RUHSUZ KIZLAR ÇETESİ (TAMAMLANDI)

OYUN BİTMEK ÜZERE

DEFNE

Sabah uyandığım da evde mikrofon ile bağıran birini duydum ne bir dakkika cidden biri mikrofonla bağırıyo hemen gözlerimi açıp yataktan hızla kalktım ve aşağıya inmeye başladım , aşağıya indiğim de yıldızın eline bir mikrofon alıp konuştuğu şeye kulak verdim " Kızlar biliyorum hata yapıp sevgililerimize buraya geleceğimizi söylemedik tamam suçluyuz ama onların hatası bizimkinin boyunu aştı ne demek kızlarla gece barda yakalanmak ondan dolayı intikap alıyoruz hemen hazırlanın" dediğinde sanki yıldız komutan bizde asker gibi onu hazır olda dinliyorduk " Aynen ya bu ne yüz verdik ağzımızı açmadık bu da yüzsüzlük " dedi gece " kızlar intikam soğuk yenen bir yemektir ve ben çok acıktım " diyen hayale bakıp gözlerimi devirdim " hadi o zaman savaşta her şey mübahtır , kana kan dişe diş " dedim ve odama dogru gitmeye başladım hemen uzerime bir şeyler giyinip saçlarımı düzelttim ve hafif bir makyaj yapıp odamdan çıktığımda kapıda zeynep ablayı beklemiyordum tabii ki " ne oldu abla" dedim " güzel olmuşsun hadi aşağıya gel size anlatacaklarım var " dedi önden gitmeye başladı bende onu takip ederken meraklandım ne olmuştu acaba , salona girdiğimizde kahvaltı masasına oturdum ve konuşmasını bekledim diğer kızlar gibi " bakın kızlar biloyorum intikam planlarınız var ama unutmayın ki peşiniz de de bir seri katil var ondan dolayı su intikam şeyini biraz ileriye alın " dedi "korkma be zeynoş abla biz alışkınız " dedi gece bizde aynen der gibi sesler çıkardık " kızlar bence intikam yerine onlarla konuşmayı denemeliyiz evet elbette dün gece yaptıklarını hesabını soracağız ama bence konuşmalıyız " dedim galiba kızlara mantıklı gelmiş olacak ki kabul ettiler hadi bakalım ....

GECE

Şuan da erkekler ve kızlar olarak karşı karşıya oturmuş konuşuyorduk ve inanın bana zor olmamıştı çocukların bizimle barışmaya ikna etmek şimdi ise dün gece ile ilgili bizi ikna etmeye çalışmaktalardı " valla bak gece bir şey olmadı parayla turtuk biz onları suz kıskanın diye gazetecilere bile haber verdik " dedi anıl inanmıştım galiba kılarla bakıştıktan sonra onlara tamam dedik ve şuanda gayet mutlu gibiyiz anıl izmire dönmemizi istiyor ama ben biraz daha burada kalma taraftarıyım.

Anıllar gidince hemen banyoya girdim bu aralar hava aşırı sıcak ve terden artık yapış yapış oldum küvete su dolması icin çeşmeyi açtım ve dolmasını bekledim evde kimse yokru zeynep abla ve kızlar markete gitmişlerdi . kıyafetlerimi çıkarıp kendimi suyun içine bıraktığım da rahatlamıştım gözlerimi kapatıp biraz düşünmeye karar verdim bu bir kaç ayda neler değişmişti peşimiz de bir seri katil olması beni biraz tedirgin etsede yapcak birşey yoktu sanki herşey bizim üstümüze oynanıyordu bir oyunun şansız karakterleriydik biz hatay bize bir kere gülse daha sonra ağızımıza etmekten başka bir şeye yaramaz oldu ben şimdi gülsem kesin iki dakkika sonra bir şey olur ve kendimi ağlıyor pozisyonda bulurdum o derece şanssızım.

İçeriden tıkırtılar geldiğinde kapımın zorlandığını anladım " kızlar duştayım beni rahatsız etmeyin " dedim ama ses gelmemişti hala kapı zorlanıyordu " kızlar şakanın sırası değil benimle uğraşmayın " dedim ama hala sesler ve kapı kolu susmuyordu lanet olsun telefonum aşağıda kapıta sert bir darbe ile vurulduğunda ağızımdan bir çığlık kaçtı kapı kırıldığında ne yapacağımı şaşırdım simsiyah giyinmişti yüzünde ise bir maske vardı "lü-lütfen git" dedim evet korkmuştum ama çıplakken ayağı kalkıp birşey yapamam üzerime doğru geldiğinde nefesimi tuttum en fazla ne yapabilirdi ki ani bir hareker ile boğazımı sıkıp kafamı küvete soktuğunda amacını anlamıştım beni boğacaktı çırpındım ama benden kuvvetliydi galiba herşey buraya kadar sadece içimden ona kadar sayacağım ve daha sonra kendimi ve bu ruhsuz bedenimi özgür bırakacaktım demiştim değil mi ben bir kere gülsem illa içine eden olur diye yine yanılmadım çırpınmayı bırakıp sadece beni öldürmesini bekledim ve galiba hayatımın son dakikalarıydı adam beni sudan çıkardığında nefes nefeseydim yüzüne baktığım da anıl olduğuni görünce şok dalgası vücudumu sarıp sarmaladı" hani staja ilk geldiğin günü hatırlıyormusun sana adınla hitap etmiştim ve sende bana adını nereden bildiğimi sormuştun işte o zamn anlaman gerekirdi hani lisede mert vardı işte o benim ama tabii gerçek ismim ne anıl ne de mert ben berkcan sadece paran için sana yaklaştım ama sıktı artık bu oyun burada biter " dedi
" dur neden bunu yapıyosun neden!" dedim

" nedenini bir tek ben ve diğerleri bile bilr sen değil küçük " dedi ve tekrar beni boğmaya başladı galiba bu sefer cidden ölecektim hemde sevdiğim adamın kollarında ama o beni sevmemiş ki sadece oyunmuş artık bu oyunun kuklası olarak ölecektim ...

