|| Fallen Of... My Broom! || Hinny One-Shoot

Fallen Of..... My Broom

bekleyenkiz Bu kitabı sana ithaf etmek istiyorum canım Yazarcımcım...

   Hogwarts'ta nisan ayının güneşli, güzel bir günüydü. On altı yaşlarındaki, dağınık siyah saçları olan uzun boylu çocuk boş koridorda yürüyordu.

   Harry Potter, Quidditch forması içinde Büyük Salon'a gidiyordu. Bugün büyük maç vardı, Gryffindor Slytherin'e karşı oynuyordu. Takım kaptanı olarak, bugün kazanmak zorundalar gibi hissetti yoksa 'Slytherin-Tarafından-Yenilen-Gryffindor-Kaptanı' olarak bilinecekti.  

   Büyük Salon'a giriş yaptığı an sınıf arkadaşları tarafından tezahüratlar ile karşılandı. Fakat diğer taraftan, Slytherin masasından beğenmeme tezahüratlarına da maruz kaldı. Slytherinleri görmezden gelip en iyi arkadaşları Ron Weasley ve Hermione Granger'a doğru yöneldi.

   Ron ve kız kardeşi Ginny arasına oturdu. Her iki kardeş de Quidditch takımındaydı bu nedenle ikisi de Quidditch formalarını giymişti.

   Ron Kaleciydi. Solgun yüzüne bakınca tedirgin olduğu çok kolay anlaşılabiliyordu. Diğer yandan Ginny çok sakin duruyordu. Harry onlara katıldığında kız ona gülümsedi ve karşıladı. "Günaydın Harry."

   "Günaydın Gin." Harry gülümsemesine karşılık verirken sordu: "Ron'un nesi var? "

   Güldü, "Sanki bilmiyormuşsun gibi."

   Onun gülüşü Harry'nin kulağına şarkı gibi geliyordu. Çikolata kahvesi gözleri o gülerken parlıyordu. Harry'nin kalbi eridi: Sanki bir melek yanında oturuyormuş gibi hissetti. Bekle! Ne düşündü o? Az önce Ginny'ye melek mi dedi? Asıl O'nun nesi vardı?

   Bir süredir Ginny hakkında bu gibi düşünceler içerisindeydi. Erkek arkadaşı Dean Thomas'tan ayrıldığından beri bu olay daha sık yaşanmaya başlamıştı.

   O bunları düşünürken Ginny'ye gözünü dikmiş bakıyor olduğunu farketti. Hemen uzağa bakıp Ron'a güven veriyormuş gibi davrandı. Böylece Ginny, onu izlediğini anlamayacaktı.

   Çabucak kahvaltı yapıp, bitirir bitirmez Quidditch sahasına doğru ilerlediler.

   "Gitmem gerek. Maçtan sonra görüşürüz, iyi Şanslar Ronald." dedi Hermione, ve Ron'u yanağından öpmek için parmak ucunda yükseldi.

   O giderken Ron hafiften kızardı. Kahverengi saçlı kıza korku ile baktı ve kıpırdayamadı. Ginny, gülümseyen Harry'ye sırıttı ve göz kırptı.

***************************************************

   Gryffindor takım üyeleri sabırla sahaya giriş yapmayı bekliyorlardı. Harry hepsine gururla baktı. Uzun zamandır bunun için çalışıyorlardı. Ve hepsi çok iyi iş çıkarmıştı.

   "Eeerrrr takım....." diye başladı Harry. " Hepinizin bu süreçte yaptıklarından çok gurur duyuyorum. Eminim bugün Slytherin'i yeneceğiz. Yani..... Hadi yapalım."

   "GRYFFINDOR!!!" diye kükredi hepsi birden.

   Zamanı gelmişti. Takımlarına tezahüratlar yağdıran seyircilerin gürültüsü ile kaplanmış olan sahaya giriş yapmaya başladılar.

   "Oh! Gryffindor takımı da maça hazır gibi görünüyor."
Luna Lovegood'un hayalperest sesi mikrofondan anons etti. Ginny kıkırdadı. Bunun üzerine Harry'nin yüzüne masum bir gülücük yayıldı. Sonra da sahanın merkezine doğru yürümeye başladı.

   "Aldatmaca olmayan bir oyun istiyorum, anlaşıldı mı? " dedi Madam Hooch. İki kaptan da baş salladı ve el sıkıştılar.

   Harry süpürgesine bindi ve takımının yerlerine çekildiğini gördü.