Yazardan devam (:
Genç kız yavaş olmaya özen göstererek elindeki anahtarı çevirip içeriye adımını attı. Son defa giymeyi düşündüğü ayakkabılardan yine kurtulamamisti. Egilip yüksek topluklu ayakkabılarını da çıkardı. Simdi daha sessiz olabilirdi. Üzerindeki kıyafet ve saçlarından dökülen damlalar pahalı zemini islatiyorudu ama şimdi bunu pek önemseyecek bi zaman değildi. Parmak uçlarında minik ve seri adimlarla ilerliyordu. Girişten geçip büyük salona yaklaştı kafasını uzatıp kimsenin olup olmadığını kontrol etti. Neyseki salonda kimse yoktu derin bir nefes alarak merdivenlere doğru hareketlendi, ama adımını atmasına babasının o bariton sesi müsaade etmedi.
" Dünya " öyle bir söylemişti ki bunu genç kız anında arkasini dönüp mutfak kapısındaki babasına bakti.
Babası kaslarini catmis burnundan soluyarak bir açıklama bekliyordu. Peki genç kız ne diyicekti? Ne anlatabilirdi? Yalan söyleme konusunda kesinlikle iyi değildi.
"Bi açıklaman vardır diye düşünüyorum"dedi. bunum anlamı ' bana hemen bir açıklama yap' di Tamam bir seyler söylemesi gerektiğini biliyordum genç kız ama ne diyecekti onu bilmiyordu. " Şey...ımm aslında şey.. Şey oldu" diye kekeledi Dünya ,babasi sinirli bir şekilde genç kiza doğru yaklaşmaya başladı.
" Ne oldu Dünya?. Sana agzinda lafi gevleme diye kac kere söylemem gerekiyor?" derin bir nefes çekti içine sonrasında ise " Şu uzerindekileri değiştirip çalışma odama gel" dedi. Hizlica kafasını sallayıp merdivenlere yöneldi genç kız. Üst kata çıktığında ise genç kızın "Zehra abla" diye nitelendirdiği babasının eşi, kızkardeşi Ekim in odasından çıkıyordu. Zehra hanım genç kızı görünce ufak çaplı bi çığlık atti neyseki çığlığını elini ağzına kapatıp durdurdu. Genç kıza doğru yaklaşıp " Dünya. Kuzum bu ne hal? Noldu sana?" dedi. Endişeli ses tonuna gülümseyen Dünya
"Çığlık attmana sebep olduğuma göre, korkunç gözüküyor olmalıyım" Zehra hanım bu tavrına bakarak rahatladi ve oda gülümseyerek elini Dünya nin saçlarına uzattı
" Ve birazda islaksin sanırım" genç kız odasına doğru ilerlerken. " Biraz değil baya,hatta bildiğin sırılsıklamım " dedi gülümseyerek. odasının kapısını açarken Zehra ablasi ise bir ricada bulundu.
" Ekim tüm gece 'ya ablam gelmezse' diye ağladı. Neden böyle davrandığı hakkında hiç bir fikrim yok, uyumadan önce bir yere gitmediğini söyler misin lütfen. Hayir anlamıyorum nerden çıktı bu gitme işi, nereye gidiceksin ki" Zehra ablası sözlerini bitirince tamam anlamında kafasını salladi Dünya ve odasina girdi. Ekim yani minik kardeşine hiç bir sey soylememisti. "Sanırım hissediyor benim minigim" diye mırıldandı ve kıyafetlerinin bulunduğu giyisi odasina ilerledi. Eşofmanlarinin olduğu bölmeye yaklaşarak beyaz siyah çizgili takımını aldı. Hızlı bir biçimde giyindi usutunu bu sırada babasına ne diyebilir diye düşünmeyi de ihmal etmiyordu. Sıra saclarindaydi. Giyisi odasindan çıkarak banyoya ilerledi. Aynada yansımasını görünce oda ufak bir çığlık atti. Kesinlikle berbat gözüküyordu. Bu sırada Mustafa bey kızının başına ne geldiğini ve nasıl bir açıklama yapacağını düşünüyordu. Duyduğu adım sesleriyle kafasını merdivenlere çevirdi ama gelen Dünya olamazdı çünkü daha yeni çıkmıştı yukarı. "Hayatim, neden burda oturuyorsun yukarı gelsene" dedi Zehra hanım. bi şeylerin ters gittiginden emindi. Mustafa beyin sinirli olmasi alışılmadık bir durum değildi. Ama bilmediği bir seyler olduğunu seziyordu Zehra hanım. Özellikle konu Dünya olunca çok sert ve katıydı kocası. Bu durum evlendiklerinden beri böyleydi , ama sormaya çekiniyordu. " Odana cikar misin Zehra. Dünya ile önemli bir konuşma yapmam gerek. lütfen" Zehra hanım çalışma odasından geri çıkarken " Tabiki hayatım" diye mırıldandı. Mustafa bey ise önüne odaklanmış bir şekilde bekliyordu genç kızını. Oldukça genç ve annesine benzeyen kızını. Bu düşünce aklina gelince sinirle kafasini saga ve sola salladi.🌍🌎🌏🌎🌍🌏🌎🌍
------2 saat önce sahil kenarı-----
Kalp atislarim hizlanirken bana hala karşılık vermeyen ve gerçekten ona verdigim ' dolgun dudak ' ismini layıkıyla taşıyan adamın dudaklarindan ayrıldım. Hala suratını gorememisligin verdiği sıkıntıyla ondan uzaklaşmaya başladım. Garip bir şekilde gülümsüyordum, ama biliyordum ki bunların bir anlami olmayacaktı önümüzde ki bi kac dakika içinde. Başlangıçtaki yerime döndüm ve kollarımı açtım. Çakmağı vermemekte kararliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitme.Bitmesin?
Fiksi RemajaRüzgarın tenini okşayışını seviyordu genç kız. Annesinin boşluğunu dolduruyordu rüzgar. Sahi en son ne zaman okşamıştı annesi saçlarını. Bunu bile trajik bir şekilde hatırlıyordu. Usulca bir göz yaşı süzüldü gür kipriklerinin arasından. Sonra gulums...