Zehra tatil köyüne gitmek için bütün ev işlerinde annesine yardım ediyordu. İşleri bitirip hazırlanıyordu Zehra. Babalasinin işten gelmesini bekliyorlardi. Babasi saat 8de evde olmasi gerekiyordu. Zehra ile annesi çok endişeleniyorlardi.Zehra nin aklina bir fikir gelmişti. Babasını aramak. ilk basta telefonu kimse acmadi ikincisinde ise polisler açmıştı-Alo alo kiminle görüşüyorum.-alo baba sen misin?-bir yere otur ve sakinles. Baban baban kaza yapti. -nee nasil? Hayırrrr.
Maalesef baban öldü. Lütfen sakinles. Eviniz neresi ? Gelelim babanizin yanina getirelim. Arkadaşlar size yardımci olacak.
-Tamam tamam lütfen çabuk olun. Hastaneye gelmişlerdi babasi ölmüştü. Zehra cok buyuk bir tranva yaşıyordu. Derslerinde geri kalmış tembel bir kiz olmuştu. Ama herkes biliyordu babasının öldüğünü o yüzden kimse kızmiyordu aldığı puanlara. Kim kizabilirdi ki babasi ölmüş bir kiza. Hergun gizli gizli agliyordu. Bir gun herzaman oldugu gibi agliyordu. Okuldan eve gelirken komşular Zehra'ya bakip aglamamak icin kendilerini çok zor tutuyorlardi . Tam kapinin önüne geldiğinde agitlar atiliyordu.kapinin önünde ambulans vardı. Zehra anlamisti. Annesi ölmüştü. Hayatinin ikinci şoku herhalde bu olmalıydı diyerek içinden geçirmişti. Gül kokulu annesi hayatindan bir kuş gibi uçmuş hayati artık zindana benzemisti. Sadece bakıyordu donmus kalmıştı. Yere yıkıldı herkes Zehra nin etrafina dolusmustu. Zehra yi da hastaneye götürmüşlerdi. Uyanmış etrafına bakiniyordu sanki hersey yolundaymis gibi. Doktorlar çok şaşırmıslardi. Gayet iyi diyorlardı ama hersey oyunun bir parçasıydı. Zehra aslında hic iyi değildi. Taburcu olup evine götürdüler. Artık ona babannesi bakacakti.