Üç Ay Sonra
• • •Pencereden dışarıyı seyreden Bradley, bir türlü heyecanını bastıramıyordu. Mabelle'a ettiği evlilik teklifinden sonra yaklaşık üç ay geçmişti ve bu üç ay boyunca, genç kızı çok nadir görmüştü. Düğün hazırlıkları vesaire derken, Mabelle bir hayli yoğun zamanlar geçirmişti. Elbette Bradley gizli bir şekilde geceleri onun yanına gitmişti ama düğün yaklaştıkça genç kız hazırlıklardan daha çok yorulmaya başlamış ve erken saatlerde uyuyakalmaya başlamıştı.
Neredeyse ettiği teklife lanet okuyacaktı genç adam, onu göremediği için. Ama sabretmişti. Ne de olsa evlendikten sonra, tamamen Bradley'e ait olacaktı Mabelle. Onun karısı olacaktı.
Yüzüne bir gülümseme yerleştiğinde, odada dolanmaya başladı.
Mahkemenin iki buçuk ay sürmüş olması da düğünün gecikmesinde bir nedendi aslında. Ama nihayetinde sonuçlanmış, kralın danışmanı ve onunla beraber iş yapan herkes gerekli cezayı almıştı. Fakat en ağır cezayı, Alec'in elinden Oswald almıştı. Jennifer'a yaptıklarının acısını, abisi fazlasıyla çıkartmıştı ondan. Hatta neredeyse adamı öldürecekti, Bradley engel olmasaydı. Aslında engel olmazdı da normalde genç adam. Ama Oswald'ın öyle kolay ölmesini istememişti. Acısını uzun uzun yaşamasını istemişti. Ömür boyu hapis, onun için zaten yeterli bir ızdıraptı.
Birde Owen ve Tristan ölümden son anda dönmüştü. Bradley onları öldürecekti ama Kral onları cinayet suçundan idam edeceğini söylediğinden, genç adam emre uymak zorunda kalmıştı. Bu yaptıklarının yanında azdı ancak elden başka bir şey gelmiyordu.
"Biraz sakinleş Preston. Görende senin gelin olduğunu zannedecek."
Alec'in alaycı sözlerle söylediklerine, genç adam homurdandı.
"Ben sakinim."
"Belli oluyor. Her an birini boğazlamaya hazır dururken, çok sakin görünüyorsun."
Bradley odada attığı voltayı yarıda keserek, elleri cebindeyken Alec'e döndü.
"Benim kafamı şişirmekten başka işin yok mu Wesley!?"
Koltukta bacak bacak üzerine atmış olan genç adam, biraz daha yayılarak gülümsedi.
"Hayır. Senin bu halini izlemek çok eğlenceli."
Bradley yine sinirlendiğinde, Jaden onların konuşmalarına gülümsedi.
Bebekleri doğduktan iki ay sonra Chloe'nin büyük ısrarları üzerine İngiltere'ye dönmüş ve artık tamamen buraya yerleşmişlerdi. Chloe'nin Amerika da arkadaşı olmadığından ve Mabelle'ı da çok sevdiğinden, genç kadın buraya yerleşmeyi çok istemişti. Tabii Jaden onun ısrarlarını reddedememiş, İngiltere'ye gelmişti.
Bradley bu durumdan çok memnundu. Yeğenlerinin ikisi de ona çok yakındı artık. İç içe yaşayacaklardı. Aile bağları kopmadan. Zaten Chloe'yle bağlarının kopmasına asla izin vermezdi genç adam -Jaden da vermezdi- ama böyle yakın olmaları, bir hayli güzeldi.
Daha fazla içindeki sıkıntıya dayanamayan Bradley, homurdanarak kapıya doğru ilerledi.
"Ben Mabelle'ı görmeye gidiyorum."
"Tavsiye etmem. Ziyaretçileri kapıda Daisy karşılıyor."
Fakat Alec'in sözlerini duymadan Bradley hızla dışarı çıkmıştı. Tabii Alec de mecburiyetten onun peşinden gitti. Sadece mecburiyetten!
Jaden ise karısının yanına gitmek üzere ayaklanmıştı.
Mabelle'ın hazırlandığı odaya geldiklerinde, Bradley kapıyı çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel'im (Tamamlandı)
Historical Fiction#1 - Tarihi Kurgu #1 - Romantic Mabelle, çocukluğunda babasından dinlediği macera dolu hikayelerin gerçek olmasını istemişti her zaman. O heyecanları yaşamak, o savaşlara girmek istemişti. Cesur ve dik başlıydı. Karşısına çıkabilecek tüm sorunların...