HAYAL

Gözlerimi açtığımada nerede olduğuma baktım ama bir anlam yükleyemedim en son zeynep ablalar ile markete gitmiştik ara sokaklardan birinde silahlı saldırı olmuştu ne bir saniye defne vurulmuştu ama adamlarsan biri sürükleyerek götürmüştü lanet olsun yıldıza ne olduğunu ve zeynep ablaya da bu boktan hayat bize hep zehir mi olacak kafama birinin vurmasıyla o yöne baktım ne bu olamaz bu vural dı ama bu nasıl olur " selam hayatım " dedi ve gülmeye başladı hemen arkasını döndü ve yüzüne bir sey geçirdi bana doğru tekrar döndüğünde "berke" dedim sadece kendim duya bileceğim bir ses ile bu ne kadar sacma bir düzendi böyle " tanıdın öyle değil mi baştan başlayayım hepsi bir plandı sizi tavlamak o kadar zor olmadı berke olarak okulda karşına çıktım ve seni kendime aşık ettim ama isler bokuna sarınca vural karakterinde izmire gelmek zorunda kaldım inan bana o zaman seni kendime bağlamak daha da kolaylaştı hepsi senin parandı başka bir şey değildi seninle sadece dalga geçtim ve inan bana anıl , selim ve kerem sandıkların aslında senin eski isimleriyle bildiğin ateş , can , mert ti ama siz o kadar salaktınız ki sadece aşık oldunuz ha bu arda ben Batuhan diğer ismiyle tilki derler bana inan bana çok kurnazımdır kendimi övmek gibi olmasın " diye konusmaya devam ederken şoku üzerimden atıp konuşmaya karar verdim " sen nasıp bir adisin böyle şerefsiz it senin de arkadaşlarının da canı cehenneme " dedim o anda gözlerimim kararmaya başlamıştı bile ve o anda zeynep ablanın sesini duydum " Gece öldü sadece hayal , defne ve yıldız kaldı " dedi " ne demek gece öldü siz çok adisiniz be - ben sana inanmıştım tamamı seni seviyordum ama hepsi bir oyunmuş senden nefret ediyorum vur lan beni! vur ne bekliyosun vursana ! " diye hem ağlayıp hemde bağırdıktan sonra "sen yeter ki iste " diyen gerçek ismiyle batuhan tetiği çekti ve silahı kafama dayadığında " sadece sevdim belki beni bu ruhsuz hayatımdan kurtarırsın diye ama ben o olmayan bendenimdeki ruha daha cok yaklaştım " dedim ve gözlarimi kapatıp kendimi ölüme terk ettim sadece sevip bu hale gelen bizdik sanırım ...

DEFNE
Bir uçurum kenarında ve ellerim ayaklarım bağlı bir şekilde kendimi bulmak biraz ürkütücü olsada adının soner olduğunu ve bana yaşadıklarımızın bir oyun olduğunu anlatan selim sandığım adam tam karşımda ipi kesmek üzereyken ağlamaya başladım ve onun da ağladığını fark ettim gerçekten ölmemi mi istiyordu ya da gerçekten beni sevmemişmiydi ipin tam sonundayken " beni affet sevgilim" dedi ve ipi kesti aşağıya düşerken bağırarak " sadece sevmiştim !!!" demek olmuştu işte şimdi bu sevgiden bir eser kalmamıştı....

YILDIZ

Hala inanmıyordum sevdiğim herif bir seri katil çıktı ve adı cidden kerem miş ama o şuan beni öldürecek olmasını değiştirmiyor neredemiyim asılmak üzere bir tavana ellerim ve kollarım bağlı ölümümü beklemekteyim " hadi vur artık şu sandalyeye ve sende kurul bende kurtulayı şu berbat hayattan " dedim " sen yeterki iste zaten zamanı gelmişti" dedi ve sandalyeye vurdu ben boğulmak üzere can çekişirken onunda gözlerinde bir pişmanlık gördüm ama çok geçti " seni gerçekten senvdim " dedi ama bu benim duyabileceğil son kelime oldu...

ZEYNEP

Sadece bir oyundu ama bizim aptal erkekler kızlara aşık olunca işi biraz daha erkene almak gerekliydi ve plan tıkır tıkır işledide galiba bu oyunda kötülerde kazanıyor tam depodan çıkacakken silah sesi geldi ama iki el silah sesiydi ve biri galiba bana gelmişti arkamı döndüğümde "hayır biz kazandık " diye erkekler ile olduğun yere düştüm onlar giderken benide bırktılar ama gözlerindeki kızarıklık sevgililerini bırakmadıklarının kanıtıydı arkadalarından " sevseydiniz onları öldürmezdiniz " dedim kerem arkasını dönüp " onları öldürdüğümüzü kim söyledi " dedi ve göz kırptı nasıl yani ölmediler mk gerçekten ...