Yeni Kız

~ Mütüşlü Kanka Melis ~

Multimedya:  Gruptaki kızlar
Not: Hira'nın çok fazla sert biri olduğunu düşünen okuyucular var. Hira fazla sert evet ama bunun nedenini bir kaç bölüm sonra öğreneceksiniz :)
 
-------
  Tabii ki bu sabah "Güneş ışınları keskin ışınlarını yüzüme vurdu. Ve güzel bir güne gözlerimi araladım" diyerek uyanmadım. Daha çok alarmı bulamadığım ama hala sesi geldiği için yatağımla savaş yaparak uyandım. Uzun bir çaba sonunda Betty'yi -yatağım. Elbette ki gün içinde en çok vakit geçirdiğim şeyin bir adı var- yendim ve yere düşen telefonumun alarmını kapattım. Yere düşen telefonum falan dediğime bakmayın o bir 'Iphone 6'. Hala tam olarak uyanamadığım için sendeleyerek banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp odama gittim. Kıyafetlerimi giyip aşağı indim. Annemin yaptığı krebin kokuları burnuma geldiğinde adımlarımı hızlandırım ve masaya oturdum. Yine tektim masada. Her haftaiçi olduğu gibi. Yemeğimi de yedikten sonra ayakkabılarımı giyip asansöre bindim. Bu sırada telefonum çaldı çantamdan çıkardığımda ekranda beliren 'Mütüşlü kanka Melis' yazısını görünce gülerek telefonu açtım ve "Dün ne yaptığını anladım mütüşlü kanka Melis" dedim. Güldü ve "Ya Hira beni evden alsana. Arabam hala tamirde" dedi. "Tamam görüşürüz" diyip kapattım. Ardından hemem telefonum çaldı. Melis arıyordu. "N'oldu Melis?" dedim ve "Telefonu yüzüme kapatamazsın" cevabını aldıktan sonra telefonun kapandığına dair sesler gelince güldüm. Bu sırada arabayı çalıştırmış, yola koyulmuştum.

--- 2 saat sonra ---

  Sınıfın tüm kızları oturup birbirimize sosyal medyalarımızdan bahsediyorduk. Elif çektiğimiz fotoğrafı instagrama atmış ve hepimizi de etiketlemişti bu sayede bayağı bir beğenisi olmuştu. Aralarında en çok benim takipçim vardı sonra Sude ve diğerlerininki hemen hemen aynıydı. Bu yüzden sürekli bizi etiketliyorlardı. Sınıftaki kızları gerçekten sevmiştim. Sude dahil hepsi çok iyilerdi ama insanlara fazla güvenilmemesi gerektiğini çok iyi bilen biri olduğum için fazla güvenmeyecektim. Sudeyle ilk gün olan kavga konusunda ikimizde 'sorun yok' diyip geçiştirmiştik. O gün yanında olan sarışınların nerede olduğunu sorduğumda "Onlar benim kuzenlerim ara sıra bizim okula gelirler, burada okumuyorlar yani" dedi. O kız içinde üzgün olduğumu söyledim. Aramız iyiydi. Ve hepsi de güzellerdi. Sude ve Aslı esmer, Buse açık kızıl, Melis ve Elif de sarışınlar. Sınıf whatsapp grubumuz bile var. Aslında Arasın bana 'Yeni kız' diye hitap etmesinin dışında her şey iyi.

--- Ertesi Gün ---

Bugün beden dersinde voleybol oynadık. Güzel oynamıştım ve beden hocamızdan onay alarak okul takımına girmiştim. Sanırım iyi oynayabildiğim sporlar sadece voleybol ve futbol. Okul çıkışında haftaya olacak olan okullar arası voleybol maçına hazırlıkları haricinde bugün de gayet sıkıcı ve aynıydı. Voleybol takım kaptanı Sudeydi. Bu yüzden bizi fazla yormadı ama yine de yorulmuş ve terlemiştim. Bu yorgunlukla eve gidip duş aldıktan sonra kendimi yatağa attım ve düşündüm. Her şeyi düşündüm. Bir yıl öncesiyle şu anki halimi karşılaştırdım. Gerçekten de ne çok değişmiştim öyle. Bu değişim bana zarar versede hayatta çok şey kazandırdı. Zararlarını yarara dönüştürebildim. Şimdi mutluyum. Yani olmaya çalışıyorum. Son bir yıldır neredeyse bu haftaya kadar mutlu değildim, ama bu okul, bu sınıf, bu arkadaşlar hepsi bana çok iyi gelmişlerdi. Özellikle de Melis. Bana gerçekten değer veriyordu. Ben de ona tabii. Ve onun Tuğçe gibi güvenimi boşa çıkarmayacağını da biliyorum. Tuğçe benim hayatımı mahveden ikinci kişi, birincisi ise mâlum. Bu düşüncelerle gözlerimi yumdum ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

  Koridordan gelen  bağırışlarla gözlerimi araladım ama bir şey göremiyordum. Görmemi engelleyen şey dumandı. Odanın kapısı açıldı gerisi karanlık..