Uyandığım anda yüzümü yıkayıp güzel bir gün geçmesi için dua etttim. Yeni evimiz gerçekten çok güzeldi. Küçük ve eski bir evden böyle büyük bir eve gelmek çok güzel bir histi. İçime kapanık ve mutsuz bir insan olduğumdan etrafımda çok sevenim yoktu. Hatta babam kardeşim ve en yakın arkadaşım cansu dışında kimsem yoktu. Peki ya annem nerde? Doğru ya o tam 2 ay önce ellerimde kanlar içinde ölmüştü.. Onunda beni izlediğini ve sevdiğini düşünecek olursam sadece dört kişi var hayatımda. Annemin ölümünden sonra o evde kalamadım. Belkide kötü bir şey yaptım ama her yer hatıralarımızla doluydu.. Ahh tanrım bu nasıl bir hayat böyle.. Sadece 15 yaşındaki bir kıza verilebilecek en büyük ceza annesizlik.. onsuzluk ne demek tarif bile edemem.. Bazen birşeyler anlatmak isteyip de anlatamamak.. haftada bir kez onun mezarına kırmızı güller bırakırken yeniden ve yeniden ağlamak.. ANNECİĞİM.. Beni duyuyor musun bilmiyorum, duyduğunu düşleyerek konuşucağım ki kalman ve gitmen arasında bir seçim yapmam gerekirse gitmeni bende istiyordum. Sadece sen istiyorsun diye. Güçlü kadın olmak veya oynamak o kadar zor ki.. cennette olduğunu biliyorum ve orda mutlu olduğunuda biliyorum. Peki ya anlattığın kadar güzel mi orası? Belki yakında yanına gelebilirim. Bu uzun sürmeyebilir..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalinle Uyumak
FantasyRüzgar.. Sana olan tutkum ve aşkım gittikçe artarken, tanrıdan beni sevmeni dilemem çok garip değil mi? Bana bir bakışın bile bir nevi intiharken senin yanında olmak istemem ne kadar da kabaca. Kendimi intihara sürüklediğimin farkında bile değildim...