BÖLÜM 25: Kıskançlık

4 0 0
                                    

Güneş in Anlatımından

Evin kapısına geldiğimizde ben öylece beklemedeydim. Rüzgar bey ise oralı olmadan eve girmişti bile. Ben hayatımda böyle öküz görmedim. Kapıda beklediğimi görünce duraksadı.

Rüzgar : Güneş girsene içeri

Güneş : Sen mal mısın?

Rüzgar : Niye be

Güneş : Beni içeri kadar senin taşıman gerekiyor.

Rüzgar : Hee tamam

Yanıma geldi ve aniden kucakladı.

Rüzgar : Sen kilo mu aldın yoksa gelinlik mi ağır anlamadım.

Rüzgar ın bu lafı üzerine kafasına bir tane geçirdim. Baya sert vurmuş olacağım ki sen görürsün nidalarıyla beni kucağından indirdi. Bende hızlıca koşmaya başladım. Evin içinde tur atıyorduk ve bu gelinlik ile hiç de kolay olmuyordu. Beni yakaladığı an gıdıklamaya başladı.

Rüzgar : Hadi kadın naz yapma daha çok işimiz var.

Güneş : Ne işimiz varmış?

Rüzgar sıkı bir kahkaha patlattı.

Rüzgar : Bilmem artık

Güneş : Rüzgarcığım aşkım ben çok yorgunum uyuyacağım.

Rüzgar : Yok öyle Güneş Hanım

Güneş : Hadi ben üzerimi değistirip yatıcam by by.

Direkt odaya kaçıp kapıyı kapattım. Rüzgarı sinir etmek acayip hoşuma gidiyordu. Duşa girip üzerimi değiştirdim ve odaya geçtim. Rüzgar yatakta sırıtarak bana bakıyordu. Bu komik görüntüsünü hafızama kazımıştım. Artık unutmazdım. Ben de yatağa yatıp arkamı döndüm. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Birden beni yataktan kaldırıp kendine çekti.

Rüzgar : Yaptığınız naz bitti mi Güneş Hanım.

Güneş : Hayır

Rüzgar : O zaman bir an önce bitirmenizi rica edicem

Yavaşça yaklaşıp dudağına sert bir öpücük kondurdum bu hareketimi beklemediğine emindim. O da yaklaşıp karşılık verdi. Öpücüklerimiz derinleştikçe yatağa doğru yol alıyorduk. Üzerimizdekilerden kurtularak üzerime çıktı. Farklı bir duyguydu . Bu duygu tüm bedenimi kaplarken ne kadar zaman geçti farkında bile değildim . Kapattığım gözlerimi açtığımda bana baktığını farkettim. Gözlerindeki parıltı beni gülümsetmişti.

Rüzgar : Artık tamamen benimsin.
.
.
.
Odaya vuran ışıkla birlikte yatakta kımıldanmaya başlayan Rüzgar ı farkettim. Bir an da gözlerini açtı.

Rüzgar : Günaydın sevgilim

Güneş : Günaydın

Rüzgar : Kahvaltı hazırladın mı bakalım bana

Güneş : Rüzgar sen ne çeşit bir öküz oldun ya

Rüzgar : Şaka yapıyorum bitanem hazırlarız şimdi beraber.

Kalkıp banyoya doğru yol aldım. Duş aldıktan sonra mutfağa ilerledim. Çayı demledikten sonra mutfakta birşeyler yapmaya çalışan Rüzgarı gördüm. Gerçekten beceriksizliğini sergiliyordu. Zar zor kahvaltımızı da yaptıktan sonra. Eşyalarımızı hazırlamaya başladık. Bir haftalık bir tatil bize iyi gelicekti.Biletlerimizi de aldıktan sonra yola koyulduk. Gideceğimiz otel gayet şık ve büyük bir yerdi. Yolculuk boyunca Rüzgar ın odunluklarıyla uğraşmıştım ama sonunda otelimize gelmiştik. Bizim için ayrılan odamıza geçtik. Üzerimizi değistirir değistirmez akşam yemeğine indik. Gayet şık bir masayı işaret eden Rüzgara baktım.

Rüzgar : Senin için
Masaya geçip oturduk romantik sözlerle yemek yerken birden bir şırfıntının ciyaklayışı kulaklarımı doldurdu. Üstelik Rüzgar ın adını söylüyordu. Birden benim beyime sarılıp yapışan yellozu gördüğümde beynime kan sıçradı.

Rüzgar : Eda senin ne işin var burda

Eda : Tatil için geldim. Asıl seni hangi rüzgar attı buralara

Rüzgar : Balayı rüzgarı

Eda : Hmm evlendin demek

Rüzgar : Evet tanıştırayım karım Güneş

Ayy beyim de ne güzel söylüyor karım diye. Bu yellozu da yolsam bu akşam gayet mutlu olacağım.

Güneş : Merhaba merhaba hayırdır sen kimsin bakalım.

Eda : Ben Eda . Rüzgar ın eski sevgilisi

Az önce beynime sıçrayan kanlar birazdan bu yellozun yüzünde gözünde olacak sanırım.

Eda : Neyse ben kaçıyım artık bir ara başbaşa görüşelim tatlım.

Rüzgar : Görüşürüz

Yellozun hareket etmesiyle ayağa kalktım. Rüzgar da durumu anlamış olacak ki kalkıp kolumdan tuttu.

Rüzgar : Aşkım napıyorsun

Güneş : Ne demek napıyosun şuna bak be gözümün önünde kocama yavşıyor ben göstericem şimdi ona.

Rüzgar : Ya saçmalama

Güneş : Sen ne dediğinin farkında mısın ? Kız sana neler diyor sen görüşürüz diyorsun. Rüzgar biz evliyiz bu iş sevgililikte çapkınlıklarına benzemez anladın mı?

Kolumu Rüzgardan kurtarıp odaya geçtim. Sinirden delirmek üzereydim. Adamdaki rahatlığa bak be. Sanki ben askerlik arkadaşıyım. Kendimi ılık bir duşun altına bıraktım. Sinirlerim bozulmuştu ve ağlamak istiyordum. Biraz kendime geldikten sonra duştan çıktım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Rüzgar ın Anlatımından

Odaya girdiğimde Güneş in uyumuş olduğunu gördüm. Yanına oturup saçlarını okşamaya başladım. Haklıydı. Ben artık evliydim. Bu akşam baya saçmalamıstım. Gönlünü almam için birşeyler yapmak gerekti. Ben de elimden geleni yapıcaktım. Bende üzerimi değiştirip uykuya dalmak üzere yatağa geçtim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 04, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GELECEĞİM OLUR MUSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin