlarıydım o kadarda kötü birşey olmazdı değil mi?
"Bir şikayet daha alırsam yatılı okula gidersin!" diye bağırdı. Canımı acıtmıştı. Annemin salondan çıkışını dolu gözlerle izlemekle yetindim. Babam da çıktıktan sonra abime dönerek dolu gözlerimle baktım. Belki annem ile konuşur ve onu rahatlatabilirdi. Ya da...Haklılardı. Onlara sorun yaratıyordum.
"Bu sefer hak ettin İris. Sen kızsın..kız gibi davranmalısın." Bir şey demeden tekli koltuktan kalktım. Dış kapıya ulaşarak kendimi dışarı attım.
Bu kadar kızacaklarını tahmin bile etmemiştim. Benden bıkmışlar mıydı? Uslu bir kız olmayı denedim...ama hep bir şeyler ters gitti. Sorun mu yaratıyordum aileme? Bütün hocalar 'biraz abini örnek al' dedikleri için böyleydim belki de. Sürekli abim örnek gösteriliyordu. Kimse kim olduğuma bakmıyordu örnek sürekli 'Abim' di.
Gözümden düşen bir damla yaş yanağımdan yol çizerken hemen elimle sildim. Kimse ağladığımı görmemeliydi.
Bu okulda abim sayesinde kalıyordum zaten. Burdan da atılırsam nereye gidecektim? Annemin ve babamın yüzüne nasıl bakacaktım?
Ama bir suçum olmuyordu ki? Sadece okul çıkışı verilen cezadan kaçmıştım bir de kantinde yemek savaşı cıkartmıştım. Ama bunlar benim suçum muydu? Ahh İris! Tabiki benim suçumdu! Biraz kendime hakim olsam ne olacaktı sanki?! Herşeye çabuk sinirlenip kızıyordum. Artık kendime hakim olmam gerekiyordu.
Yağmur ciselemeye başlayınca hırka almadığım için kendime bir kez daha kızdım. Adımlarımı biraz daha hızlandırdım ıslanmamak için. Yağmur o kadar hızlı yağıyordu ki önümü görmekte güçlük çekiyordum.
Ana yolda karşıdan karşıya geçerken gözlerimi alan ışık yüzünden olduğum yerde kala kaldım. Ani bir fren sesi duymamla yere düşmem bir oldu. Bilincim yavaş yavaş kapanırken son gördüğüm şey dipsiz karanlıktı..
Merhaba! Bu iilk hikayem bana yazim hatalarim olabilir kusura bakmayin lütfen❤
Medya: İris
Vote ve yorumlarinizi eksik etmeyin.
Bir dahaki bölüme görüşmek üzere. .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Cadı
Teen Fiction"Bir gün ne?" "Evlnrz." "Düzgün söyle şunu!" "Evlenrz." "Ural!" "Evleniriz." Memnuniyetle gülümsedim. "Tamam devam ediyorum. Sen damatlık yerine batman kostümü giyiyorsun. İlk beraber geçirdiğimiz günde ki gibi..ben de..." Sözümü böl...