Yeni Kız

"Yeni Kız İyi Misin?"

Multimedya: Kitabın ana karakterleri
Multimedya: Hira müzik odasındayken(Videodaki ses Hira'nın olarak düsünün) Ve yazacağım yerde şarkıyı başlatın :)

Aras'dan
-- --
Melisin "Ohaa sigara mı içeceksin? Hem de sınıfta" demesiyle tüm sınıfın gözü 'Yeni Kız'a' döndü. Şaşırdım. Tamam tabii ki herkes sigara içebilir ama Keskin Lisesi'nde bu cesaret gerektirir. Hele ki 12\F sınıfıysa ultra cesaret ister. Ve bu kız da ultra cesaretliydi. Bizim gruptakiler aralarında fısıldaşırken Sude ve yanından ayrılmayan ikizler kahkaha attılar. Hira bir anda ayağa kalkıp bize doğru adımladı ve "Ne konuşuyorsunuz lan sabahten beri!" diye çıkıştı. Bu kız gerçekten çok ve hatta çok cesaretli. Sude bu tepki karşısında afalladı ama Sanane, demeyi de ihmal etmedi. Hira buna karşılık sigarasının dumanını burnundan dışarı verdi. Şu an ne kadar güzel gördügünü biliyor muydu acaba? Ne diyorum ben ya! Sude bu hareketten bayağı bi ürktü ve boynuma sarıldı. Hira da ters ters baktıktan sonra sigarasını yere atıp ayağıyla söndürerek geri yerine oturdu. Mert resmen kızı gözleriyle yedikten sonra gruba dönüp "Lan kıza bak be! Ço-çok güzel. Cesaretli ve o, o çok farklı" dedi. Evet tam da böyleydi ama Mert hiç bir kıza böyle şeyler söylemezdi. Hep peşinden koştururdu, kızlarla sadece yatardı. Ve neredeyse bazılarının adını dahi öğrenmezdi. Kelimenin tam anlamıyla 'piç'in tekiydi. Söylediği şeylere şaşırdım. Onu tastiklemek istedim ama Sude vardı ve ben onu seviyordum. Ya da sevdiğime alıştırmıştım kendimi. Bunlar aklımdan geçerken Hira bizim duymamızı istediği bir şekilde "Yemişim Arasını Sudesini. Kim oluyo lan o kız! Bana hava yapıyo" dedi. Adım geçtiği için istemsizce kaşlarım çatıldı. Sudenin bir anda bacağımdan kalkmasıyla tüm dikkatim ona yönlendi ve ne yapacağını bekledim. Hira, Sudenin kalktığını anlamış olacak ki sırayı bacağıyla resmen fırlatarak ayağa kalktı. Ve Sudenin tam karşısına dikildi. Sude onu omuzundan itince Hiranın çene kasları kasıldı ve Sude'yi yere attı. Sude yere serilince ikizlerden biri Hira'nın elini tutunca, Hira hızlıca elini kızın sırtına dönderdi ve diziyle sırtına vurdu. Bu sırada bizim erkekler de yavşamaktan geri kalmıyorlardı. Mert de dahil. Kız acıyla bir çığlık attı ve kendini yere attı.Şaşkın gözlerle Hirayı izliyordum. Titrediğini ve terlediğini gördüğümde ise içimi bir endişe sardı. N'oluyordu bu kıza? Sırayı fırlattığında ise boş boş yere bakıyordu. Gözlerinin içine baktım. İçindeki koyuluğa. 'Sessizliği çığlık çığlıyadı.' Yardım ister gibi bakıyordu bir anda duvarı yumruklamaya başladığında ise bir yandan da çığlık atıyordu. Şimdi de 'Çığlıkları sessizdi'. Daha fazla yapmaması için bileğini tuttuğumda ise bana bakmadı bile. Gitti..

Hira'dan
-- --
Arabayı nereye sürdüğümü bilmeden sürüyordum. Ayağımı gazdan çekmeden sürüyordum. Denizin eşşiz kokusu burnuma geldiğinde ise anladım gelmem gereken yeri. Arabayı sağa çekip banklara adımladım, oturdum ve denizin muhteşem kokusunu ciğerlerime çektim. Ardından bir sigara yaktım..

---Ertesi Gün---
Sınıfa girip yerime oturacaktım ki yerimde şu herkesin başına toplandığı çocuk oturuyordu. Bi ara bu çocuğun adını öğrenmem lazımdı. Çocuk deme işi sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Yanına gittim. "Yerimden kalk" dedim düz bir ifadeyle. Yüzündeki sırıtışı yavaş yavaş silinirken bozuntuya vermeden elini uzattı ve "Aras" dedi gülümseyerek ama tabii ki bu gülümseme yapmacıktı. Yani en azından bana göre.Söylediği şeyi es geçtim ve "Yerimden kalk dedim" dedim. Eli havada kalmıştı. Çenesi kasıldı, elini yavaşça indirdi. "Eğer buraya oturmayı çok istiyorsan yanıma otur dedi" salak bi sırıtışla. Diğer iki en arka sıraya baktım ama doluydu. Birinde kız diğerinde erkek oturuyordu. Erkekle hiç uğraşmak istemediğim için direkt kıza adımladım ve "Kalksana" dedim, sert değildim. Kız şöyle bir beni süzdü okulun forması olmasına rağmen siyah yırtık pantolonumu, siyah uzun kollum, ayağıma kadar uzanan siyah hırkam ayağımda da siyah botlarım ve omzumda siyah zımbalı çantam vardı. Saçlarımı da omzuma öylece bırakmıştım. Kız sorun çıkarmadan kalktı. Oraya oturup kafamı yine sıraya koydum. Eski okulumda da böyle umursamazdım ama derslerim iyiydi. Yani orta halliydim işte. Acaba bu okulda da böyle olacak mıydı? Olmasa sa ders falan çalışmayacaktım orası ayrı ama olması iyi olurdu. Toplu bir ses çıktığında ise kafamı dahi kaldırmadım. Önümde oturduğunu yeni farkettiğim Melis beni dürtünce ne var manasında elimi salladım. Eliyle hocayı gösterince kafamı tahtaya çevirdim ve çatık kaşlarıyla bana bakan orta yaşlarda orta boylu siyah saçlı bir kadınla karşılaştım. "Yeni kız sensen eğer bil ki seni şimdiden hiç sevmedim" dedi. "Umrumda mı?" dedim alaycı bir ses tonunda kadının gözleri irileşince sınıftan bazıları 'oha' gibi sesler çıkarmıştı. Gözlerim istemsizce sınıfta gezindiğinde herkesle göz göze gelmiştim. Herkesi gözü üzerimdeydi yani. Bütün gözler şaşkınlıkla bakarken bir çift gözün memnun bir sırıtışla bakıyordu. Yüzünü tanımladığımda ise Aras olduğunu anlamam pek de uzun sürmedi. Gözlerimi devirerek geri hocaya baktım. Hâala bana bakıyordu. Sınıftaki herkesin -Aras hariç- ayakta olduğunu anladığımda ise kafamı yeniden sıraya koydum. Hoca "Oturun" diye cırlayınca öfkeli olduğunu anlamam beni nedensizce mutlu etmişti. İnsanları sinirlendirmeyi ve gıcık etmeyi çok seviyordum. Ben de böyle mutlu oluyordum işte.